Sapık ve Fesatçı Düşüncenin Yayılması ve İzledikleri Metodlar

Bunların, ibadet ü taatı farklı yorumlamaları, mâsiyet ve lâahlâkîliği âdeta teşvik etmeleri zamanla insanları bütün bütün serazat ve kural kabul etmez hâle getirmiş; sonuçta da her şey gidip anarşiye incirar etmiştir/etmektedir. Ne var ki, bunlar ruhları âheste âheste ifsat ettiklerinden, dinin ruhundan habersiz kimseler farkına varmadan bu mel'un ağın içine düşmüş ve bir daha da kurtulamamışlardır. İşte o mel'un vetireden bazı ipuçları:

1. Teferrüs: Muhatabın bir şeyi anlayıp anlamaması açısından iyi belirlenmesi.

2. Te'nis:. Alıştıra alıştıra ve rehabilite ede ede hedefin veya kurbanın ruhuna girilmesi.

3. Teşkik: Namzedi din hakkında şüpheye düşürme, itikadını sarsma veya onların Allah yerine değişik ritüellere yönlendirilmesi.

4. Ta'lik: Namzedi kabul etmenin belli yeminlere bağlanması.

5. Râbıt: Sırlarını fâş etmeme ahd ü peymanında bulunulması.

6. Tedlis: Namzedin, anlattıkları şeylerin ilhama bağlı olduğuna inandırılması.

7. Hal': Bâtını tam kavrama kıvamına gelmiş olanların, zâhirden bütün bütün koparılması.

8. İnsilâh: Namzedin dinî emir ve yasaklardan tamamen uzaklaştırılarak hürriyet-i mutlakaya (!) ulaştırılması.. evet onlar hep bu gibi yâvelerle insanları iğfal etmişlerdir.

Ve iğfal edilenler de bir daha kurtulamamışlardır. Oysaki, zâhir de hak, bâtın da hak. Her ikisinin Hazreti Zat-ı Vahid'de müşterek mütalâası ise haklar ötesi haktır. Zâhir, varlığın hiçbir hâl ve hiçbir durumunun O'na kapalı olmaması demektir; bâtın ise, insanların bugününe de, yarınına da muttali bulunması, muttali bulunup iyilere iyilik sürprizleri, affetmeyeceği fenalar için de "- Allah hiç beklemedikleri şekilde onları bastırdı." (Haşr/2) fehvasınca sû-i akıbetler takdir buyurması mânâsına gelmektedir.