Peygamber Efendimiz ve Kalak
Bilâl-ı Habeşî ve diğer Ashab-ı Kiram efendilerimizin de bu mülâhazayı ifade eder güzel sözleri vardır: "Yarın ben dostlara; Hazreti Muhammed ve Ashabına kavuşacağım" (Müsned, 3/223, 262) sözleri sadece onlardan bir tanesi.
Kalakın zirvedeki sultanı da yine Hazreti Ruh-u Seyyidü'l-Enâm'dır ki; dünya bütün ihtişam ve debdebesiyle ayağının ucuna kadar geldiği bir dönemde O, vazifesini bitirmiş ve iştiyakını ifade etme kertesine gelmiş ulaşılmaz bir Şâhika İnsan olarak; "Allahümme er-Refîke’l-A’lâ" (Buharî, Merdâ 19; Fedâilü’s-Sahabe 5; Müslim, Selâm 46) diyerek mahbubiyet makamının gereğini yerine getirme arzusuyla bütün bütün Mahbûb-u Mutlak'a yönelir ve nüzûller, urûclar silsilesinin son halkasını mahbubiyet ve Muhammediyet'in mahviyet ve Ahmediyet'e intikaliyle noktalar.
- tarihinde hazırlandı.