Şuurlu Değişimlerin Neticesi

Hâsılı, sabredilip yoldan çıkılmaz ve yol mülâhazaları da, hedefe ulaştırma ümidini, yönlendirici rolünü tam oynayabilirse, topyekün kafile ve onun molekülleri sayılan fertler, şuurî, gayr-i şuurî bu kafileler ırmağının ona doğru akıp gittiği ummana, bugün olmasa da yarın mutlaka ulaşır ve azimlerinin alnındaki ter damlalarını kevserlere dönüşmüş olarak yudumlarlar. Evet, dış yüzü itibarıyla, kendi iradeleriyle değil de, kitlenin insiyakıyla sürükleniyormuş gibi görünen kalabalıkların yol alışı, şuurlu merkezî hareketin tesiri sayesinde, ferdî aksiyonu çok aşkın pek çok zafer ve vuslat projesinin birden gerçekleştiği çok vuku bulmuştur.

Yollarda her zaman tekrarlanan, tekrarlandığından ötürü de ancak, şuurlu bakışlarca seçilebilen bu durgunluk görünümündeki aksiyonlar, bu dar mekanlı sıkışık kıpırdanışlar, bu hafif ve sessiz ilerleyişler, bu halk albenili cehtler, gayretler, sığlıklarında ummânların ürperten derinliklerini, sükûtlarında göklerin hareket ve enginliklerini, basitliklerinde ruhanîlerin semâvîliklerini saklamaktadırlar.. saklamaktadırlar ve ümit edilmedik bir yerde, ümit ve beklentileri aşkın sürprizlerle kahramanlarının karşılarına çıkacaklarında da şüphe yoktur. Bütün bu cehtler, gayretler, fedakârlıklar aka aka veya kaynaya kaynaya mevsimi gelince mutlaka kıvama erecek ve uğrunda canların feda edildiği hakikat, karşı tepelerin arkasından zuhur eden bir dolunay veya yüzlerce şafak emaresiyle geliyor olduğu müjdesiyle, tulûunu gözlemeye koyulduğumuz bir güneş gibi yavaş yavaş belirecek ve gözlerimizin içine gülerek bize ömürlerimizin ikbâlini fısıldayacak, ışık hüzmeleriyle içimize akacak ve çehrelerimize kendi boyasını çalarak, alıp bizi kendi dünyasında eritecektir.