Vahdet ve Kesret Meselesini Yanlış Anlayanlar

Varlık ve onun önüne-arkasına, ehadiyetin yaklaştıran menşûrundan, cemâlin aydınlatan meş'aleleriyle bakamayanlar, maddî ve cismanî âleme ait esbap ve vesâit perdelerine takılmış ve binlerce-yüz binlerce ışık kaynağına rağmen ışığa hasret gitmişlerdir. Kur'ân okurken ses ve nağmelerin ötesine geçemeyenler, onu yorumlama adına mantık ve felsefe dedikodularıyla ömürlerini tükettikleri gibi, kâinat kitabını doğru okuyamayan, okuduklarını yanlış anlayan, yanlış anlayıp esbaba takılanlar da, sürekli okudukları halde hiç mi hiç okumanın ötesini görememiş, vahyin aydınlatıcı ışıklarından mahrum yaşamış ve kesret deryasının amansız dalgalarıyla sağa-sola sürüklenmiş; sonra da bir türlü vahdet sahiline ulaşamamışlardır.