Toplumumuzdaki Gerginlik
Günümüzde herkes öfkeye programlanmış gibi kin solukluyor, nefretle yutkunuyor; sabit ve kararlı bir ihtirasla hasım saydığı herkese lânetler yağdırıyor.. gazete sayfalarına akan mürekkepler, televizyon ekranlarında şekillenen sûretler, radyolarda tınlayıp duran elektromanyetik dalgalar, dağ dere, ova-oba her yerde birer şeâmet çığlığı gibi kulaklarımızı tırmalıyor, birer ürperten fotoğraf gibi gözlerimize çarpıyor ve gönüllerimizde cerihalar açıyor. Her gün, her gece duyup irkildiğimiz bunca gayz destanı ve bunca şeâmet çığlığının içlerimizi bulandırmasına karşılık çare arayanların sayısı yok denecek kadar az; onların düşünceleri de dönüp dolaşıyor, paraya, maddî refaha ve ikbâle bağlanıyor. "... duygular süflî, emeller hâr/Nazarlardan taşan mânâ ibâdullahı istihkâr" (Âkif). Böyle bulanık bir bakış zâviyesi açısından pek az bir kesim müstesnâ millî olanın olmayandan, kapitalizmin komünizmden, onun da liberalizmden farkı yok.. hayatı, yeme-içme, uzanıp yatma ve kazanıp keyif çatma telâkkisine bağlamış böyle kimselerle, fıtratın değişmez sınırlarının mutlak mahkûmu diğer canlılar arasındaki mesafe her gün biraz daha daralmakta, iki yaka arasındaki temel farklar bir bir kaybolup gitmekte ve insanoğlu kendine rağmen yeni güzergâhlar aramakta.
- tarihinde hazırlandı.