Mabetlerde İbadet Zevki ve Uhrevi Duygular
Evet, namaz yolcusu, gidip bu noktaya ulaşınca artık bütün bütün bulunduğu mekânın havasıyla mest olur ve tasavvurları aşkın lâhûtî bir lezzetle kendini iştiyak ve temkinin gel-gitlerine salar ki, bir mânâda "haremgâh-ı ilâhî" de sayılan fizikî bu son durak, duyup hissedenler için canlı-cansız aksesuarıyla âdeta ötelerin nağmeleriyle inler.. insanları huzura hazırlar ve daha ötesine biler.. evet, hüşyâr gönüller için burada her şey hususî lisanıyla O'nu anar ve her tavır ve davranıştan O'na ait gizli bir kısım fısıltılar duyulur.
Hele bir de bu namaz yolcusu, ezanla, kametle ve niyetle bütün bütün dünyevî duygulardan arınıp, "Allahu Ekber" diyerek Rabbinin karşısında el pençe divan durabilmişse; işte o zaman, bütünüyle semâvî bir hâl alır ve kendini, enbiyâ, asfiyâ ve evliyânın, Hak karşısında kemerbeste-i ubudiyet içinde bulundukları saflar arasında hissetmeye başlar.. ve önündeki imama uyduğu aynı anda, imamlar imamı Hazreti Ruh-u Seyyidi'l-Enâm'a da iktida etmiş olmanın sonsuz hazzını duyar.. kalbinin saffeti ölçüsünde bedenî isteklerine ve cismanî arzularına karşı tamamen kayıtsızlaşır ve âdeta Hak hoşnutluğuna abanmış gibi olur.. gönlünü tamamen O'nunla doldurur; hiç olmazsa doldurma gayreti içine girer.. bulunduğu hâlin boyasına boyanır.. işte böyle birinin bu şekildeki ledünnî insibağı namaz süresince onu hep huzurun mehabetli yamaçlarında dolaştırır ve ona, dünyada ulaşılması imkânsız mehafet ve muhabbet ziyafetleri çeker.
- tarihinde hazırlandı.