Gençliğin Eğitimi Fedakârlık İster

Tarlaya tohum saçmadan topraktan bir şeyler beklemek abes olduğu gibi; genç kuşakların insanlığa yükseltilmesi istikâmetinde, bazı fedâkârlıklara katlanmadan gidip hedefe ulaşmaya da imkân yoktur. İnsan, almadan önce vermesini bilmelidir ki, alma mevsiminde de kat kat alabilsin...

Bir bahçıvan, şâyet bahçesine değer veriyorsa, toprağının en küçük parçasını dahi ihmal etmeden onu işler, hallaç eder; meyveli ağaçlardan bitkilere, onlardan da güller, çiçekler ve süs ağaçlarına kadar bir sürü şey diker. Sonra da onları, su ile, gübre ile besler.. yer yer çapa yapıp yabanî otları koparır ve toprağın hava, güneş ve değişik boydaki esintilerle temasını temin eder ki; bütün bunlar, bahçe sevgisiyle pratiğin bütünleşmesi mânâsına gelir.

Şimdi acaba sizler de, bu bahçıvan gibi, hayatınız ve nesillerin hayatına müdâhale edip onu çeşitli erozyonlardan koruyabiliyor musunuz? Her taraftan hücum eden zararlılara karşı göğsünüzü siper yapıp onu müdâfaa edebiliyor musunuz? Ve bu uğurdaki gayretlerinizde fevkalâde bir inanç ve azimle iradenizin hakkını verebiliyor musunuz?

Evet, isteseniz sizler de, hayatınızı yeni baştan inşâ edip, ona değişik buutlar kazandırarak başkalaşabilir; eşya ve hadiselere bir başka zâviyeden bakıp bir başka şekilde müdâhale edebilir.. daha irâdeli, daha derli toplu olabilirsiniz. Olabilirsiniz ama; bütün bu (olma)ların bir tek yolu vardır, o da; Hakk'ın lütuflarını irâdenizin çehresinde tecellî ettirebilmektir.