İnsanlığın Huzuru İçin Yapılan Girişimler
Şimdiye kadar dünyanın değişik yerlerinde, farklı felsefe, farklı hareket ve farklı akımlarla temsil edilen, birbirinden çok ayrı hürriyet, kardeşlik ve eşitlik düşüncesinin gerçekleştirilmek istendiğine şahit olduk.. Konuyla alâkalı çeşitli beyannameler dinledik.. rengârenk vaatlerle ümitlendirildik.. defaatle yitirdiğimiz cennete ulaşacağımız ümidiyle şişirilmiş ihtilal manifestolarıyla avunduk ve avutulduk.. ve kim bilir kaç kere, ırk, millet ve coğrafya hudutlarını aşkın tam hürriyet, tam eşitlik, tam kardeşlik hülyalarıyla kendimizden geçtik ve coştuk.. hatta zaman geldi bütün dünyayı yalın bir insanlık mefhumu etrafında örgüleyeceğimiz vehmine kapılarak "dünya kardeşliği" bile diyebildik...
Ne var ki, şimdiye kadar, bunlardan en küçüğünü, en önemsizini bile gerçekleştiremedik.. gerçekleştiremedik; zira bu teşebbüslerin ve daha doğrusu da bu iddiaların hiçbirinde, eşya ve insanın ruhuna müdahale edebilecek müessiriyete sahip değildik. Oysa ki, böyle bir müessiriyet çok önemliydi; ama biz, bir taraftan beşer tabiatına karşı savaş ilan ederken, diğer yandan da insan ve eşyaya ait bir kısım hususiyetleri sürekli gözardı ediyorduk.
Muhtelif coğrafi bölgelerde, birbirinden farklı iklimlerde, ayrı ayrı kültürlerle beslenmiş, değişik ırk ve milletlerin, onca farklılığını hesaba katmadan, tesbih tanelerini ipe diziyor gibi onları bir araya getirebileceğimiz veya getirilebileceği vehmine kapıldık.. onca ayrılıkları yok sayarak, hülyalarımızda yaşattığımız cennetin sırlı anahtarlarını elde etmişçesine kendimizi şımarıklığa saldık.. ve nâralar atarak ortalığı velveleye verdik.
- tarihinde hazırlandı.