Işık Evlerin Çoğalması

Işık evlerin, kudret ve irâde esintileriyle tohumlar gibi dört bir yana saçılıp, zuhûr ve tecellî yamaçlarında çoğalmasıyla, hikmet ve inâyet düzlüklerinde büyüyüp gelişmeleri, gelişip kabuk değiştirmeleri aynı zamana rastlar. Evet, belli bir döneme kadar birer birer, ikişer ikişer çoğalan ışık evler, mübârek bir zaman diliminde birden bire hendesî katlanmaya geçer ve onar onar, yirmişer yirmişer artmaya başlar.. ve yine aynı dönemde, küçük ünitelerin yanında, aynı zevk, aynı râyiha, aynı tad, aynı hava ve aynı rûhta, tıpkı birerli kandillerin yerini çok lambalı avizelerin alması gibi, bu minik hizmet yuvalarının yerlerini daha kompleks ışık kaynakları ve birerli yıldız mahiyetindeki münferit evlerin yerlerini de içinde güneşlerin kol gezdiği galaksiler gibi, bütün hayatı kucaklayan entegre ışık evleri alır.

İşte bu dönem, dev nebülözler gibi, her yana kollarını salmış bulunan ışık komplekslerinin, bütün zulmetleri bir bir yırtma, topyekûn karanlıklarla hesaplaşma, inanan insanlar arasında her türlü alâkaya merkez, bütün rûhânî zevklere kaynak, umum manevî ihtiyaçlara mercî ve her seviyedeki insanı, aklî, rûhî, kalbî ve hissî beklentileriyle kucaklama dönemidir. Hem de bir mübârek ışık dağının zirvesindeki dağdan, kutlu bir tepenin üstündeki bir yemyeşil çam, bir bereketli katran ağacının dalları arasında kuluçkalanan ikinci ışık dönemine, ondan, bu yeni dirilişe ilk defa sinesini açan bir mütevazî çardak ve bir mukassî kulübeciğe ve ondan da yüzlerce, binlerce ışık yuvasına kadar hep aynı çizgi, aynı rûh, aynı düşünce, aynı idrâk ve aynı şuurla...