Ülkemizin Geçmişe Ait Kökleri
Aslında, bizim dünyamızda doğup büyümek, kökleri geçmişin derinliklerinde bulunan onun ruh ve mânâsını duymak bir imtiyaz ve bir bahtiyarlıktır. Böyle bir imtiyaz ve bahtiyarlığı tam sezebilmek, biraz bu dünyanın ruh ve mânâsı sayılan o zengin mirasımızın takdir edilmesine, biraz da ona, Mecnun'un Leylâ'ya baktığı gibi bakılmasına bağlıdır. Gönüllerdeki aşk u iştiyakı; güzellik, melâhat, endam ve tenasüp karşısında parlayıveren bir kor veya tutuşan bir çerağ diye yorumlarlar; bu yaklaşım doğru olsa da eksiktir; zira en büyük aşklar her zaman ruh inceliği, duyarlılık ve ihsas derinliğiyle mebsûten mütenasip inkişaf edegelmiştir. Kaba ve duyarsız ruhlar bazı şeylere karşı temayül izhar etseler de kat'iyen sevmesini bilemezler. İhsasları körelmiş kimseler her zaman aşk u iştiyak deyip dursalar da asla vefalı olamazlar. Herhangi bir şeyi sevmek onu doğru tanıyıp duymaya bağlıdır. İç hususiyetleriyle tam bilinmeyen güzellikler insanlar üzerinde muvakkat bir alâka uyarsa da ebedî irtibat vesilesi olamaz.. bu kabîl alâkalar gelip geçici heyecanlara sebebiyet verseler de birer aşk kıvılcımı hâline gelemezler.
- tarihinde hazırlandı.