Gerçek Aşk
Gerçek aşk, fitili sonsuzun çerağından tutuşturulmuş, arzı da semayı da, doğuyu da batıyı da aşkın, zaman-mekân üstü, lâhûtî öyle bir ışık veya kordur ki, tecellîsi nur, içi buğu buğu huzur ve çevresi de, sevgili kokusuyla buhur buhurdur. Evet, aşk ateşiyle tutuşmuş yanan bir gönül, sürekli bir buhurdanlık gibi tüter ve aşığın iç dünyasının her yanına sevgilinin kokusunu duyurur; tabiî, sırdan anlayan çevredeki sırdaşlara da. O, yer yer kendi içinden:
"Sefine-i kalbime alevli bir kor attın ey dost
Bülent avaz ile dersin, bakın deryada yangın var!" (Sûzî)
der ve bu iç çığlıklarla nefes almaya çalışır; zaman zaman da:
"Ey sdlcî, aşkın oduna yandıkça yandım, bir su ver;
Parmağım aşkın balına bandıkça bandım, bir su ver!" (Gedâî)
sözleriyle âh u efganını gönül tellerinde seslendirir. Ve, vuslat çağrılarıyla inler; inler ama, hiçbir zaman da canını aşka adamadan geri kalmaz. Zira, gerçek aşığın nazarında aşk, aşktan başka her şey bir abes, aşk çığlıklarının dışındaki her feryat da manâsız bir sestir.
- tarihinde hazırlandı.