Şiirin Mükemmeliyeti

Mükemmel bir şiirin mükemmeliyeti, dile-dudağa hattâ dimağa bağlı yanlarıyla değil; gönlün sesi, vicdanın nağmeleri ve şâirin inanç, kanaat, düşünce ufku ve yorumlarının akisleri olması itibariyledir. İyi bir şâir, sözlerini dil ufku itibariyle değil, iç duyuş, seziş, aşk, heyecan ve yorumlamalar olarak ortaya koyar.. evet o, açık-kapalı kendi iç derinliklerine tercüman olabildiği ölçüde samimî, duygu ve düşüncelerini ifadede de tenâkuzdan (çelişki) uzak ve riyâsızdır. Her tasavvur ve tahayyülünü vicdânî tecessüs ve tefahhuşlarına bağlayan böyle biri, duygu, düşünce ve sezilerini seslendirmede 'bazen kısmî farklılaşmalar söz konusu olsa da' üslûbunda her zaman bir temâdî içindedir.. tizinde de peşinde de hemen her zaman aynı makamın kurallarına göre hareket eder ve bir mânâda hep aynı notaya bağımlı kalır.

Aslında şiir, vicdanın takdir, tesvid ve tebyizlerinden çıkan bir sözdür, dil değil; ama o, dil için önemli bir neşv ü nemâ zemini teşkil eder. Bazen ifade açısından müphem, muğlâk bir hal aldığı da olabilir; ne var ki o söz olarak, hemen her zaman açıklardan açıktır ve muhteva zenginliğiyle de zaman üstüdür.