Toplumda Kültür Etkileşimi

Böyle bir süreç, dünüyle-bugünüyle oturmuş, akla, düşünceye, vahye açık bir toplum için, onun hayat felsefesi, millî üslûbu, tarihî karakteri ile aynileşmenin en sağlam yoludur. Aksine, henüz gelişme sürecini tamamlayamamış, âdet, töre, eğlence, ya da zevk u safâdan örülmüş hatta bazen de tabu haline getirilen folklorik alışkanlıklara gelince, bunlar aldatan birer kültürsüzlük örneğidir. Evet, emvâcı karar dide olmuş yerleşik millet ve medeniyetlerde, toplumun değişik kesimleri itibariyle sürekli alış-verişler, tesirler ve tepkiler söz konusudur. Hususiyle de demokratik mülahazaların bahis mevzuu olduğu ortamlarda toplum piramidinin tepesindekiler ile, tabanı oluşturan unsurlar arasında her zaman ciddi bir tesir ve teessür (etki-tepki) söz konusudur. Öyle ki, mektepteki hocadan kürsüdeki vâize, gazete ve mecmuadaki yazardan televizyon kamerası karşısındaki yorumcuya, şiiriyle, nesiriyle kendini ifade eden edebiyatçıdan geniş mânâda bütün varlığı, dar mânâda kendi çevresindeki eşya ve hareketleri tuvaline taşıyan ressama kadar herkes hemen her zaman muhatap kitleleri açısından böyle bir tesir ve teessürün insiyâkıyla hareket ederler. Veren ve üreten mânâsına yukarıdakiler, çevrelerine sürekli sinyaller göndererek muhataplarını uyarır, onları motivasyona hazırlar ve onların içindeki istidatları meslek ve san'at telakkilerinin ufkuna yönlendirerek verici ve üreticilerin sayılarını artırırlar. Öyle ki her gün biraz daha sayıları azalan alıcıları da birer ufuk insanı haline getirirler.