Milletimizin Diriliş Ümidi

Bu bekleyiş ve aksiyon sayesinde, bir gün mutlaka bizim de dirileceğimize ve dünyanın çehresini değiştireceğimize inancım tamdır. Ne var ki, böyle bir vetirenin yaşanabilmesi için de, Şâh-ı Geylânî derinliğinde, İmam Gazâlî enginliğinde, Müceddid-i Elf-i Sânî Rabbânîliğinde, Mevlânâ aşk u heyecanında, Bedîüzzaman câmiiyyet ve temkininde, günümüzün insanına yepyeni bir ruh vererek ona taptaze bir hayat zemini hazırlayacak büyük ve güçlü iradelerin yetişmesi, yetişip asırlardan beri insanımızın duygu, düşünce ve ferâsetini ezen buhran dalgalarını kırarak onun ruhunda "Cûdî" meltemleri estirebilmesi için zamana, ortama ve imkâna ihtiyaç olduğu da bir gerçek.. ve tabiî kendi kendimizi fethetmeye, ruh mekanizmamızı yeniden şekillendirmeye, kalb, his ve düşünce dünyamızı onarmaya da... Aksine, bizi Hızır çeşmesine ulaştıracak ışık süvarilerini yetiştiremediğimiz, kendimize, kendi değerlerimize kapalı kaldığımız ve rûhî sistemlerimiz itibarıyla dağınık yaşadığımız sürece, mesafe almamız kâbil olmayacaktır; bugüne kadar olmadığı gibi. Bu konuda kendimize dışta düşman aramaya da gerek yok; zira bizim düşmanımız içten ve ayağını ayağının üstüne atmış, villasının penceresinden derbederliğimizi seyrediyor ve kıs kıs gülüyor.