Ahenk ve Nizam İlahi Ahenge Dayanmalı

Evet, her fert ve her hayâtî ünitenin, milleti zirvelere yükseltmeye göre hazırlanıp plânlanması lâzımdır ki, şahsiyet plânındaki küçük hesap ve çıkarlar genel âhengi bozmasın, farklı yığınlar, denizlerin dalgaları gibi kendilerine rağmen kabarıp çarpışmasın, çarpışıp dağılmasın! . Vaktiyle İslâm ruhunun hayata hakim olması sayesinde, bu gâye-i hayâl çok iyi belirlenmiş, toplumu meydana getiren fertler ve birimler nizamın birer rüknü haline getirilerek, zirvelere yürüme âdeta, hayatın tabiî seyri içinde gerçekleştirilir olmuştu.

Nizam düşüncemizin yeniden gözden geçirilmesi, varlık içindeki ilâhî âhengin bizim iradelerimizle insanlık dünyasına taşınacağı inancının yenilenmesi ve devletler dengesinin bu yörüngeye çekilmesi bugünkü nesillerin, geleceğin dünyalarına en büyük armağanları olacaktır. Böyle önemli bir misyon için, iradelerimizin bir kere daha gözden geçirilmesi, Allah nazarında konumumuzun tespiti, millî hedeflerimizin tayini, tutarlı strateji ve politikaların tersîni ve sahip bulunduğumuz dinamiklerin harekete geçirilmesi yetecektir zannediyorum...