Medeniyetlerdeki Düşüş ve Zirveler

Evet, tarihî tekerrürler devr-i dâimi hep ayniyet ölçüsünde bir benzerlikle cereyan edip durmuş; zirveleşmeler bir orada-bir burada, bir o çağda-bir bu çağda ortaya çıkmış.. ne yükselişler ne de düşüşler hiçbir zaman aynı kıtada, aynı anda yaşanmamıştır. Aslında bugün de çok fazla değişen bir şey olduğu söylenemez. Yirmi birinci asra girerken, dünyanın bazı yerlerinde yaşadığı çağı aşmış bazı milletler, bir ayağı ayda, bir ayağı bilmem hangi gezegenin çevresinde baş döndüren bir farklılık sergilerken, arzın karanlık kalmış bazı bölgelerinde ise, dünya kadar talihsiz hâlâ birkaç bin sene önceki bedevîlik ve sefaletin pençesinde inim inim.. Bundan sonra da, medeniyetler ne kadar yaygınlaşırsa yaygınlaşsın, teknoloji ne ölçüde gelişirse gelişsin, bazı kıtalar yoğun bir beyin göçüyle mâmur ve müterakkî hâle gelirken bazıları da beyin firarıyla sarsıntılar yaşayacak; bazı bölgeler devletler muvazenesinin idare merkezi gibi yeryüzünde devamlı herkese ve her şeye müdahale ederken bazıları da sürekli müdahaleler ile hep sürüm sürüm yaşayacaklardır.