Nefis

Nefis insanın özü, ifadesi ve hızı,
Hep değişik havalar çalar elinde sazı.

Ona takılan er-geç sürüklenir zevâle,
Bir bilinmez yolla ki, gelmemiştir hayâle.

Nefsiyle insanlar hem diridir hem de ölü,
Ölüp gidenler hicran mezarına gömülü...

İnsanî duygular birer za’f, nefis bir avcı,
Onun ağına düşmek acılardan da acı...

İnsan bu serkeş ata gem vurup bağlamalı,
Ona her takılışında bin yıl ağlamalı..!

***

Nefisle rıza ufkuna ulaşanlar da var,
Savaşır onunla ve her yerde Hakk'ı arar.

Şölene gider gibi yıldızlar arasında,
Rûhlara komşu olur göklerin verâsında.

İlerler nûrdan tâklar altında zaferlerle,
Buluşur bu ışıktan iklimde meleklerle.

Nûrlar köpürür durur, bozgun yaşar karanlık,
Bu mavilikte, nefis de rûh gibidir artık.

Uçar sürekli melek kanatları altında,
Erer göz görmemiş sürprizlere Hak katında.

Hep renk ve ses iner bu atmosferden içeri,
Göklerde kudsîlere yağar onun benzeri...

Mekânlar silinir-gider, zaman mevhumlaşır,
Bu ufka eren nefis, gider Hakk'a ulaşır...

Sızıntı, Mayıs 1997, Cilt 19, Sayı 220