Ümidin Solukları

Tüllenirken tam bir dirilişle hayat arşı..
Çözülüyorken kadim zulmetler dilim dilim;
Az ötelerde mâzi gibi apak bir iklim,
Esiyordu sert bir poyraz çiçeklere karşı,
Tüllenirken tam bir dirilişle hayat arşı.

Bir düzine o eski düşünce artıkları,
Gayretleri güneşi devirmek; bu apaçık;
İlhad ölüp gitti, ölüler dirilmez artık!.
Ama anlamaz ki, bunu fikir yırtıkları,
Bir düzine o eski düşünce artıkları.

Anlamadı, baharın bağrına kurşun sıktı,
Her yerde çığlık çığlık tomurcukların âhı;
Ve allak-bullak renklerin beyazı-siyahı;
Şeytan bir kez daha fitne ateşini yaktı,
Yürüdü ve baharın bağrına kurşun sıktı.

Varsın olsun o da bir gün mutlaka sönecek,
Hep zulmetin ışığa yenik düştüğü gibi;
Şimdiden göründü o koca yalanın dibi,
Belki yarın ona da 'İnnâ lillâh' denecek;
Varsın olsun o da bir gün mutlaka sönecek.

Başladı sıra sıra yollar iniyor düze,
Yamaçlarda her tonuyla bizim renklerimiz;
Özüne yürüyor köylerimiz-kentlerimiz..
Ve bahar bulutları akıyor üstümüze,
Başladı sıra sıra yollar iniyor düze.

Hâl biraz gri, ahvâl görülse de alaca,
Sen yine de gamı-kederi bir yana bırak.!
Hakk’ın vâdettiği o aydınlık günlere bak!
Ömrünü, ikbalini iman yolunda harca;
Hâl biraz gri, ahvâl görülse de alaca.

Mefkûren için gerilebildiğince geril.!
Kalk kendine değil de, ölüme mezarlar kaz.!
Varlığını haykır dört bir yana âvâz âvâz.!
O âriye rûhu kaldır at, özünle diril.!
Mefkûren için gerilebildiğince geril.!

Kanatlan geç uçarak bütün uçurumları.!
Hiç durma yürü ardından kutlu rehberlerin.!
Boşalsın ötelerde boşalacak terlerin,
Ateşinle kışı erit, tutuştur baharı.!
Kanatlan geç uçarak bütün uçurumları.!

Her zaman bile azmini ve yolundan dönme.!
Dirilişle çağla ölüm akan derelerde.!
Koşsun sana dirilmek isteyenler her yerde,
Gün gelip güneşler sönse de, sen sakın sönme!
Her zaman bile azmini ve yolundan dönme.!

Almadan ver vereceğini bütün çevrene.!
En yeni nağmelerle bir ses ol dört bir yanda.!
Hep hakkı söyle söylendiği gibi Kur’ân’da,
Duyur ilhamlarını, semtine her erene.!
Almadan ver vereceğini bütün çevrene.!

Haykır her yerde kendini çelikten sesinle.!
Hızır gibi seccâdeni ser, her yan yeşersin;
Hayat solukla, ölülere diriliş insin.!
İkbâlimizi söyle o altın nefesinle.!
Haykır her yerde kendini çelikten sesinle.!

Sızıntı, Mayıs 1998, Cilt 20, Sayı 232