Üslûbumuz

Üslûbumuz sevgi, aşka adanmış canımız,
Karşılıksız çarpar sînelerimiz, çarpınca.
Herkese şefkatle ulaşmak heyecanımız;
Hele içimizi Muhammedî Rûh sarınca.

Son neferi olarak kalsak da bu cephenin,
Beklemeye kararlıyız tâ subh-i haşre dek,
Ümidiyle herkesi sevip Hakk’a ermenin,
Çöllerdeki Mecnûn’un Leylâ tutkusuna denk...

Yönelip gönüllerimizin derinliğine,
Hep ötelerden varlığa bir maya katarak;
Koşacağız rahmet arşının serinliğine,
Rûhlarımızdaki kini, nefreti atarak.

Yürüyeceğimiz mihverde bir başka ışık,
Aşacağız gayzla oyulan uçurumları;
Öbür tarafta herkes birbiriyle barışık,
Duyuyoruz az ilerde yeşeren baharı...

Sızıntı, Haziran 1998, Cilt 20, Sayı 233