Ezelî Nûr

Nûrdan çehrendeki bu nikâp da ne?
Güneşlere taç giydiren ışıkken.
Hep hicranla bunca yıl bunca sene
Geçmiş gidiyor biz bahar beklerken...

Doğ rûhlara arştan gelen bürhanla!
İnlet dört bir yanı altın sadânla!
Hayat üfle sihirli râyihanla!
Hak adına üfül üfül eserken.

Konuş ki hatipler haddini bilsin!
İlâhi nefhanla rûhlar dirilsin,
Erilecek zirvelere erilsin;
Başlamış gökler de bunu dilerken..

Ey mukaddes Kitap, ey ezelî nûr,
Ey iklimi ziyâ, etrafı huzûr;
Son demde bir kere daha ne olur,
Ağar, ışık karanlığı boğarken.!

Bahar olmasa da sonbahar olsun,
Her taraf tekmil âvâzınla dolsun;
Namın yeniden her yanda duyulsun!
Şu fâni ömürlerimiz biterken...

Sızıntı, Kasım 1988, Cilt 10, Sayı 118