Kemal Derici
Hocaefendi'yi ilk olarak Turgutlu'da Belediye Gazinosu'nda konferans vermeye geldiğinde görmüştüm. Sorulu-cevaplı sohbet. Hocaefendi bir masanın başına geçti. Kahvedekiler Hocaefendi'ye soru tevcih ettiler. Hocaefendi de cevaplandırdı. Sonra oradan milliyetçiler derneğine gidildi. Orda çay içildi. Orda tanıdık. Sonra da devamlı vaazlarında bulunduk. İstifade etmeye çalıştık.
O'ndan Daha ilk gördüğüm vakit etkilendim. 1971 Muhtırası'ndan Hocaefendi o günkü yönetim tarafından içeri alınmıştı. Benim hiç adetim olmayan bir şey. Ben ilk defa 1968 de Hocaefendi'nin sohbetinde bulundum. Bir gecenin yarısıydı. Hocaefendi o vakit medrese-i Yusufiye'deydi. Kalktım bir abdest aldım. Namaz kıldım. Gözyaşıyla ağlayarak hocam için dua ettim. O duadan birkaç gün sonra bizim arkadaşlarla tanışmam oldu.
Benim bildiğim Hocaefendi ilk konferans olarak Bornova'da bir kışlık sinemada "Müspet İlim ve Kur'an" konferansını yaptı. O gün biz de oradaydık. Çok kalabalıktı. Sinema almamıştı. Bir çok insan dışarıda kalmıştı. Benim orada müşahede ettiğim, o günün asistanları, doçentleri, profesörleri, ilim adamlarının ellerinde hep not defterleri vardı. Hocaefendi'nin konferansını not alıyorlardı. Hocam orada şu ifadeyi kullandı. "Hodri meydan! Dünyaya meydan okuyorum. İsterlerse yuvarlak, isterlerse dört köşe masanın etrafında biz Allah'ı ispat etmeye hazırız." Ondan sonra hocama daha başka sorular soruldu. Sorular sorulunca bizim talebelerimiz var onları onlar halleder dedi. Talebelerine havale ettiler. Konferans bitti.
Doktor Hüseyin Orhan isimli birisi vardı burada. Çok memnun olmuş, Hocamın ifade tarzından, edebiyatından, sorulara karşı çok tatmin edici, açık, cevap vermelerinden memnuniyetini anlattı. Hocaefendi ikinci konferans olarak "Darwinizm" konferansını yapmıştı. İzmir'de Ekiciler Gazinosu'nda. Orada da çok muhteşem bir kalabalık vardı. Sonra Altın Nesil konferansı devam etti.
Nazilli'de de "Müspet İlim ve Kur'an Konferansını" vermişti. Biz de o gece Nazilli de konferansa katılmıştık. Ertesi günde Antalya'da konferans olacaktı. O gün biz Nazilli'de gece saat 12'den sonra hocam önümüzde olmakla beraber konvoy halinde devam ediyoruz. Ertesi gün saat 9 gibiydi.
Hocaefendi'nin benim ihtiyar ve iktidarımın dışında akıl ve mantığımın ölçüleri dışında Hocaefendi'nin yanında bulunurken benim için bir manevi hava oluşuyordu. Kendimde bir hafiflik, manevi bir rahatlık hissediyordum.
- tarihinde hazırlandı.