Fethullah Gülen'in Bahçelievler İşadamları Derneği Tarafından Organize Edilen Hz. Muhammed'i (sas) Anma Gecesi'ne Gönderdiği Mesaj

Bunca güzel konuşmadan sonra, hem de hasta hâlimle hâlin gereğine uygun konuşsam bile, zannediyorum, söylenen güzel sözlerin hasıl ettiği ahenge dokunacaktır. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın değişik kuruluş gayeleri olsa bile, bu vakıf, genel olarak hoşgörüye yöneldi. Çünkü, Türkiye'nin, dünyanın buna ihtiyacı vardı. Zira, 1-2 asır var ki, insanımız, farklı düşüncelerle farklı kulvarlarda başkalaşmaya çekildi. Bugün hâlâ o başkalaşma süreci yaşanıyor. Başkalaşırken, bundan beklenen elde edildi mi? Hayır! Birbirimizle sürtüştük. Birbirimizi kendi içimizde kabullenemedik ve neticede kendi birliğimizi, kendi cennetimizi kaybettik. Ve, bugüne kadar kaybettiklerimizi elde etmemiz de, birbirimizi kabul etmekte yatmaktadır. İnsanımızın bugün en çok ihtiyaç duyduğu şey budur.

3 yıldan beri gördük ki, toplumumuz gerçekten diyaloga, hoşgörüye açıktır. Hoşgörüye atılan adımlar bizi İlâhî ahlâka taşıdı. Allah, kendi ahlâkını anlatırken, 'Kulum Bana yürüyerek gelirse, Ben ona koşarak giderim' diyor. Bu diyalog içinde kime doğru adım attıysak, o koşa koşa geliyor. Hoşgörülü insanlar olarak, gönüllerimizde Hz. Yakub'un hasret ve hicranını, Kerbelâ şehidi Hz. Hüseyin'in hüznünü içinde duyan toplumumuzun, bütün kesimleriyle birbirini kucaklayacağı, medya ve aydınımızın buna rehberlik edeceği günleri; idarecilerimizin de üslûplarını bir defa daha gözden geçirerek, düşünce ve karşılıklı münasebetlerinde hoşgörüyü esas alacaklarını bekliyor ve gelecek adına 'hoşgörüyle el ele' diyoruz. Diyoruz ki, geleceğimiz adına kanlı plânlar yapıp, Türkiye'yi kan arenası hâline getirmey düşünenler varsa, bu plânların gerçekleşmesine meydan verilmemiş olsun.