Fethullah Gülen Hocaefendi'nin “Dünya Basın Hürriyeti Günü” münasebetiyle mesajı

Dünya Basın Hürriyeti günü ifade hürriyeti ve basın hürriyetinin ehemmiyetini hatırlatmaya matuf tespit edilmiş bir gün. Hürriyeti olmayan bir insana gerçekten insan demek mümkün değildir. İçinde düşünce ve ifade hürriyeti de dahil olmak üzere insanların temel hürriyetinin korunması, hayat, din, akil ve beden sağlığı, aile ve neslin korunması ve malın korunması gibi önemlidir. İfade hürriyeti ve basın hürriyeti cemiyetin umumi manada hürriyet ve huzurunun sac ayaklarındandır.

Bu manidar günü idrak ederken, birçok ülkede bazen devlet tarafından bazen da siyasi ve sosyal baskılarla bu hürriyetlerin ihlal edildiğini müşahede ediyoruz. Entelektüeller, gazeteciler ve basın kuruluşlarının bağımsız seslerinin kesilmesi bir ülke insanlarının ayni ülkede yasayan yurttaşlarının durumundan ve ülkenin gidişatından sağlıklı haber almasına mani olur ve onları karanlıkta bırakır. Nitekim kendi vatanım Türkiye’de bu durum hâlihazırda acıyla yaşanıyor. Hür düşünceye ve ifade hürriyetine imkân tanıyan ülkelerin devamlı yükselişte olması ve bu hürriyetlere fırsat vermeyen ülkelerin de derin kutuplaşmalar ve iftiraklar içine girmesi şaşırtıcı değildir. Başkalarının samimi seslerini duyabildiğimiz zaman ancak onları anlama imkânı bulur ve bir cemiyette medeni münasebetlerin temeli olan empatiyi yakalayabiliriz.

Umudum odur ki basın hürriyeti günü vesilesiyle dünyanın her tarafında insanlar, hususiyle sözlerine değer atfedilen fikir önderleri bu değerleri müdafaaya bir kere daha kendilerini adarlar ve ifade hürriyetinin mevcut olmadığı yerlerde elde edilmesi, elde edilmiş olduğu yerlerde de muhafazası için çaba gösterirler.