Peygambere Bağlılık (Bursa Ulu Cami Vaazı)

10 Ağustos 1980, Bursa Ulu Cami

  • Medeniyetin insanı bozması ve yoldan çıkarmasına karşılık Efendimize tabi olmanın insanlığın birlik ve dirliğini yeniden kazandıracağı "Onun isminin anılması misk gibidir. Onu her andığımızda mis gibi kokar" sözüyle açıklanmaktadır…
  • Allah Rasûlü ile hususi mahiyette görüşmek isteyenler "Ey İman edenler! Şayet Rasûlüllah ile baş başa görüşmek isterseniz, bu özel görüşmeden önce bir sadaka verin…" (Mücâdile, 58/12) ayetine uyup sadaka veriyorlardı. Günümüzde bizlerde Allah Rasûlüne müracaat ediyoruz. Bizim vereceğimiz en güzel hediye her işimizde O'na sadık olmamız.
  • Ümmetiyle gerçekten alakadar olan Efendimiz ashabından gerçek alakayı görüyordu. Ashabı bütün hareketlerini O'na benzetmeye çalışıyor; yemede-içmede, gezinmede hep O'nu örnek alıyorlardı…
  • Hayatı boyunca ümmetini düşünen; onların hatalarıyla üzülen, iyilikleriyle sevinen bir Peygamberi bilirsek, tanırsak elbette O'nu severiz.
  • İnsanlığın kendine gelmesi Peygamberimizi sevme ve O'na itaat etmekte mümkün olacaktır. Konuyla alakalı olarak "Eğer Allah'ı seviyorsanız gelin bana uyun…" (Al-i İmran, 3/31) "Peygamberin müminler üzerinde haiz olduğu hak, onların bizzat kendileri hakkında haiz oldukları haktan daha fazladır. O'nun eşleri de müminlerin anneleridir." (Ahzâb, 33/6) ayetleri ve "Herhangi biriniz beni kendi annesinden, babasından daha çok sevmedikçe." hadisinin yorumu yapılıyor.
  • Efendimize tabi olmanın gerekliliği şu hadise ile anlatılmaktadır: Bir gün Hz. Ömer Efendimize: "Ya Rasulullah; Sen bana nefsim dışında her şeyden daha sevgilisin" der. Efendimiz de şöyle cevap verir…
  • Seven kimsenin sevdiğine itaat etmesi gerektiği Rabiatü'l-Adeviyye'nin "Allah'ı seviyorsun sonra da ona isyan ediyorsun…" mısraıyla başlayan şiiriyle anlatıyor…
  • "Üç haslet vardır. Bunlar kimde varsa imanın tadını duyar. Allah ve Rasulünü bu ikisi dışında kalan her şeyden ve herkesten daha çok sevmek. Bir kulu sırf Allah rızası için sevmek. Allah, imansızlıktan kurtarıp İslam'ı nasip ettikten sonra tekrar küfre, inançsızlığa düşmekten, ateşe atılmaktan korktuğu gibi korkmak." hadis-i şerifi izah ediyor.
  • Seven itaat eder. İtaati O'nun emirleri çerçevesi içinde yapar. Getirdiklerine karşı tepeden tırnağa saygı içerisinde bulunur.
  • Nebiye saygı, arkada bıraktığı şeylere ihtiram ve tazim gerekir. Çünkü Kur'an-ı Kerim, Efendimizin kıyamete âsâr-ı nebiye saygıda bulunanlara şehadette bulunacağını şu ayetle anlatıyor: "Ey Nebi Seni onlara bir şahit ve müjdeleyici olarak gönderdik." (Fetih, 48/8)

Bu dosyayı indirmek için tıklayın...

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.