Rüya ile değil, Kur’an ve Sünnet ile amel ediyoruz
Rüya ile amel edilmez! Fakat bu rüyalar yüz tane, iki yüz tane, üç yüz tane olursa şayet, onları görmezlikten gelmek de doğru değildir. Ona biz sübjektif, gören şahsı ve ona inanan şahsı, dinin temel disiplinlerine uygunluk içinde bağladığına inanıyoruz. Esas, dinin bağlayıcı unsurları, dinin temel disiplinleridir; Kitap, Sünnet, İcmâ-i ümmet ve Kıyâs-ı fukahâdır.
Fakat Allah Teâlâ, Resûl-i Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimizi -o tabiri O’nun hakkında kullanmak doğru değilse, o yüksek ruh beni affetsin- rüyalarla rehabilite ederek O’nu vahiy sağanağını almaya hazır hale getirmiştir. Görmüş, görmüş, görmüş, görmüş; bir gün “ikra’ bismi rabbikellezi halak” hakikatiyle karşı karşıya gelince “bu da demek onun hakikisi” demiş, “öbürü mübeşşiratı, tebşir unsurları onlar, müjdeleyen unsurlar” demiş. Evet, rüyanın mana ve mahiyetini anlattım.
Şimdi bir kısım densizler, “Falanlar filanlar rüya ile amel ediyorlar” diyorlar. Rüya ile değil, Kitap’la, Sünnet’le, İcmâ-i ümmetle, Kıyasla, meşru dairede örfle, âdetle, an’aneyle, geleneklerimizle, ruh ve mana köklerimizden süzülüp gelen şekerle şerbetle amel ediyoruz!
Bu klip; Fethullah Gülen Hocaefendi'nin, 5 Ekim 2014 tarihinde yapmış olduğu “Bayrama hasret asırlar ve yumruklandıkça güçlenen bahadırlar” başlıklı Bamteli sohbetinden istifade edilerek hazırlanmıştır. Sohbetin tamamına http://fgulen.com/tr/abd-sohbetleri/bamteli/46008-fethullah-gulen-bayrama-hasret-asirlar-ve-yumruklandikca-guclenen-bahadirlar adresinden ulaşabilirsiniz.
- tarihinde hazırlandı.