Şadırvan Vaazı-5 (27 Ocak 1991)

Şadırvan Vaazı-5 (27 Ocak 1991)

Bu sayfada Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 27 Ocak 1991 tarihinde İzmir Şadırvan Camii’nde verdiği “Allah'ın engin rahmeti” konulu vaazı seyredeceksiniz...

  • Cenab-ı Allah, kâinatı merhamet esası üzerine kurmuştur. Kainatın statiği rahmet üzerine atıldığı gibi varlığın devamı da rahmetle meydana gelmiştir.
  • Rahmet, Allah’a (c.c.) mahsus bir sıfattır. Rahmetli olmak Cenab-ı Allah’ın ilahi ahlakıdır. Konuyla alakalı olarak “Rahman Kur’ân’ı öğretti, insanı yarattı, ona konuşmayı öğretti.” (Rahman sûresi, 55/1-4) ayetlerinin izahı yapılıyor.
  • Cenab-ı Allah Kur’ân-ı Kerim’de rahmetin kendisine has bir sıfat olduğunu “De ki: ‘Göklerde ve yerde olanlar kimindir?’ ‘Allah’ındır’ de. O, rahmet etmeyi Kendisine ilke edinmiştir. O, geleceğinde hiçbir şüphe olmayan kıyamet günü sizi bir araya toplayacaktır.” (En’âm sûresi, 6/12) ayetiyle bizlere anlatmaktadır. “Benim rahmetim gazabıma galebe çalar.” hadis-i kutsîsinin izahı yapılıyor. “Allah (c.c.) rahmetini yüz parçaya ayırdı. Bunun bir parçasını yeryüzüne indirdi. Doksan dokuzu nezdi uluhiyetinde ” hadis-i şerifinin izahı yapılıyor.
  • İnsan sadece simasıyla değil bütün varlığıyla bir harikadır. Bununla beraber insan siması rahmaniyetin en büyük aynasıdır. Konuyla alakalı olarak “Cenab-ı Allah Hz. Adem’i Rahman’ın suretinde yarattı.” hadis-i şerifinin izahı yapılıyor.
  • Cenab-ı Allah’ın kâinattaki merhameti çok umumidir. Bütün insanlık bu merhametten istifade etmektedir. Ama öte tarafta müminler bu rahmetten çokça istifade edeceklerdir. Konuyla alakalı olarak “ Hak Teâlâ da şöyle buyurdu: “Ben dilediğim kimseyi cezalandırırım. Rahmetim ise her şeyi kaplar. Rahmetimi (âhirette) Allah’a karşı gelmekten korunan, zekât veren ve özellikle Bizim âyetlerimize iman edenlere nasip edeceğim. Onlar ki yanlarındaki Tevrat ve İncil’de vasıfları yazılı o ümmî Peygambere tâbi olurlar ” (A’râf sûresi, 7/156-157) ayetlerinin izahı yapılıyor.
  • Allah’ın (c.c.) rahmet kaynaklı yarattığı kâinat, rahmet kaynaklı kurduğu nizam ve intizam, âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz (s.a.s.) tarafından dizayn edilecektir. “İçi şefkatle dolup taşanlara, Allah (c.c.) da merhamet eder.” hadis-i şerifinin izahı Hz. Ömer saçı-başı beyaz, göğsünde istavroz taşıyan papazı görünce hıçkıra hıçkıra ağlar; sebebini sorduklarında şöyle der: Esirler getirilmiştir. Bir kadın sağa sola koşturup duruyor. Bu durum Allah Resûlü’nün dikkatini çeker. Ashabına der ki: Allah Resûlü (s.a.s.) kadınlara ve çocuklara karşı bir başka merhametliydi. Savaşlarda onlara asla ilişilmemesi talimatlarını verirdi. Konuyla irtibatlı olarak “Resûlüm, Biz seni bütün insanlar için sırf bir rahmet vesilesi olman için gönderdik!” (Enbiyâ sûresi, 21/156-157) ayetinin izahı yapılıyor. Hayber kalesi kuşatılmıştır. Müslümanlar için daima problem olan bu yer muhasara altında iken Allah Resûlü (s.a.s.): “Acaba şu ağaçları mancınıklarda silah olarak kullanma amacıyla kesmemiz uygun olur mu?” diyerek bu problemin çözümüne merhametle yaklaşıyordu.
  • Allah Resûlü (s.a.s.) bir gün sabaha kadar ümmeti için inler. Bunun üzerine “Ya Rabbî! Doğrusu onlar (putlar) insanların birçoğunu saptırdılar. Artık bundan sonra kim bana tâbi olursa, o bendendir. Kim de bana karşı gelirse o da Sen’in merhametine kalmıştır, şüphesiz Sen gafursun, rahîmsin!” (İbrâhim sûresi, 14/36) ayeti nazil olur. Bunun üzerine
  • Peygamber Efendimiz mehîb bir insandı. Onu yakından tanıyanlar yanında söz söyleyemezlerdi. Heybet insanı olmasının yanında sefer dönüşlerinde çocuklar etrafını sarar, bazen devesinin terkisine bindirir, bazen omuzlarına alır onlarla şakalaşırdı. Çünkü O şefkat Peygamberi idi.
  • İslam’ın sunduğu mesajları, İslam’ın engin rahmetini bilmemiz lazımdır. Bizim medeniyetimiz cami, ev, vakıf vb. yerlerde estetiğe dikkat ettiği gibi hayvanların barınmalarını dahi temin amaçlı bir yöntem geliştirmiştir. Peygamber Efendimizden, hayvanlara merhametin önemine dair bazı misaller: Susayan köpeğe su veren kimsenin bu davranışından ötürü mağfiret olunması Bir kadının bir kediyi eve hapsetmesi ve yiyecek vermediği gibi dışarı çıkmasına da izin vermemesi neticesi kedinin ölmesi; bu sebeple azabı hak etmiş olması Ahirette hesap günü bir kul getirilir. Yapmış olduğu kötü fiiller kendisine teker teker sayılır ve ikrar ettirilir. Her şeyden ümidini kestiği bir anda dünyada çok tekrarladığı bir şey imdadına yetişecektir Bir sefer dönüşü sahabelerden bazıları bir kuş yuvası görür. Kuşun yavrularını alırlar. Bu arada yavruların anneleri tepede telaşla dönmeye başlar. Duruma muttali olan Efendimiz (s.a.s.) ashabını şöyle uyaracaktır: Eski dönemde yaşamış nebilerden birisini bir karınca ısırıverir. Nebi, bu sebeple karınca yuvasının yakılmasını emreder. Bu hadisenin ardından Cenab-ı Allah uyarıcı mahiyette bir vahiy yollar Allah Resûlü (s.a.s.) bir bağa girer. Orada çalışmaktan ötürü bir deri bir kemik kalmış bir deve vardır. Hayvan, Peygamber Efendimizi görünce gözlerinden yaşlar akmaya başlar. Efendimiz deve sahiplerine şunları söyler Efendimiz (s.a.s.) bir gün hayvanı yatırdıktan sonra bıçağını bileyen bir şahıs görür ve şu şekilde ikaz eder
Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.