3 Eylül’de olmadı 23 Ekim’de de manşet yap

3 Eylül’de olmadı 23 Ekim’de de manşet yap

17 ve 25 Aralık büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının gizli tanığı İ.K.’nın verdiği tutarsız ifadeler, yandaş Sabah’ta bir kez daha manşet oldu. 3 Eylül 2014’te Nazif Karaman imzalı ‘Hükümeti yık emri Gülen’den geldi’ başlığı ile manşet yapılan metin, 23 Ekim’de (bugün) tekrar ısıtılıp, haber diye basıldı.

İki manşet arasındaki tek fark ise muhabir imzasının farklı olması. ‘Pensilvanya hükümeti ‘yık’ dedi’ başlığıyla manşet yapılan sözde itirafların bu kez Mehmet Ali Berber tarafından kaleme alınması tuhaf bir durum ortaya çıkardı. Bu garip iki haber, muhabir Mehmet Ali Berber’in, arkadaşı Nazif Karaman’ın haberini noktasına virgülüne kadar alıp kullanırken izin alıp almadığını akla getirdi.

Tarihe not düşmek için bir kez daha yalanlara cevaplar

Yandaş Sabah gazetesinin manşetinde çıkan bu haber de 3 Eylül’deki gibi çelişkilerle dolu. Haberin başlığında “Gülen’e kırmızı bülten yolunu açacak şok itiraflar” diyor. Gerçekte ise birkaç polisin değil tek bir polis memurunun ifadesine yer veriyor. O polis memurunun ise 17 ve 25 Aralık operasyonlarını bizzat yöneten Yakub Saygılı’nın deşifre ettiği gizli tanık İ.K. olduğu öğrenildi.

Yandaş Sabah gazetesi, farkında olmadan TÜBİTAK’ın Erdoğan’la ilgili tapelere ilişkin verdiği ‘hece hece montaj’ raporunu da çürütüyor. Büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sırasında Konya’da bulunan Erdoğan, oğluna, ‘kardeşini gönderiyorum’ diyordu. Ve kardeş Sümeyye Erdoğan o gün THY’nin TK2123 sefer sayılı uçağı ile İstanbul’a gönderilmişti! Sıfırlanamayan (30 Milyon Euro) parayla villa alınmasına karar verilmişti ve villalar da alınmıştı! Buna dair belgeler Taraf’ta deşifre edildi. Sabah’ın haberi de tapelerin gerçekliğini, TÜBİTAK’ın raporunun yalan olduğunu teyit etmiş oldu.

Çelişkili tarihler, tutarsız cümleler

Sözde itirafçının beyanlarına göre büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun hedefi AKP’yi devirmek. Haberde 12 Eylül 2012’de soruşturmanın başlamasına neden olan MASAK raporlarına ya da emniyete yapılan ihbarlara hiç değinilmiyor. MİT’in kara para trafiğini deşifre eden ve operasyondan 8 ay önce Başbakan’a sunulduğu ortaya çıkan rapor da hiç konuşulmamış… İtirafçı polis, F.H. ve H.Ö. isimli meslektaşlarının operasyondan iki ay önce, ‘hükümetin yıkılacağını’ söylediğini iddia ediyor. Ardından da, “Henüz işadamları bile dinlenmemişti.” diyor. Halbuki soruşturma kapsamında dinleme ve teknik takip 17 Eylül 2012’de başlıyor. Soruşturmanın 5. ayından itibaren suç örgütünün, yasama dokunulmazlığı olan kişiler ve çocuklarına ulaştığı tespit ediliyor.

Isıtıp ısıtıp itiraf diye manşet yapıyorlar

Sabah’ın sözde itiraflarını ısıtıp ısıtıp manşet yaptığı ve gizli tanık olduğu öne sürülen polis memuru İ.K.’nın kim olduğunu yolsuzluk operasyonlarını yürüten Yakub Saygılı deşifre etmişti. Saygılı, İ.K.’nın sadece dinleme yapan bir polis olduğunu ve sadece fezleke yazım aşamasında yer aldığını belirtmişti.

Yakub Saygılı İ.K.’nın yalanlarını deşifre etmişti

Yakub Saygılı, Yasin El Kadı’nın yurda girmesi yasak şahıslardan olduğu için Haliç Kongre merkezine yaptığı görüşmelerin takip edildiği ve kongre merkezinin güvenlik kamera kayıtlarının dosyaya konulduğunu vurguladı. El Kadı, Haliç Kongre merkezinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT müsteşarı Hakan Fidan’la görüştüğüne ilişkin fotoğraflar kamuoyuna yansımıştı. Söz konusu bu tutanaklarda imzası olan 2 polis memurundan birinin ihraç edilirken gizli tanık olduğu iddia edilen polis memuru İ.K.’nın görevine devam ettiğini vurgulamıştı. Yakub Saygılı gizli tanığın ifadelerini kabul etmemiş, ve “Herkes 2014 Mart soruşturmasında ihraç olduğu halde kendisi halen görevdedir. Herkesin ikinci bölgeye ataması yapılırken kendisinin ataması yapılmadı. Kendisi nisan ayı başında polis başmüfettişlerince tamamlanan idari soruşturmada eşit sorumluluğa sahip olduğu halde diğerleri gibi meslekten ihraç edilmeyerek müfettişlerce adeta aba altından sopa gösterilerek menfaat veya şantaj yapılmış olabileceğini değerlendiriyorum. Bu durumda çaresiz bırakılan ve aynı zamanda da soruşturmanın şüphelisi olan bir polis memurundan gizli tanık yapmak suretiyle istenilen ifadeyi alabilmek mümkündür. Nitekim verdiği ifade şüpheli olarak soruşturulmadan önce değil şüpheli konuma düştükten sonradır.” ifadelerini kullanmıştı.

Gizli Tanık olduğunu öne sürdüğü polis memuru İ.K.’nın fezlekenin yazım aşamasında görevli olduğunu belirten Saygılı, “Kendisinin kullandığı ibarelerden oluşan fezleke onlarca defa kontrolden geçerek savcılığa teslim edilmeden önce en son şube müdür ve yardımcıları tarafından incelenir. Tarafıma iletilen hiçbir taslakta dönemin başbakanı ibaresi yoktu.” dedi. Kendisinin imzaladığı resmi hiçbir evrakta böyle bir ifade olmadığını vurguladı.

İ.K.’yı mahkeme serbest bırakmıştı

Polise yönelik operasyonda komik gerekçelere dayanarak darbe ile suçlanan eski mali Yakub Saygılı’nın ifadesinde gizli tanık olduğu öne sürülen İ.K. serbest kaldı. Polise yönelik operasyonda gözaltına alınan 33 polis arasında yer alan İ.K. mahkemeden serbest kaldı. İ.K.’nın savcılık sorgusunun 3 dakikada bittiği öğrenilmişti. Mahkemeye sevk edilen İ.K. burada da “Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum. Savcılıktaki ifademi tekrar ederim” dedi ve ardından serbest kaldı. Savcılık sorgusunda polislere görev yapmadığı birimlerle ilgili ifadeler de içeren onlarca soru yöneltildi. Bazı polislerin ifadesi saatlerce sürdü. En kısa süren ifade bir saat oldu. Ancak, İ.K.’nın savcılık ifadesi sadece üç dakika sürmüştü.