"Gülen, Demokratikleşmeye Katkı Yapıyor"
Almanya'nın Augsburg kentinde önceki gün Fethullah Gülen konulu bir sempozyum düzenlendi. FAZ Yazarı Hermann, Gülen'in İslam anlayışının hoşgörüyü ve daha iyi bir toplumu arzu ettiğini söyledi.
Gülen'in düşünce yapısında politika ve ulusal güvenliğin değil insanların merkezde olduğunu söyleyen FAZ Yazarı Hermann, "Kemalist elitler, ulusal güvenliği insan haklarının üstünde görüyorlar ve bu anlayışla toplumda devletin girmediği bir alan bırakmak istemiyorlar." şeklinde konuştu. Fethullah Gülen'in insanlara Allah rızası için bir şeyler yapmak üzere değerler sistemi aşıladığını ifade eden Hermann, bu değerlerin insanlarda iç huzuru ve toplumda yenilenme gücü oluşturduğunu dillendirdi. Gülen'in, globalleşen dünyada Müslümanların da inançlarından ödün vermeden diğer insanlarla eşit bir şekilde yaşayabileceklerini gösterdiğine vurgu yaptı. Hermann, Gülen'in savunduğu İslam anlayışının hoşgörüyü ve daha iyi bir toplumu arzu ettiğini söyledi.
Türkiye'nin din ve devlet işlerinin ayrıldığı seküler bir devlet olmadığını söyleyen Hermann, bu ülkenin laik bir devlet olduğunu ve Kemalist elitlerin uzun süre dini toplumdan sürgüne göndermeye çalıştığını belirtti. Kemalist elitlerin dinin özel hayatın dışına çıkması halinde devletin ve toplumun teokrasi düzenine sokulacağına inandıklarını ileri süren Hermann, Fethullah Gülen'in anlayışının bu önyargıları yıkacak nitelikte olduğunu kaydetti.
FİD Derneği Başkanı Eyüp Beşir ise Gülen Hareketi'nin amacının eğitim, sanat, medya, siyaset ve ekonomi alanlarında insanların farklılıklarına saygı göstermek kaydıyla barışı sağlamak olduğunu belirtti. Gülen hareketinin özellikle büyük kültür ve dini farklılıkların yaşandığı Almanya'da toplumun sorunlarına çare olabileceğini söyleyen Beşir, "Hareket, insanların gruplar halinde kendi içine kapanmamaları çağrısı yapıyor." dedi. Bu bağlamda Almanya'da okullar açıldığını ve böylece öğrencilere yüksek eğitim standartlarında evrensel değerlerin verildiğini söyleyen Beşir, bu okullardan mezun olan öğrencilerin, eğitimleri sayesinde topluma daha iyi entegre olduklarına dikkat çekti.
Prof. Rainer Liebich ise konuşmasında Alman eğitim sistemini eleştirdi. Almanya'daki etnik kökene dayalı eğitim politikasının çok kültürlü eğitim sistemine göre şekillenmesi gerektiğini söyleyen Liebich, ancak çok kültürlü eğitim sistemiyle göçmenlerin toplumda kabul görmelerine ve toplumun şekillenmesine katkıda bulunabileceklerine vurgu yaptı.
Sosyolog Margeret Spohn, Almanya'da İstanbul'un Türkler tarafından fethedilmesiyle yüz yıllardır şuur altından Türk düşmanlığı yapıldığını söyledi. (Bayram Aydın, Augsburg)
- tarihinde hazırlandı.