Cumhurbaşkanı Gül'ün tavrı ve kazın ayağı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan ziyareti sırasında yaptığı açıklamalarla mesajını verdi, geldikten sonra da internetle ilgili düzenlemeler içeren yasayı onayladı. Kendisine eşlik eden gazetecilerin aktardıklarına göre HSYK ile ilgili yasayı da veto etmesi beklenmiyor. Cumhurbaşkanı Gül'ün bu tavrıyla bir oyun kurulmasına müsaade etmediği yahut kurulmak istenen bir oyunu bozduğu gibi yorumlar yapılabilir. Son tahlilde Gül, kurucusu olduğu AK Parti ve "kardeşim" dediği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 30 Mart'a giderken kaderini tefrik etmedi lâkin kazın ayağına bakalım.

Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın görevi

Özellikle 17 Aralık'tan beri "Cumhurbaşkanı göreve" çağrıları sıkça yapılıyor. Cumhurbaşkanı Gül, bu çağrılara "Ben görevimin başında değil miyim" cevabını verdi. Ülkenin başbakanı, devlet içinde bir paralel yapının varlığından, yani devletin birliğine yönelik bir tehditten bahsediyor.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 5. Maddesi'nde "Devletin temel amaç ve görevleri", "Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır" diye tarif ediliyor. Peki temel amaç ve görevleri bunlar olan devletin başı kim? Yine bakacağımız yer Anayasa: "Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk Milletinin birliğini temsil eder, anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir."

Anayasa'da başbakanın göreviyle ilgili ise "Başbakan, Bakanlar Kurulu'nun başkanı olarak, bakanlıklar arasında işbirliğini sağlar ve hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetir" ifadeleri kullanılmış.

Hem var gibi hem de yok gibi bir şey!

Anayasa, cumhurbaşkanını devletin işleyişiyle, başbakanı ise siyasetin yürütülmesiyle yetkilendirilmiş. Bu durumda o can alıcı sorunun muhatabı Anayasa'ya göre cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e birkaç kez sorulanı tekrar soralım: Devlet içinde paralel, devletin birliğine tehdit oluşturan bir yapı var mı, yok mu? Varsa, devlet birliği elden gidiyor demektir. Bu aynı zamanda Anayasa'da cumhurbaşkanın temsil ettiği şeye yönelik bir tehdittir. O halde bu mesele Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan daha çok Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün meselesi olmalıdır. Cumhurbaşkanı'nın kendisine bunu mesele edip etmediğini anlayan var mı? Devlet içinde paralel bir devlete hepten "var" demiyor ama hepten "yok" da demiyor. Yani hem var gibi hem de yok gibi bir şey! Oysa ondan her tarafın alıp kendisine göre başka türlü kullanacağı sözler yerine ülkede herkesin anlayacağı açıklıkta sözler duymamız gerekmiyor mu?

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.