Küçükten Camiye Alıştırma
Devr-i Saadette küçük olmalarına rağmen çocuklar her zaman camiye gidebilirlerdi. Ne acıdır ki, günümüzde çocukları camiye götürmeyi cami âdâbına aykırı görüyoruz. Yine ne acıdır ki, her camide çocuklara zebani gibi görünen bazı haşin yaşlılar bulunabiliyor ve o yavrucukları camiden ürkütebiliyorlar. Maalesef bazen, dinî bilgileri, dünya görüşleri ve düşünceleri oldukça dar olan yaşlı insanlar, çocuklara yüzlerini ekşitmek, kaşlarını çatmakla caminin izzetini koruduklarını zannediyorlar. Hâlbuki onlar bu tavırlarıyla, çocukları camiden ürkütüyor ve Rasûlü Ekrem'in (sallallahu aleyhi ve sellem) sünnetine aykırı bir davranış sergiliyorlar. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) camide safların tanzimi mevzuunda, erkeklerin önde, onların arkasında varsa hünsâlar, daha sonra çocuklar ve beşerî bir mülâhazaya binaen onların arkasında da kadınların bulunmasını[1] tavsiye etmektedir.
İşte böyle davranıldığı zaman çocuklar, camide halkın namaz kılış şevkini, zevkini görüp duyacak ve dinî yaşamaya alâkaları artacaktır. Bu itibarla, değil onları kovmak, onlara sert görünmek, ürkütmek; kabilse hediyeler verilmeli ve namaza ısındırılmalıdır. Çocuklara cami, caminin bahçesi sevdirilmeli ve her zaman onların duygularında mâbedin kutsallığı canlı tutulmalıdır. Rasûlü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) camide, cemaatin içinde namaz kılarken, torunu Hz. Ümâme'yi omuzuna alır, eğilirken yere bırakır, kalkarken de yeniden omuzlarlardı.[2] Bunu muktedâ-bih, rehber-i küll olan Rasûlü Ekrem'in (sallallahu aleyhi ve sellem) yapması örnek olması bakımından çok önemlidir.
Hz. Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve sellem) çocuğun camiden çıkarılması mevzuunda sert sayılan herhangi bir cümle ya da tavrı hiçbir zaman söz konusu olmamıştır. Bu itibarla, mahallemizin güzel bir köşesi mâbed, evimizin içi de bir namazgah hâline getirilmelidir ki, çocuk gözlerini her açıp kapayışında, Allah'ı (cc) hatırlatan emârelerle yüz yüze gelsin ve hayatını bir ledünnîlik içinde duysun ve hür irade, hür vicdanıyla kendi yolunu belirleyip yürüsün. Sadece namaz açısından ele alacak olursak, çocuk namaz kılma devresine geldiği zaman, eğer babası elinden tutar, annesinin yanında seccadenin bir kenarında durdurur ve hâlinin derinliği ölçüsünde onu kalbinden ebedî mihrabına bağlayabilirse çok önemli bir şey başarmış olur. Zira namaz, Allah'a (cc) yönelme adına çok önemli bir iştir.
[1] Bkz: Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ansk., 2/352-353
[2] Nesâi, Sehiv, 13; Muvatta; Salat 85
- tarihinde hazırlandı.