Kendimizi İnkar ve Taklitçilik Dönemi
Evet, milletçe bu karanlık dönemde, hemen her zaman mantıkî boşluklarımız, ahlâkî zaaflarımız ve entellektüel yetersizliklerimiz üçgeninde, tıpkı Bermuda müsellesine kapılmış gibi kendimizi ölüme salmış ve âdeta birer cansız cenaze görünümü sergilemişizdir.. bu arada bazı aydınlarımızın durumu ise, bütün bütün yürekler acısıdır. Evet, varlık ve hadiseleri bir bütün halinde görememe zaafı, terkip ve tahlil zaafı, şablonculuk ve taklid zaafı ve kendi kendini inkâr zaafı içinde her yanıyla hiçliğe emanet bu dönemin aydınları, yol alıyorum vehmiyle hemen her zaman gidip mesafelere takılmış ve birer yol garibi gibi, bir oraya bir buraya toslamış durmuşlardır. Kimseyi suçlamaya hakkımız yok; göz göre göre yoldan çıkan bizlerdik. O koskoca tarihî sorumluluk da bize aitti. Hele katiyen kimse kabahati bilime, teknolojiye ve değişik türden düşmanlarla sarılı bulunduğumuza yüklemeye kalkmamalıydı. Onları ortaya atan, şekillendiren ve bütünüyle hayatı onlara bağlayan, başta yarım aydınlarımız olmak üzere bizlerdik. Bilim, bilim olarak masum, teknoloji de günahsızdı. Bu itibarla da, eğer mutlaka bir mücrim aranacak idiyse, o bizim aramızda aranmalıydı.
- tarihinde hazırlandı.