Milletimiz ve İslâm dünyası için ızdırapla dua edelim

Milletimiz ve İslâm dünyası için ızdırapla dua edelim

En önemli, en hayati şey nedir? İnsanlığın yeniden insanlığa yönelmesi, hatalarından dönmesi, Allah’a teveccüh etmesi, kalplerin telifi için Cenâb-ı Hakk’a teveccühte, tazarruda ve niyazda bulunması; yeryüzünde yaşanan hercümercin bertaraf edilmesi; onuru kırılmış, izzeti payimal olmuş İslam dünyasının yeniden o onurunu, o izzetini ihraz etmesi Kimse size bakmıyor, kimse size değer atfetmiyor bugün. Bir buçuk milyara yakın bir durumunuz var. Ama ilk Müslümanların sayısı yüz bindi, dünyaya kendilerini dinletiyorlardı. Onların onda biri kadar dünyaya kendimizi dinlettiğimiz söylenemez. Ve müslümanlık var olduğu günden bu yana dünyada, bizim dönemimizde yaşadığı kadar da derbeder olmamıştır. İşte himmeti âli olan insanlar, her zaman Allah’a müteveccih olan insanlar, İslamiyet’i seven insanlar, onun bir şey ifade etmesini arzu eden insanlar ve milletlerinin ayaklar altında ezilmekten kurtulup başlara taç olmaları, insanlık için sertac-ı iptihac olmaları için ellerini kaldırıp o fırsat, o teveccüh aralıklarını böyle değerlendirmeliler.

Ben kimsenin bu mevzudaki hissiyatını hafife alarak söylemiyorum bunu. Şuradaki arkadaşlarımız İslam dünyasından bir örnektir, numune alınmış bir örnek İçinizde kaç insan, haftanın kaç gecesinde kalktı, başını yere koydu, “Allahümme’cma’ şemlena ümmete Muhammed, Allahümme ellif beynena, Allahümme eyyidna bi-ruhin min indike, Allahümme veffikna ilâ mâ tuhibbu ve terdâ” (Allahım biz ümmet-i Muhammed’i bir araya getir, bükülmüş belimizi doğrult ve bize güç ver; gönüllerimize birlik ve beraberlik ruhu koy; bizi katından bir ruh ile te’yid eyle! Allahım! Seveceğin ve razı olacağın işleri yapmaya bizleri muvaffak eyle!) dedi.

“Allah’ım bu dağınıklığı gider, Allah’ım birlik ve beraberliğimizi te’sis buyur. Allah’ım bu Senin en önemli teveccühündür bize!” Bunu dert edinerek içinizde söylemiş beş-on tane insan varsa, buradaki yüz insanın içinde, ben şöyle bir tahminde bulunurum: Demek ki yüz milyonda bir milyon böyle diyen insan var, demek bir milyarda yüz milyon böyle diyen insan var. Eğer burada bu mesele için bu kadar yanıp yakılan insan yoksa, dünyada İslam’ın kaderiyle alakalı kalbi samimiyetle çarpan o kadar insan yok demektir. Evet, başta “kabalığıma verin” dedim ben bunu, bana ait bir nezaketsizlik sayın bunu; fakat kendimizi sorgulama adına zannediyorum bunları mülahazaya alma mecburiyetindeyiz, çok önemli.

Namazın içinde bile kıtmiriniz -imamı dinlemek, ister cehri olsun, ister hafi olsun- aklımdan bu mülahazaları geçiririm ben, eşref saate rastlar diye, Allah’ın kabul buyuracağı bir dakikaya rastlar diye, başımı yere koyduğum zaman:

“Ne olur Allah’ım şöyle olsun ümmet-i Muhammed; başta ülkemizin insanı böyle olsun; birbirini yemesin, kusurları birbirine mal etmek suretiyle atf-ı cürümde bulunmasın, kendilerini aklamaya-paklamaya gitmesin. Aklamanın-paklamanın kapısı Senin kapındır, Senin dergahına teveccüh etsin ve dua etsinler.”

Allah aşkına İslam dünyası ve hususiyle de o İslam dünyasının belli bir dönemde başlık yapmış, dümendarlığını yapmış milletimiz için ne olur dua edin; iki büklümüz asa gibi, Allah belimizi doğrultma fırsatı versin bize, bütün dünya çapında.

Onca insan, düşünün yetmiş milyon. Bunun on beş milyonu diyelim çoluk-çocuktur, dua etmeyecek insandır. Elli milyon Türkiye’de dua edecek insan vardır, elli milyon. Allah bunca insanın duasını, birden eller kalkarsa, geriye çevirmez. Değil öyle, beş-on tane bile o insanlar içinde duası kabule karin insan varsa, Allah (celle celaluhu) bizim gibi insanların duasını da onların yüzü suyu hürmetine kabul eder.

Biz hepimiz hele bir Cenab-ı Hakk’a teveccüh edelim. Mutlaka o kırk-elli milyon insan içinde, bir de bir buçuk milyar İslam dünyası Düşünün, bunun bir milyarının şöyle böyle Allah’la münasebeti varsa, İnsanlığın İftihar Tablosu’yla (sallallahu aleyhi ve sellem) münasebeti varsa, Kur’an’la münasebeti varsa, bir milyar insanın Cenab-ı Hakk’a el kaldırdığını düşünün. Vallahi anında yağmur duası gibi, hemen yağmur yağmaya başlar Allah’ın izni ve inayetiyle.

Allah buyuruyor ki: “Üd’ûnî estecib leküm” / “Dua edin, Ben ona icabet ederim.” (Mü’min, 40/60) “ve iza seeleke ibadî annî fe-innî karîb, ucîbu da’vete’d-dâi iza deâni” / “Kullarım Beni sana soruyorlar, de ki: Ben çok yakınım onlara, dua edenin duasına icabet ederim” (Bakara, 2/186) buyuruyor.

Yalvarın yakarın, dağılsın kasvetli bulutlar üzerinizden. İnsin baran-ı rahmet başınızdan aşağıya, teessüs etsin vifak ve ittifak, birleşsin millet ve gelsin tevfik-i ilahi. O’nun inayetiyle ve riayetiyle, birleşsin âlem-i islam.

Bu klip; Fethullah Gülen Hocaefendi'nin, 20 Eylül 2012 tarihinde yapmış olduğu “Kara bulutlar ve dua seferberliğine çağrı” başlıklı Bamteli sohbetinden istifade edilerek hazırlanmıştır. Sohbetin tamamına http://fgulen.com/tr/abd-sohbetleri/bamteli/33157-kara-bulutlar-ve-dua-seferberligine-cagri adresinden ulaşabilirsiniz.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.