Türk okulları Romanya'da 'Türk imajını' değiştirdi
Türk Dili ve Kültürü Festivali için geldiğim Bükreş'te gözlemlerimi yazmaya bugün de devam edeceğim. Bu kadar insan gece gündüz çalışarak ülkesi, dili, dini ve de ırkı için bu kadar güzel şeyler yaparken, kahvehane dedikodularına benzer sözler ile kirletilmesine dayanamıyorum. Vicdanımdan bir ses, damarlarımı kalbimi patlatacak gibi oluyor. 45 ülkenin çocuğu ve öğretmeni son derece modern okullarda buluşup, dünyaya faydalı insanlar yetiştiriyorsa o kişilerin sadece elleri ve alınları öpülür. Kaldı ki ders programları belli, denetlemeleri son derece sıkı olan ülkelerde var bu okullar. Bakın küçük bir örnek... Romen halkı ile yüz yıllardır iç içe yaşadık. Ne kadar kanlı harpler yaptık. Bazı ahlaksız, sözde iş adamları Romenler'i ne kadar fena aldattı. Özetle Türk imajı sıfırdı. Bu yüzden ev bile kiraya vermiyorlardı. Okullar sayesinde Romen halkı Türk halkını tanıdı. Şimdi değil ev vermek, al çocuğumu eğit diyor, ticaret yapmak için Türk ortak arıyor. Aynı durum dünyanın yüzden fazla ülkesinde geçerli. 'Üçkâğıtçı Türkler gitti, yerine sözüne güvenilir, dürüst Türkler geldi' deniliyor. Bu kolay olmadı tabii ki. Allah korkusunun yanına saygı ve sevgi de eklendi. Bazı kişiler öküz altında buzağı aramaya devam etsin, Türkiye okulları sayesinde çok saygın ülke konumuna geldi. Amerika'dan tutun Afrika'da balta girmemiş ormanlara kadar. Bükreş'te sahnede yüz Afrikalı çocuk bizim Anadolu halk oyunlarını oynarken 'hey hey' diye bağırıyordu. İngilizce eğitim alan bu çocukların ikinci dili Türkçe. Beş yıl önce Türkiye'yi dünya haritasında bile gösteremiyorlardı. Yarışmada birinci olan 10 yaşındaki Kosovalı kız o kadar güzel Firuze söyledi ki; Sezen Aksu dinlese kesin hüngür hüngür ağlardı. Kafam takılı kaldı, yanıtını bulamıyorum, bu yüzden size soruyorum: Bu dershanelerin, okulların, festivalin kime, ne zararı olabilir, altında nasıl bir kötülük vardır? Bilen-bulan varsa Allah için bildirsin. İki gecede 5 bin kişi yarışmaya geldi. İlk gece Türkler, ikinci gece sadece yabancılar ama bizim büyükelçilikten tek bir kişi bile gelmedi. Gelemediler daha doğrusu.
Çağdaş bir eğitim yuvası
Bükreş'te hayran kaldığım The University of South Europe Lumina da başka bir olay. Öğrencileri ve hocaları tamamen yabancı olan bir Türk üniversitesi... Kütüphanesinden spor merkezine dek her köşesi çağdaş bir eğitim yuvası. Henüz 4 yıllık. Giderek büyüyor. Seneye bizim lise mezunlarımızı da kabul etmeye başlayacak. Şayet zam yapmazlar ise inanılmaz ucuz.
Bugün Romanya'da 80 bin Türk yaşıyor ama Almanya, Avusturya gibi ülkelerden çok farklı Türkler. Gurbetçi gibi yaşamıyorlar çünkü hepsi kendi işinde veya yakın akrabasının yanında çalışıyor. Romen işveren için çalışan yok. Tam tersi on binlerce Romen vatandaşı onların yanında çalışıyor. Eee böyle bir sosyal ve ekonomik güç kazanan toplumun çocukları için üniversite şart değil mi? Orada doğup büyüyen Türk çocukları mühendis, mimar olacak. İnşallah ileride doktorlar da yetiştirecek bu üniversite. Önümüzdeki yıl Türkiye'den lise mezunları almaya başlayacak. Ve en az 4 yıllık eğitimden sonra AB diplomaları verecek. Romanya'da her şey Avrupa Birliği yasalarına göre oluyor. Tek endişeleri Batı Avrupa'ya göçü önleyemiyorlar. Özellikle beyin göçü var. Fransız veya Alman her ay 10 bin euro maaş verirken, Romanya burada kal diyemiyor. Romanya'ya eskisi gibi elini kolunu sallayarak girme çıkma dönemi kalmadı. AB üyelerinin istediği vizeyi istiyor. Hatta bir de kendi vizesi var. Sonuçta Romanya'dan güzel izlenimler ile döndüm. Her şey gözüme hoş göründü. Okullarımız ve festival ile bir kez daha gurur duydum.
Kaynak: http://www.bugun.com.tr/turk-okullari-romanyada-turk-imajini-degistirdi-yazisi-1152069
- tarihinde hazırlandı.