Camia, boyun eğip gemisini yüzdürme yerine niye bu yolu seçti?

17 Aralık’tan bu yana olağanüstü bir gayret, insanüstü bir çabayla Hizmet Hareketi karalanmaya çalışılıyor. Bu amaç uğruna, hasarı uzun vadede daha ciddi hissedileceği üzere, devletin genleriyle bile rahatlıkla oynanabildi ve süreç hala devam ediyor.

Arkasında, uluslararası derin güçler olduğu izlenimi veren bir süreç 17 Aralık. Yoksa tarihin ender gördüğü böyle bir dönemin aktörünü sadece AKP ile sınırlandırmak ciddi basiretsizlik olur.

Mazide kalan on bir ayda yoğun bir çalışma yapıldı; amaç, Hizmet Hareketi’ni suçlayacak dişe dokunur, küçücük de olsa bir delil bulabilmekti. Ancak, heyhat! Yedi düvel kafa yorduğu halde milyonlarca gönüllüsü bulunan Camia aleyhinde en ufak bir suç unsuru bulunamadı!

Bu durum, gözünü intikam bürümüş, aklını Hizmet’le bozmuş olanların psikolojisini alt üst etti. Suç olmasa da üretilmeli, suçlu yoksa bile icat edilmeliydi! Hatta Cemaat ile en küçük bağlantısı bulunan şirket veya vakıflar gözünün yaşına bakmadan batırılmalıydı!

O da olmadı; algı operasyonlarıyla desteklenen batırma girişimleri ters tepti… Ve Bank Asya, üzerinde onlarca tez yazılabilecek bir duruşla tarihe geçti. Hizmet’in yayın organları tiraj kaybetmedi, arttırdı, hatta Millet’e hitap edecek yeni gazeteleri piyasaya sürdü. Televizyonları, kesilen haksız cezalar, önlerine çıkarılan hukuksuz engellemelere rağmen dimdik ayakta durmaya devam ediyor.

Her şeyden önemlisi, Hizmet gönüllüleri Elif gibi dimdik duruştan zerre kadar taviz vermiyor. Yediden yetmişe, Hizmet’i Allah davası olarak gören herkes, otoritenin her türlü tehdidine boyun eğmeden yoluna devam ediyor; sinmiyor, yılmıyor, vazgeçmiyor!

Bu dik duruş, para, makam vb. dünya menfaatleri vasıtasıyla bozulmaya çalışılıyor. İnsan nefsine hitap eden metalarla surda gedik açılmaya çalışılıyor; ancak atılan bu oltalara, milyonlarca gönüllüsü bulanan Camia’dan bir elin parmağından fazla kişi itibar etmiyor!

Bütün bu gerçekler, haklı olarak, zihinlere şu soruları getiriyor:

1- Camiayı, hiçbir tehdide boyun eğmeyecek kadar korkusuz yapan nedir?

2- Camia, bu kadar motivasyonu nereden ve nasıl almaktadır?

3- Camia, otorite karşısında boyun eğip gemisini yüzdürme imkânı varken, neden zor olanı tercih etmiş, zora talip olmuştur?

4- Camia, hangi motivasyonla, batırılmaya çalışılan, her gün havuza battı yalanları servis edilen bir bankaya para yatırmaktadır?

5- Camia, nasıl bir iradeyle, üzerindeki baskı, fikir mimarı başta olmak üzere fertlerine atılan onlarca iftira, bin bir zahmet ve alın teriyle kurduğu müesseselerine karşı sürdürülen keyfi uygulamalara karşı isyan etmeyip, demokratik tepkiden taviz vermemektedir…

Evet, nedir bu ve benzeri onlarca sorunun cevabı?

Eğer Hizmet Hareketi, ak olmasaydı onurlu bir duruş sergileyebilir miydi? Yaptıklarının doğruluğundan adı gibi emin olmasaydı hapishanelere girmek pahasına duruşundan taviz vermeyebilir miydi?

Suçlu olsaydı, devletin tüm imkânlarını kendisini yok etmek için seferber eden iradeye hakikati çekinmeden haykırabilir miydi?

Camia’nın en küçük bir suçu ortaya çıkarılabilseydi, havuz medyası bunu, saniye geçirmeden, bire on katarak çarşaf çarşaf yayınlamaz mıydı?

Şimdi bütün bu gerçekler, Hizmet Hareketi’nin hem halk, hem Hakk, hem de kanunlar nezdinde ak-pak olduğunu ispat etmiyor mu?

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.