11 Eylül Sonrası

'Şiddetin karşıtı yumuşaklık değil fikirdir.' (Ettienne Baulieu)

Fethullah Gülen ile söyleşiyi New York'ta ve fotoğrafımızın arkasında ikiz kulelerin bulunması da 'kader denk' noktası herhalde diye düşünüyorum.

11 Eylül'den yıllarca önce bu kitapta Fethullah Gülen'in yaptığı yorumlar, bir din adamı olarak yaptığı Huntington değerlendirmesi, terör aleyhine söyledikleri ve ilk kez Türk ile Arap kültürünü ayrıştırması, Türklerin İslamiyet anlayışını açık ve net 'insan sevgisi' olarak tarif etmesi, Refah Partisini ve dolayısıyla siyasal İslam'ı eleştirmesi, İran İslam sistemini 'bağnaz bir İslam anlayışı ihracı' olarak görmesi, 'İslam kavga dini değildir, bir kostüm dini olamaz' demesi maalesef, değerlendirilmedi. Ne İslamcı çevreler, ne laik çevreler bu içeriği anlama gayreti göstermediler.

11 Eylül sonrası ABD bu içeriği yazmaya, anlamaya çalışmaya başlayınca tüm köşe yazarlarımız 'Türk İslamı' ve Türk laik ve İslam modeli' olarak yazma gayretini gösterdiler. ABD'de Kur'an en çok satan kitap oldu. Terörist saldırıya uğrayan Amerikalılar bile İslam'ı anlama gayreti gösterirken Türk aydınların, gazetecilerinin bir bölümü 'Kur'an' okumadan tartışmayı çok normal bulmaya devam ettiler. 2000 yılında ABD'de en çok satan kitap olan Mevlana için kimse kalem oynatmazdı memleketimizde. O haber değeri olmayan, anlaşılması birkaç kalıplaşmış dizeye sıkıştırılmış bir klasik eser değerinden yukarı taşınamadı.

Türk İslam anlayışı değerlendirmemde 'Türk İslam sentezi' bu zaten. Bu sağcıların ideolojisi diye kestirip atanlara Amerikalı entelektüeller, siyasetçiler ve gazetecilerin sahip çıkması kaderin bir cilvesi olmalı!

Bizim pasaportumuz yetmiyor anlaşılan.

11 Eylül Sonrası kitabın tekrar değerlendirilmesi kaçınılmaz oldu bence.

Rus çocuğuna Türkçe öğreten İslam anlayışı bunu hak ediyor sanırım.

Türk Müslümanı olan Fethullah Gülen okullarında hiç din dersi verilmemesinin gerekçesini şöyle açıklıyor:

'Onlara ilmi veriniz. İlmi ve bilgiyi alıp, hüsn-ü ahlâkımızı, yani sizdeki insan sevgisine, insan saygısına dayanan feragati gördükçe onlar bunun asıl kaynağını bulacaklardır.' Bireye inanan bu anlayış Türk kültürünün bir parçası.

Çünkü Paris'te yaşayan Faslı yazar Tahar Bin Cellun diyor ki:

'Müslüman-Arap siyasetçilerden terörizme karşı mücadele etmelerini istiyorsak, işe toplumda birey duygusunu yaratmaktan başlanmalı.'

Bireyin çiçek açması bir bölüm adı bu kitapta. Arap ve Müslüman toplumları 'birey' düşüncesini yabancı. Oralarda bireyin yeri yok, bu nedenle kadının da adı yok. Ferdin varlığı ve kendini ifade etmesi söz konusu değil. Bu konu Türkiye'nin 'tek tip' eğitim anlayışı açısından da tartışılmalıdır. Sivri, çıkıntı ya da uçmak isteyen hiç kimseye geçit vermeyen eğitim ve yasalar Türkiye'nin akışını kesen en büyük meseledir.

11 Eylül sonrası, 'Hoşgörü ve diyalog' konusunun ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdi. Irk, cinsiyet, engelliler gibi çeşitli ayrımcılık katmanlarına Batı'da din de eklenmiş durumda. Çeşitlilik azalmakta ve çok kültürlülük tarih olmakta küreselleşen dünyada.

Böyle bir iklimden dünyanın çeşitli yerlerinde yüzlerce Türk okulu açılmış olması sizce nasıl analiz edilmeli?

Batı, kültür ihracında tek ve biricik olmaktan çıkabilir duygusu vermiyor mu? Bu fikir ve bir alternatif yaratma çabası değil midir?

Küresel bir toplum yaratmaya çabalayan Batılı entelektüellerin yazılarını çizilerini okursanız içerik olarak Türk kültürünün önemli bir sentez olduğunun farkına varırsınız. Türkiye bunu tartışacak ve ihraç edecek fırsatı bulamıyor, çünkü özgürlükler sorunumuz ayaklarımızda zincir.

Özgürlükleri işselleştiremeyen bir Türkiye yeni kurulan dünya düzeninin dışında kalmaya mahkûmdur.

Asyatik kültürlere öncülük etme şansı olan Türkiye 'özne' olmak istediğini zaman zaman belirtiyor. Model ülke olduğu söylenince gazetelerin birinci sayfaları, köşe yazıları dolup taşıyor. Fakat 'özne' olmak niyetten öte bir anlam taşımıyor. Niyeti aşmanın yolu taşları temizlemekten, zihinsel üretim yapmaktan geçiyor. Dünyanın kurulan sahnesinde Türkiye yerini alabilir. Dinamik ruhu, kültürü ve demografisi uygun bu Türkiye hem bireysel, hem kamusal özgürlüklerin alanını genişletmeli. Sonsuz bir ufuk açmalı halkının önünde ki, Ufukların Efendisi olsun.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.