Medreseden Üniversiteye Okullar

Fethullah Gülen taraftarları son yıllarda, yurt içinde ve yurt dışında büyük bir eğitim seferberliğine girdiler. Bu hamle sonucu sadece yurt dışında tam 191 eğitim kurumu açıldı.

Çin Seddinden Adriyatik denizine kadar uzanan bir coğrafyada açılan bu okullar, modern teknolojinin tüm imkanları ile donatıldı.Yurt içindeki okullar ve dersaneler ise öğrencilerin başarılarını sergiledikleri, ülke çapında birincilik yarışında ipi göğüsledikleri birer eğitim ocakları oldu.

Dün medreselerde yetişen Türk müteşebbisi çoğu Nur talebesi, bugün Türk bayrağını tüm ülkelerde dalgalandırmak için okullar, kolejler ve üniversitelere öncülük etti.

Fethullah Gülen, bu binlerce hayırsever müteşebbisi sadece yönlendirdi. "Memleketimize cami yaptıracağız" diyenlere, "Yanına bir de okul isterim" dedi.

Fethullah Hoca'nın özlemi gerçekleşti. Ülkenin her yanı kolejlerle donatılırken, başta Orta Asya Türk Cumhuriyetleri olmak üzere pek çok ülkede, Türk eğitim kurumları açıldı.

Gülen, böylesine görkemli yönlendirme teşebbüsünü anlatırken, yılların özlemine kavuşmanın mutluluğunu da yakaladı. Bu mutluluğun sırrı neredeydi?

Onu, şimdi kendisinden dinleyelim: "Yeryüzünde karşılaştığımız bütün problemlerin temelinde insan unsuru yatar. Yani, bütün problemler insanla başlar, insanla biter. İster iyi yürüyen, arızasız veya az arızalı içtimai bir sistem ve toplum düzeni isterse, kabir ve kabrin öte yanı için en etkili vasıta eğitimdir. Bu bakımdan, eğitim ve öğretmenlik, mesleklerin en kutsalı olduğu gibi, bir ülkeye ve millete en hayırlı hizmet de ancak eğitim yoluyla yapılabilir.

Eğitimin yurt dışına taşırılması ve yurt dışında okullar açılmasına gelince; Haberleşme vasıtalarının olabildiğince gelişmesi sebebiyle artık dünyamız küçük bir köy halini almış bulunmaktadır. Böyle bir dünyada varlığımızı sürdürebilmemiz ve bilhassa devletler dengesinde sözü olan bir ülke haline gelebilmemiz, ortak kültüre sahip, birinci veya ikinci sırada sizinle aynı dili konuşan, bir araya geldiğinizde rahatça anlaşabileceğiniz ülkelerle sağlanacak ittifaklarla mümkün olabilir.

Bugün, ülkemizin tanıtılması ve pek çok problemlerimizin çözümünde büyük devletlerin desteğini sağlamak için lobiler ihtiyacı duyuyor ve gerçekten lehimizde bir şey yapıp yapmadıklarını bilmediğimiz bu lobilere önemli miktarlarda ödemelerde bulunuyoruz.

Bunun yerine, tabii ittifakların oluşturulması ve yakın ve uzak planda bugün olduğu gibi düşmanlardan değil, dostlardan müteşekkil bir çevre ile sarılı bulunmamız, elbette ülkemizin lehine olacaktır. Bu çerçevede şahsen, müsaade edildiği takdirde Ermenistan ve İsrail'de bile okullar açılmasına taraftar olur ve destek veririm."

Okul Özlemim

"Bir diğer mesele olarak, Asya bizim ata yurdumuzdur. Tarih kitaplarında yıllardır çocuklarımıza Asya'dan dünyaya yayıldığımızı okutuyoruz. Asya'dan bu tarafa akın akın göç etmiş ve sürekli batıya yönelmişiz.

Bu tarihi ve sosyolojik süreçte Batı karşısında şahsiyetli bir konum kazanıp, Batı ile münasebetlerimizin denk ülkeler planında cereyan etmesi, varlık temellerimizin Asya'da çok sağlam olmasına bağlıdır. Asya'dan, ata diyarlarımızdan koptuğumuzda köksüz, dolayısıyla yerlerde sürüm sürüm bir ağaç gibi olur.

Açılan okullarla olan münasebetime gelince, her insanın gönlünde yatan bir arslan, fıtratında gizli, doğuştan getirdiği bir hedef vardır.

Bu hedef herkes için değişik olabilir. Fakat ben 12-13 yaşlarında Erzurum Kurşunlu medreselerinde ders görürken, bir elimde Arapça kitabı, diğer elimde harita olur ve 'Allah'ım bir zamanlar olduğu gibi, dünya muvazenesinde sözü dinlenir bir ülke haline tekrar nasıl gelebiliriz?' der, çocuk yaşımda bunun planlarını yapardım.

Ben, bu hülyalarla büyüdüm. Hayatta bunun dışında bir hedefim olmadı. İyi bir evim olsun, çocuklarım olsun, arabam olsun, bunlar katiyen aklımdan geçmedi.

Fıtrat konularına karşı koyamazsınız, su akacak, yüz derece kaynayınca buharlaşacak, sıfır derecede ise donup buz olacaktır. Fıtratımda böyle bir hususiyet varsa ve bu da zararlı değilse, bu çekirdek üzerinde neşv ü nema bulmaktan daha tabii ne olabilir?

Milletime, ülkeme hizmet hedef ve duygularıyla büyümüş bir insan olarak, şu anda bu hizmet de ilk planda eğitimden geçiyorsa, benim eğitimle ilgilenmem suyun akması, güneşin doğup batması, dünyanın hareketleri gibi tabii bir şeydir.

Fakat, benim elimde hiç bir güç yok, sermaye yok, ordularım yok. Sadece önü alınamaz bir hizmet aşk ve şevkim var. Bunu da ancak anlatır, sözümün geçeceklerine söyler ve sadece tavsiyede bulunabilirim. Kaldı ki, bu tür hizmetler bir 'rıza pazarı'nı andırır."

Kazançlar, Ülke Hizmetine

"Memleketimizde ülkemize hizmet aşkıyla dolu, sizinle aynı rıza pazarında alışverişe çıkabilecek insanlar varmış. Devletimiz özel okullar açma izni verince, bunlar ellerinde olanı yazın yazlıkta kışın kışlıkta harcayıp, zevk safa içinde manasız bir hayat sürüp, Ahiret'e öyle intikal etmektense, kazançlarını ülke hizmetine, insanımızın hizmetine yatırmayı tercih ettiler.

Şirketler kurdular ve Türkiye'de olduğu gibi, Türkiye dışında da okullar açmaya giriştiler. Bunda benim bir rolüm varsa, bu hizmetten alacağım bir sevap varsa, bu sadece tavsiyeden ibarettir. Yoksa ben, bu şirketlerin pek çoğunun öyle adını bile bilmediğim gibi, açılan okulların sayısından, nerede açıldığından da çok fazla haberim yoktur. Fikrim sorulursa cevap verir ve ancak teşvikte bulunabilirim."

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.