Mandela'nın Ülkesindeki Gülen Okulları
Siyahların zaferinin simgesi Mandela'nın ülkesi Güney Afrika'da, Türk işadamlarının destekleriyle 1999'da kurulan Fethullah Gülen'in 3 okulundan birinden, eğitim tarihine de not düşüldü. Gülen cemaatinin Güney Afrika'nın Johannnesburg kentinde faaliyet gösteren lisesinde okuyan bir siyah öğrenci, kendi ırkına ilk kez altın madalya getirdi.
Güney Afrika'da 1994 yılında siyahların cumhuriyeti ilan etmesiyle, toplumsal düzen; ırk, dil, din, cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırılması üzerine şekilleniyor. Çok değil son 10 yılda bu ülkedeki siyahlar üniversite eğitimi alabiliyor, rektör, öğretim üyesi olabiliyor.
1991'de yumuşayan Güney Afrika'daki ırkçı rejim, siyahları toplumun en altına koymuştu. Beyazlar, Hintliler, melezler ve siyahlar... Bütün roller bu sıraya göre oluşuyor.
Johannesburg'da kentin tam ortasında Rose Garden adında bir bahçe bulunuyor. Burayı Güney Afrika devletine bağışlayan beyaz bir İngiliz'in şartı ise 'Herkes bu parka girebilecekse, arazimi bağışlarım."
Güney Afrika'daki beyazlar için yapılan bir yorum hatırlatılıyor: Zalimlerin en insaflısı! Çünkü bu ülkede siyahları öldürmemişler, köle yapmışlar!
Toplum kölelikten sahipliğe geçiyor.
Bu geçişte Türkiye'de kendilerini "zenci" gören bir kesim siyahların yanında. Bu ülkedeki en iyi 16 okul, daha çok beyazların gittiği zengin okulları. Fethullah Gülen'in çocukları ise hem siyah, hem de yoksul... Ama eğitim kalitesi olarak bu 16 okul ile yarışmaya soyunuyor. Hatta okullarının aldığı çok sayıda derece de bulunuyor.
Bu okullarda matematik, fen dallarında eğitimi Türk öğretmenler veriyor, sosyal dersleri ise Güney Afrikalılar... Türkiye'de 1977 - 1978 yıllarında ilk kez İzmir'de okul açan Gülen cemaati, yurt dışına da ilk olarak 1991 yılında Azerbaycan ile çıktı. O günden beri açılan cemaat okullarının sayısının 300'ü aştığı biliniyor.
Tüm bu bilgileri Güney Afrika'ya Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın daveti üzerine yaptığımız gezi sırasında aldım.
Yoksul ülkenin en yoksul çocuklarını tanıdık. Eğitim sistemini merak ettim. Irkçılığın bu kadar can yaktığı topraklarda ayrımcılıkla mücadele nasıl şekilleniyor?
Orta öğrenim kurumlarının başarısı üniversiteye ne kadar öğrenci soktuğu ile ölçülüyor. Dersaneler değil, okullar çocukları üniversiteye hazırlıyor. Gülen'in çocuklarının başarı oranı yüzde 94'lere çıkmış durumda.
Güney Afrika'da orta öğrenim sisteminde, din dersi yok, yaşam kültürü dersi içinde tarih ve din kültürleri tanıtılıyor. Ancak tüm dinler misyonerlik çalışması yapabilir, ilahiyat ve ruhban okulu benzeri okullar açabilirler. İki sistem birbirinden ayrılıyor. Bu ülkenin resmi dili 13 tane. Herkesin kullandığı ve bildiği dil, İngilizce. Bunun yanı sıra ülkede ağırlıklı olarak; Zulu, Afrikans ve Xhosa (Koza) dilleri kullanılıyor. Mandela'nın da Koza kabilesinden olduğunu hatırlatmalıyım ve ülkede giderek Koza'ların yönetimde ağırlığı artıyor.
Gülen'in bu ülkedeki 194 öğrencisi olan Johannesburg Horizon High School, 8 milyonluk kentin varoşlarına sesleniyor. Dünyada suç ortalaması en yüksek kent olan Jonnesburg dünyadan 2 milyon siyahın da göç ettiği bir kent. Diğer Gülen okulu Star International High School'un bulunduğu 5 milyon nüfuslu Cape Town ise daha farklı. Daha iyi halli zenciler buradalar.
Cape Town da bizi bir sürpriz karşıladı. Bu eyaletin başbakanı İbrahim Resul'ün bir kent yemeğine katıldık. Yemekte Güney Afrika'da ilk sırada bulunan sosyal sorun herkese bir ev ve AIDS kampanyalarına destek çağrısı yapıldı. Güney Afrika'da en önemli sorun ülkesinde AIDS'li oranı yüzde 20'yi buluyor. Yapılan bir tahmine göre 2050 yılında beyazların nüfusu, siyahları geçecek.
Türkiye'de 2005'i "Afrika Yılı" ilan eden Başbakan Tayyip Erdoğan da 2 Mart tarihinde Güney Afrika'ya gelecek, hazırlıklar sürüyor. Bize bir sürpriz daha. 1807 yılında 13 bin Müslüman'ın imzalı talebi üzerine Osmanlı'nın Güney Afrika'ya gönderdiği din adamı Ebu Bekir'in torunlarından Kerime Efendi ile de tanıştık. Bu topraklardaki Müslümanlara dinlerini Ebu Bekir'in öğrettiğini söyleyen Kerime başı açık, sarışın bir hanım. Ancak yemekte Hintli başı örtülü Müslüman davetliler kadar, dekolteli siyahlar da dikkat çekiyordu.
Bu gezide bulunanlardan da söz edeyim. Öğretim üyesi Prof. Eser - Prof. Ayşe Işıl Karakaş, İlahiyatçı profesörler Hasan Kamil Yılmaz, Faruk Beşer ve edebiyatçı Prof. Mustafa Uzun. Emekli Tuğgeneral Atilla Başaran, emekli Kurmay Albay Faruk Erbilgin. Ayrıca geziyi organize eden Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı yöneticileri Erkam Tufan Aytay, Salih Yaylacı ve Dr. Faruk Tuncer...
- tarihinde hazırlandı.