Ülkesini Görmeden Büyüyen Çocuklar

Hicretin zorluğuna talip olan yüzlerce öğretmen, farklı coğrafyalarda sevgi tohumu ekmek için aileleri ve çocuklarıyla birlikte gayret gösteriyor. Kimisi kara kıtada, kimisi Uzakdoğu'da, bir başkası Ortadoğu'da çatışmanın içinde doğmuş bu çocuklar, çok küçük yaşta anne ve babasının ardına takılıp, yurtlarını görmeden büyüyor.

Mozambikli bir siyahinin 'Sivas'ın Yollarına' türküsünü söylemesi ya da Vietnamlı küçük bir kızın içten duygularla 'Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman' şiirini okuması eskisi kadar şaşırtmıyor bizleri. Çünkü, Uluslararası Türkçe Olimpiyatları artık 9 yaşında. Fedakâr Anadolu insanının gayretlerini ve diğergam öğretmenlerin ismini bilmedikleri ülkelere giderek ne çok çaba gösterdiğini çok iyi biliyoruz. Ekilen tohumların yeşermesi çoktan bitti. Artık meyvelerini dibine döküyor. Dökülen meyvelerin tohumları da başka bir bahara göz kırpıyor. Gönüllüler hareketi, özlenen diyalog ve dünya barışı için sofrasını kurdu yeryüzüne. Üstelik bu sofradaki izzet-i ikram tadımlık değil, doyumluk. Zira, olimpiyatlarla birlikte müşahede ettiğimiz manzara bizi yeterince doyuruyor.

Dünyanın dört bir yanına dağılan bu isimsiz kahramanlar heybesindeki sevgiyi gittiği ülkeye boşaltırken yalnız değiller. Onların fedakârlığına ortak olan eşleri ve çocukları da var. Kendilerini gittiği ülkedeki öğrencilerine adayan öğretmenlerin çocukları da bu okullarda okuyor. Kimisi buralarda okula başlıyor, kimisi anavatanından çok uzak ülkelerde hayata gözlerini açıyor.

Türkçe Olimpiyatları kapsamında bu ülkelerdeki Türk öğrenciler için üç yıldır anadilde şiir, şarkı, kompozisyon ve genel kültür yarışmaları düzenleniyor. Organizasyona katılanlardan birisi de Enes Bayrak. Enes 10 yaşında ve Kazakistan doğumlu. Kazakistan'da bir yaşını doldurunca babasının tayini Uluslararası Mozambik Söğüt Koleji'ne çıkar. Mozambik'e ilk giden öğretmenlerden olan Bayrak ailesi, "amanne" deyip soluğu kara kıtada alır. Enes, yürümeye ve konuşmaya başladığında etrafında sadece siyahî arkadaşları vardır. Çevresinde anne ve babasının dışında birkaç Türk okulunun öğretmeni Türkçe konuşuyordur. Okula başladığında çok iyi Portekizce biliyordur. Enes'in ortaokula geçtiğinde ise artık üç dili vardır: Türkçe-Portekizce-İngilizce. Bayrak ailesi 9 yıl Mozambik'te kalır. Bu arada kız kardeşi doğar. Enes, 10 yaşına geldiğinde onlar için yeni bir hicret başlamıştır. Aile, şimdi Zimbabwe'deki okul için yola çıkacaklar.

Enes, yılda bir kez geldikleri Türkiye'yi çok tanımıyor. Babasının memleketi Edirne'yi biraz da annesinin memleketi Tokat'ı biliyor. "Türkiye'yi çok tanıyamadım ama benim ülkem olduğu için çok seviyorum. Mozambik'teki arkadaşlarımla doğduğumdan beri bir arada olduğum için Zimbabwe'ye gitmek zor olacak." diyor. O, bu yılki yarışmada Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 'Aşılmaz' adlı şiirini okuyacak.

Ailesiyle ülke ülke gezenlerden birisi de 13 yaşındaki Havle Işık. 7 yaşında Mozambik'e gelmiş. Şimdi o kadar alışmış ki, "Mozambik'i bırakıp gelmek istemem." diyor. İlk geldiğinde Uluslararası Mozambik Söğüt Koleji'nin bahçesinde, "Türkiye'deki okulumu istiyorum." diye ağlaması bütün öğretmenlere duygulu anlar yaşatmış. Olimpiyatlarda anadilde kompozisyon ve şiir kategorisinde yarışacak olan Havle, şimdi duygularını şöyle ifade ediyor: "Mozambikli arkadaşlarımın arasında onların siyah, kendimin beyaz tenli olduğumu unutuyorum."

Türkçe şöleninde 'akılda kalanlar'

Bundan 9 yıl önce 17 ülkenin katılımıyla başlayan Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın serüveni 130 ülkeyle devam ediyor. Türkçenin gücü, adeta topraklarımızdan dünyaya yayılıyor. Türk dili etrafında halelenen çocuklar Mevlânâ'dan, Yunus Emre'den şiirler okuyor, türkülerimizi seslendiriyor. Her ırk ve dinden çocuğun maharetini sergilediği organizasyon, bir büyük çiçek buketi gibi insanlığa takdim ediliyor. Bu muhteşem tablo yıllarca hayranlıkla izlendi, izleniyor.

İlk iki olimpiyata dair pek fazla görüntü ya da kayıt bulunmuyor. Kim bilir, belki de birkaç ülkenin katılımıyla başlayan organizasyonun bu denli büyüyeceği tahmin edilmiyordu. Ancak yıllar geçtikçe ilgi arttı, katılan öğrenci sayısı yüzlerden binlere çıktı, olimpiyatlar çağları etkileyecek güce ulaştı. Başarının ardındaki meçhul kahramanların emeği, silüeti ve sesleri yetiştirdikleri çocuklarda ölümsüzleşti. Kıtaları aşan Türkçe sevdasında 10. yıla doğru gidilirken bugüne dek yarışmalara katılan binlerce çocuğu unutmadık.

2005: Borani Tartari, Arnavutluk

'Uluslararası Yabancılar İçin Türkçe Yarışması' adı altındaki olimpiyata 41 ülkeden 120 öğrenci katılır. Aslında bu sayı, Türkçenin dünya dili olma yolunda hızla ilerleyeceğinin de bir kanıtıdır. Papua Yeni Gine'den Romanya'ya, Senegal'den Rusya'ya birçok ülkenin genci, akıcı Türkçesiyle dikkat çeker. Arnavutluk'tan gelen Borani Tartari de Necip Fazıl Kısakürek'in Kaldırımlar şiirini okuyarak hafızalarda yer eder. Usta şairin dizelerini Arnavut bir gencin ağzından duymak herkesi duygulandırır. Dönemin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de törendeki konuşmasında "Artık onlar yabancı değil, bizden biri." der ve bu çocukların barış köprüleri kuracağına işaret eder.

2006: Khangelani Mhaleni, Güney Afrika

Amerika'dan Vietnam'a, Brezilya'dan Şili'ye kadar 83 ülkeden 355 öğrenci katılır. Hiç şüphesiz 4. olimpiyatın en akılda kalan ismi Khangelani Mhaleni olur. Esmer tenli bu genç, elinde sopası ve ilginç kıyafetiyle sahneye atılır. Hırçın tavırlarla sopasını sallayarak izleyicilerin arasına karışır, sahneye döndüğünde ise o hırçınlığın yerini tebessüm alır ve "Korkmayın ben de sizdenim." der. Kahkahalar alkışlara karışır ve bu genç, "Ey İnsanlık" diye salona haykırır. Şiiri de kendisi de izleyenlere insan olmanın önemini bir kez daha hatırlatır.

2007: Çolpan Kamçıbekkızı, Kırgızistan

Olimpiyatın 2007'deki teması 'Türkçenin 100 Akları' ve '100 ülke sevgi diliyle buluşuyor, yarışıyor' şeklinde olur. Yarışmalarda tam 550 öğrenci, Türkçesini konuşturur. Yüzlerce öğrenci arasından birçoğu hatırlansa da akılda en çok Kırgızistanlı Kamçıbekkızı ve üç kişilik folklor ekibi kalır. Sümer Ezgü'nün 'Anadolu'dan Geldik' türküsüyle izleyenleri coşturan kızlar, türküde geçen "Türkiyelim unutma sen, açan gülü kurutma sen, Bizi bize darıltma sen, Anadolu'dan geldik" sözleriyle de birlik mesajı verir.

2008: Dolgurma Bayer, Moğolistan

17 ülke ile başlayan olimpiyat, altıncı yılında 110 ülkeden 550 öğrenciyi ağırlar. Gençler, dil bilgisinden makale yazımına, şiirden şarkıya 13 ayrı dalda yarışır. Öğrencilerin Türkçeye hâkimiyeti de tam not almaya devam eder. 2008 yılında kırmızı elbisesi, örgülü saçlarıyla sahneye çıkan Moğolistanlı Bayer, "Sizlere Ata yurdunuz Moğolistan'dan kucak dolusu sevgi getirdim." diyerek başlar sözlerine. Sakarya Türküsü'nü okurken akıttığı gözyaşları çoğu insanı olimpiyat sevdalısı yapmaya yeter de artar bile. "Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız; Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!" mısralarını seslendirirken onunla gurur duymamak kaçınılmazdır.

2009: Muhammed Salman, Pakistan

Olimpiyatın hacmi de heyecanı da her yıl katlanarak artar. 2009 yılında 115 ülkenin 700 çocuğu, dünya barışına giden yolu gösterircesine sevgi tohumları ekmeye devam eder. 7. olimpiyatta birçok isim ön plana çıksa da Pakistanlı Muhammed Salman'ın 'Bu Adam Benim Babam' şarkısı zihinlere kazınır. Yöresel kıyafetiyle, duygu dolu sesiyle "Ben babamın oğluyum, tepeden tırnağa Anadolu'yum." diye haykırması başta şarkının sahibi Fatih Kısaparmak olmak üzere herkesi gözyaşlarına boğar.

2010: Dövran Annamammedov, Türkmenistan

Tam 120 ülkeden 750 çocuk buluşur. Dünyanın tüm renkleri bir olur, sahne renk cümbüşüne dönüşür. Dile kolay, 750 öğrenci. Haliyle akılda kalanı tespit etmek zor. Tacikistanlı İsmail Saidov'un 'Dönülmez Akşamın Ufkundayım' şarkısını seslendirmesi, Endonezyalı Toga Ardian'ın 'Sevdan Olmasa' şarkısıyla salonu coşturması, Kırgızistanlı Nurgiza Sadırova'nın 'Divane Âşık Gibi' türküsü de akıllarda.

Lakin 8. olimpiyat denilince potpori yapan çocuğu hatırlamayan yok. Türkmenistanlı Dövran, yöresel kıyafetiyle, potporisiyle, 'Delalım' diye diye gönülleri fetheder.

2011: Olimpiyatlar bu yıl 'Gelin tanış olalım' sloganıyla 130 ülkeden Türkçe sevdalısı bin finalisti ağırlıyor.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.