Sapık Ortaya Çıksın
Milli Güvenlik Kurulu'na sunulmak üzere hazırlandığı ileri sürülen ancak MGK'da görüşülmediği belirtilen, Cenab-ı Allah'a, Sevgili Peygamberimiz'e ve semavi dinlere inanılmaz hakaretlerle dolu olan Fethullah Gülen Raporu, tüm Türkiye'yi ayağa kaldırdı. 'Dine Küfür Raporu' adı altında dün tam metni gazetemizde yayınlanan raporu okuyan yüzlerce vatandaş, gazetemizi arayarak, raporu hazırtalanlar ve hazırlayanlar hakkında gerekli yasal işlemlerin başlatılmasını istediler. Raporun dayandırıldığı kaynaklar arasında İslam düşmanlığıyla tanınan ve bölücülükten mahkum edilen Doğu Perinçek çevresine yakın isimlerin yer alması da büyük bir tepkiyle karşılandı. Vatandaşlar, açıkça İslam dinine, Peygamberi'ne ve inananlara yapılan hakaretler karşısında cumhuriyet savcılarının harekete geçmesi gerektiğini ifade ettiler. Öte yandan, çok sayıda vatandaşın raporu hazırlayanlar hakkında Anayasa'nın 24. maddesinin çiğnendiği, TCK'nın 175/3 ve 312/2 maddelerinin ihlal edildiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmaya başladıkları öğrenildi. Aralarında Mazlum-Der İstanbul Şubesi ve Hukukçular Derneği'nin de bulunduğu çok sayıda kuruluşun suç duyurusu için son hazırlıkları yaptıkları belirtildi.
Sapık zihniyetin mahsulü
Mazlum-Der İstanbul Şubesi Başkanı Avukat Şadi Çarsancaklı yaptığı açıklamada, Batı Çalışma Grubu tarafından hazırlanarak MGK'ya sunulduğu iddia edilen raporun, deli saçması ve sapık bir zihniyetin mahsulü olduğunu vurguladı. Çarsancaklı, toplumun mukeddasatına matuf bu fiilin hakaretin yanı sıra toplumu kin ve düşmanlığa tahrik niteliği taşıdığını da belirtti.
Hukukçular Derneği Genel Başkanı Av. Necati Ceylan ise söz konusu raporun, İslamiyet'e ve Müslümanlar'a ağır hakaretler içerdiğini belirterek, hem kuruluş olarak, hem de kişisel olarak suç duruyusunda bulunacaklarını ifade etti. Din ve vicdan hürriyetinin kişilik hakları arasında yer aldığını belirten Ceylan, söz konusu hakların Medeni Kanun'un 23. ve 24.maddeleri ile güvence altına alındığını kaydederek, isteyen herkesin suç duyurusunda bulunabileceğini ifade etti.
Küfür Raporuna Büyük Tepki
Tüm dinlere, özellikle de İslam'a ve Hz. Muhammed'e ağır hakaretler içeren raporun oluşturduğu tepkiler artarken, Başbakan Bülent Ecevit'in sessiz kalması dikkat çekiyor. Dün TBMM Başkanlığı'na "adi rapor"la ilgili olarak çok sayıda soru önergesi verildi. FP İstanbul Milletvekili Süleyman Arif Emre, Başbakan Ecevit'ten böyle bir raporun MGK'ya sunulup sunulmadığını doğrulamasını isteyerek, sunulduysa niçin soruşturma başlatılmadığını açıklamasını istedi. Emre, dün TBMM Başkanlık Divanı'na Başbakan Bülent Ecevit'in yazılı olarak cevaplaması istemiyle bir soru önergesi verdi. Önergede son MGK toplantısından sonra Ecevit'in, "28 Şubat kararları kaldığı yerden hükümetimizle aynen uygulanacaktır" şeklindeki bir açıklama yaptığını hatırlatan Emre; bu doğrultuda hükümetin ne tür tedbirler alacağını, sürecin bittiğini beyan eden ANAP Genel Başkanı Yılmaz ile sürecin devam ettiğini belirten Ecevit arasında bir görüş ayrılığının olup olmadığını ve MGK'nın demokratik hale getirilmesinin düşünülüp düşünülmediğini sordu. Emre, Ecevit'in ayrıca; MGK'ya Fethullah Gülen raporu adı altında sunulduğu belirtilen, tüm dinlere bu meyanda da İslamiyet'e ve Hz. Muhammed'e ağır iftiralar içeren rapor hakkında açıklama yapmasını istedi.
Hatipoğlu: Nasıl ciddiye aldınız?
Fazilet Partisi Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu da Başbakan Bülent Ecevit tarafından cevaplanması istemiyle verdiği soru önergesinde, son MGK'ya Fethullah Gülen'le ilgili bir rapor sunulduğunun basına yansıdığını hatırlatarak, sözkonusu raporda, İslam'a ve diğer semavi dinlere, Peygamberimiz'e hakaret içeren ifadeler yer aldığının doğru olup olmadığını sordu. Hatipoğlu, bu çirkin ifadelerin, yüzde 99'u Müslüman olan Türk milleti tarafından kutsal sayılan değerlere bu şekilde hakaret edilmesinin toplumda infiale yol açabileceğinin düşünülüp düşünülmediğini sorarken, "Devletimiz nazarında böyle asılsız, hezeyanlarla dolu bir raporun kabul görmesinin hatta müzakere değer bulunmasının dahi halkımızı nasıl vicdanen yaralayacağını ve devlet ciddiyetini sarsacağı düşünülmedi mi? Eğer bu iddialar doğru değilse, devlet- millet kaynaşmasını zedeleyen ve anayasal kuruluşları yıpratmaya matuf bu gibi iddia ve ithamları yalanlamayı ve diğer gerekli işlemleri yapmayı düşünüyor musunuz?" dedi.
Demirel gerekeni yapsın
FP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin de bütçe konuşmasında, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel`in tarafsızlığına gölge düşürecek davranışlarda bulunmaması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhurbaşkanı, MGK`nın da başkanı. Bu Kurul`da okunan raporda İslama, Peygamberimize hakaret dolu sözler bulunduğu doğru mu? Bu rapor gerçekse, hangi densiz veya densizler tarafından hazırlanmıştır? Cumhurbaşkanı, önce kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapmalı, sonra da sorumlular hakkında yargıda işlem yapılmalı. Asıl irtica bu rapordur. MGK bu irticayı gündeme almalıdır."
FP'li İncetahtacı: Raporu kim tuttu?
Fazilet Partisi Gaziantep Milletvekili Bedri İncetahtacı, kamuoyunda yer alan Fethullah Gülen raporunun bir çok açıdan büyük önem taşıdığını söyledi. İncetahtacı, "Bu raporla birlikte cevaplandırılması gereken bir çok soru var. Bir kere raporu tutma görevini kim yaptı bu açıklanmalı. İkinci olarak bu rapor hangi düşüncenin ürünü olarak ortaya çıktı. Açıklanması gereken bir başka husus ise bu rapor halkın değerlerini bile bile hiçe saydığı halde bir takım çevrelerce onaylandı mı?" diye konuştu.
Ergezen: "Hedef saptırılıyor"
FP'li Zeki Ergezen de Türkiye'de bazı kesimlerin hedef saptırdığını ve bu sırada bir takım emellerini gerçekleştirmek için arayışa girdiğini söyledi. Ergezen, "Türkiye'de her kesimde kendi emellerini ülke çıkarlarının önünde tutan insanlar var. Makam sevgisi, önde olma arzusu ile bir takım isteklerine gem vuramayan insanlar belirli dönemlerde bir takım iddiaları öne sürerek ortalığı karıştırmak istiyorlar. Son günlerde yaşanan olaylar da bunun bir parçasıdır" dedi. Yayınlanan Gülen raporunun içeriğinin çok dikkatli incelenmesi gerektiğini ifade eden Ergezen, "Bu raporda bizzat dini değerlerimize küfür vardır. Bu eğer gerçekten resmi bir organ tarafından hazırlanmışsa birileri bu ifadelerin hesabını vermelidir. Bu yoksa, bazı kesimlerin laiklik anlayışının bir ürünü müdür?" dedi.
Bedük: Hezeyan Mahsulü
DYP Grup Başkanvekili Saffet Arıkan Bedük, "MGK son derece önemli bir anayasal kuruluştur. Dolayısıyla bu raporu ben okudum. Bunun ciddi olduğu kanaati taşımıyorum. Hezeyan mahsulü olarak hazırlanmış bir rapor intibaı verdi. Çünkü semavi ve islam dinine böylesi hakaret dolu bir raporu, bugün müslümanım diyen hiçbir insanın hazırlayacağı kanaati taşımıyorum. Böyle bir rapor da MGK`da görüşülmez sanıyorum." DYP Grup Başkanvekili Turhan Güvende raporu ka'le almasının mümkün olmadığını söyledi. Bu tür ifadeleri kullanmak için insanın aklını yitirmesi gerektiğini belirten Güven, "Böyle şeylerle güzel günlerimizi zehir etmek isteyenlere meydan vermeyelim. Ben bu raporu ka'le dahi almıyorum. Üzerinde konuşulmaya değmeyecek bir rapor" dedi.
- tarihinde hazırlandı.