Aydınlar, Astana'da Barış İçin Bir Araya Geldi
Kazakistan'ın başkenti Astana'da gerçekleştirilen "Halkların Dostluğu ve Birlikte Yaşam Kültürü" adlı konferans büyük ilgi gördü.
Ev sahibi Kazakistan'ın yanı sıra Türkiye, Rusya, Azerbaycan ve Amerika'dan ilim, fikir ve din adamlarıyla politikacıların katıldığı toplantıya Fethullah Gülen de bir mesaj gönderdi. Toplantının oturum başkanlığını yapan Senatör Kuanış Sultanov, konferansın Astana'da yapılmasının önemine değinerek "Bağımsızlığımızı ilk kazandığımız yıllarda bizim bu zenginliğimizi ters yönde kullanmak isteyenler oldu. Ancak, tabiatında sevgi ve hoşgörü olan Kazak halkı yıllardır birlikte yaşadığı milletler arasında hiçbir ayrımcılık yapmadan toplumsal zenginliğini korumayı başardı." dedi.
İslam dini ile Hıristiyanlığı karşı karşıya getirmek isteyenler olduğuna vurgu yapan Kazakistan Diyanet İşleri Başkanı Ebsettar Derbisali ise Japonya metrosunda yaşanan zehirli gaz hadisesinde Budizm'in, İspanya'daki tren patlamasında da Hıristiyanlığın zan altında bırakılmadığını; ancak herhangi bir Müslüman'ın dinî her hareketinin diniyle kasıtlı olarak bütünleştirildiğinin altını çizdi. Derbisali'yi destekleyici mahiyette konuşan Azerbaycan'ın Kazakistan Büyükelçisi Latif Kandilov ise "İnsanoğlu şu ya da bu ayrımı yapmadan insanlığı sevmeyi öğrendiği zaman biz birlikte barış ve huzur içerisinde yaşamayı da öğreniriz." dedi.
Konferansın en ilgi çekici konuşmalarından birini de Kazakistan Yazarlar Birliği Başkanı Nurlan Orazalin yaptı. Aydınların misyonlarını eda edemediğinden yakınan Orazalin, paranın ve ihtirasın insanları ruhsuzlaştırdığını kaydetti. Orazalin, "6 yıl önce Diyalog Avrasya Platformu'nu İstanbul'da kurma kararı alırken, insanlığın nasıl bir felakete sürüklendiğini ve buna bir 'dur' diyebilecek güce ihtiyaç duyulduğunu ifade ettik. Eğer dünya, barış ve huzur içerisinde olsaydı bugün bu toplantıyı yapmazdık." dedi.
Herkesin eşit olduğu bir toplantıya katıldığını ifade eden Rusya'nın ünlü Doğu bilimleri uzmanı Rastislav Rıbakov ise, "Biz Sovyetler zamanında hep Amerika'yı kötüledik. İçte huzuru ve barışı sağlamak için dıştaki kötüler kadar kendi kötülerimizle de mücadele etmeliyiz. Aksi halde huzur içerisinde birlikte yaşamak imkansızdır."şeklinde ilginç bir tespitte bulundu. Beslan'daki terör hadiselerinin meydana geldiği saatlerde Beslan valisiyle Kafkasya'da barış ve huzuru nasıl temin edebilecekleri yönünde fikir teatisinde bulunduklarını dile getiren Rıbakov, "Barış ve huzur adına yaptığımız görüşme esnasında meydana gelen patlamanın din adına patlatıldığına inanmıyorum. Çünkü ölenlerin yüzde 98'i Müslüman'dı." dedi.
Fethullah Gülen de konferansa gönderdiği mesajda "Affedebileceğimiz her şeyi affetmek; hatta kendi söz götürmez haklarımızın ihlali karşısında bile, üstün insani değerlere saygılı kalarak 'ihkak-ı hak' etmeye çalışmamak; iştirak edilmesi mümkün olmayan en kaba fikirler, en hoyrat düşünceler karşısında dahi peygamberâne bir temkinle feverana kapılmadan, Kur'an'ın kalplere nüfûz etme adına 'kavl-i leyyin' unvanıyla sunduğu kalb-i leyyin, hal-i leyyin, tavr-ı leyyin de diyebileceğimiz yumuşaklıkla mukabelede bulunmak muhtaç olduğumuz hoşgörü anlayışının buudları olsa gerektir."şeklinde görüşlerine yer verdi. (Ahmet Alyaz)
- tarihinde hazırlandı.