El Ele, Gönül Gönüle
Demirel: İbret dolu bir gece
Cumhurbaşkanı Demirel, konuşma sırasını ısrar ederek Hocaefendi'ye verdi. Hocaefendi'den sonra mikrofona gelen Demirel, şunları aktardı: " İbret dolu, ders dolu bir geceydi. Hoca Ahmet Yesevi'leri, Hacı Bektaş-ı Veli'leri hatırladık. Hep barış içinde yaşamayı, birlikte, beraberlikte olmayı bize tavsiye etmişlerdir. Bu ülkenin insanları hangi kökenden gelirse gelsin bin sene içinde bu toprakları vatan yapmışlardır. Aranıza tefrika sokmayın. Sizi birbirinize düşürmek isteyenler olursa karşı çıkın. Hangi inançtan, hangi etnik kökenden gelirseniz gelin hepiniz bu yüce milletin ferdisiniz. Doğulusu batılısı kuzeylisi güneylisi ile bu cennet vatan sizindir. Bu plaketi Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne, Türk milletinin mutluluğuna, barış içinde yaşamasına verilmiş sayıyorum. Çünkü ben Türk devletini, milletin birliğini bütünlüğünü temsil ediyorum."
Hocaefendi, ödülü takdiminde yaptığı kısa konuşmasında şöyle dedi: "Çok önemli platformda böyle kıymetli bir ödülü cumhurbaşkanımıza sunma liyakatini kendimde göremesem de, ellerinin ellerimle buluşmasının onurunu belirtmek isterim. Günümüzün en büyük devlet adamı, demokrasinin ve ulusal uzlaşmanın kahramanı cumhurbaşkanımıza gönüllerimizden kabarıp gelen en samimi duygularımızı bir buket yapıp sunmak isterdik. Ama neylersin ki bunu yapmak elimizden gelmez."
Şerif Mardin Almanya'da rahatsız olduğundan dolayı ödülü daha sonra kendisine ulaştırılacak. TBMM Başkanı Çetin ve Başbakan Yardımcısı Ecevit bütçe görüşmeleri nedeniyle törene gelemediler. Ecevit ve Çetin'in memnuniyetlerini izhar ettikleri belirtildi. Aydın Doğan'ın yerine ödülü temsilcisi Yaşar Eroğlu, Mustafa Başoğlu'nun elinden aldı. Sakıp Sabancı Amerika'da olduğundan yerine görevlendirdiği Ertuğrul Ergöz'e ödülü, yazar Hulusi Turgut verdi.
Nevval Sevindi'ye ödülünü Türk Sanat Müziği'nin güçlü sesi Muazzez Abacı verdi.
Muazzez Abacı, bu ödülü vermekle büyük onur duyduğunu belirtirken, "İnşaallah bu ödülün sahipleri Türkiye'de binlere, milyonlara ulaşır." dedi. Nevval Sevindi ise Hocaefendi'nin 300 okulla Türkiye'yi dünyada temsil etme düşüne atıfta bulundu ve " Ben de Türk rönesansının gerçekleşeceği 21. yüzyılı düşlüyorum." şeklinde konuştu.
Şahin Özer'e ödülünü başarılı programcı ve yazar Mehmet Ali Birand verdi.
Mehmet Ali Birand, hak edene ödül vermekten daha güzel bir şey olamayacağını ifade etti. Şahin Özer de ödülü
Türk halkı ve sanatçı arkadaşları adına aldığını kaydetti.
Mustafa Kalemli'nin adına ödülü eşi, eski bakanlardan Orhan Kilercioğlu'nun elinden aldı. Betül Kalemli, 23 yıllık matematik eğitimcisi olduğunu vurgulayarak, "Hocaefendi'nin çağdaş ve medeni okullarını desteklediğimi buradan ifade etmek durumundayım." dedi. Orhan Kilercioğlu, özellikle son yıllarda uzlaşmaya çok büyük ihtiyaç duyulduğuna işaret etti.
İhsan Doğramacı'ya ödülünü TEMA Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca verdi.
TEMA Başkanı Karaca, "Mutluyum. Bilime hizmet edene ödül vermek büyük bir nasiptir." dedi. YÖK eski Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı ise yurtdışındaki okulların kalitesini anlatırken şunları kaydetti: "4 ay önce Bakü'deydim. Bir fırsat bulup oradaki okulu ziyaret ettim. 2 kocaman fotoğraf vardı. Biri Atatürk'ün biri de Azerbaycan kahramanı Resülzade Emin Bey'in. Bu tür eğitim kurumlarını kuranları ben de saygıyla selamlıyorum."
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'e ödülünü Nazlı Ilıcak verdi.
Nazlı Ilıcak, Hocaefendi'nin önderliğinde açılan okulları övdü. Yaşar Nuri Öztürk, insan ana başlığı altında uzlaşılacağını vurguladı ve "Çok güzel şeyler oluyor Türkiye'de. Cumhuriyet ve mimarlarının bıraktığı miras bu şansı bize veriyor. Bunun kullanıldığını görüyorum. Bu uğurda aksiyon sergileyenlere takdirlerimi arz ediyorum." dedi.
Nilüfer Göle: "Biz bir aileyiz. Birbirimizin farklılıklarından faydalanabilmek birbirimizden beslenebilmek umuduyla. 1998'de toplumsal asabiyetin toplumsal besleyiciliğe dönmesi temennisiyle."
Üzeyir Garih'e ödülünü Prof. Dr. İzzettin Doğan verdi.
CEM Vakfı Başkanı Doğan öncelikle tarihle uzlaşılması gerektiğini anlattı. İşadamı Üzeyir Garih, İnancın esas olduğunu vurguladı ve " Dinimiz ne olursa olsun biz bir aileyiz. Bu birlik ve beraberlik eğitimle pekiştirilir." dedi.
Gülay Göktürk, ödülünü Erdem Holding'in Yönetim Kurulu Bşk. Zeynel Abidin Erdem'den aldı.
Abidin Erdem, Hocaefendi'nin, Atatürk'ün izinde ve Türk İslam sentezine koşan yeni gençliği yetiştirdiğine dikkat çekti. Gülay Göktürk, 98'in, devletin halkıyla uzlaşması açısından bir dönüm noktası olması gerektiğini belirtti.
Gazeteci-Yazar Rıza Zelyut, ödülünü Semra Özal'ın elinden aldı.
Semra Özal, böyle bir ödül vermekten gurur duyduğunu aktarırken Rıza Zelyut, "Hayatımdaki en önemli anlardan birisini yaşıyorum. Bugün, Türkiye'nin gerçekten de uzlaşmaya ihtiyacı var." şeklinde konuştu.
Türk-İş Başkanı Bayram Meral'e ödülünü Vehbi Dinçerler verdi.
Vehbi Dinçerler, uzlaşmanın temelinde emeğin hakkını vermek yattığına işaret etti. Bayram Meral de Türkiye'nin önemli sorunları olduğunu bunların kavgayla çözülemeyeceğini bildirdi. Meral, "Üzerimize düşeni yapmaya hazırız." dedi.
Sanatçı Hülya Koçyiğit'e ödülünü eski başbakanlar-dan Yıldırım Akbulut verdi.
Hülya Koçyiğit, ödülün kendisini çok mutlu ettiğini belirtirken Yıldırım Akbulut, "Uzlaşma arıyoruz, hoşgörü arıyoruz. Eğer samimi olursak problemleri en iyi şekilde çözeriz." dedi.
Birçok özel öğretim kurumunun danışmanlığı görevini yürüten Sami Yıldırım'a ödülünü Süryani Kadimi Metropoli Yusuf Çetin verdi.
Sami Yıldırım, özel okulların yurtiçi ve dışındaki başarılarına değindi ve şöyle dedi: "Cumhurbaşkanımızın huzurunda söylüyorum ki, bu okullarda Atatürk ilke ve inkılaplarına, milli eğitimin amaçlarına uygun başarılı öğrenciler yetişmektedir." Süryani Kadim Metropoliti Yusuf Çetin, yoğun işlerine rağmen geceye katıldığını aktardı. Çetin, "Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek, ilelebet var olsun." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Halil İnalcık'a ödülünü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Burhan Özfatura verdi.
Prof. Dr. Halil İnalcık, şunları kaydetti: "Sizin açtığınız okulu cumhurbaşkanıyla birlikte 3 sene önce Moğolistan'da ziyaret ettik. Türk bayraklarıyla karşıladılar, İstiklal Marşı'nı söylediler. Gözyaşlarımızı tutamadık. Bu başarı için sizi candan tebrik ederim. Bu anlamlı ödülü aldığım için teşekkür ediyorum." Özfatura ise 'politikada az konuşan çok alkışlanır' sözünü hatırlatmakla yetindi.
- tarihinde hazırlandı.