Hacata'nın Sevdalı Yolculuğu Sahnede
Fırat Kültür Merkezi (FKM) "Tuna Boyu"nun ardından yeni oyunu "Hacata" ile çıkıyor seyirci karşısına.
İlk temsili yarın saat 15.00'te yapılacak oyun, adını çağımızın örnek hayatlarından biri, eğitim gönüllüsü Hacı Kemal Erimez'den alıyor. Türk okullarının ilk açılış yıllarında, Orta Asya'daki kardeş ülke halkları, ilerlemiş yaşına rağmen Türkiye'den çıkıp gelen ve bütün coğrafyayı şehir şehir dolaşan bu Anadolu ârifine kendilerince "Hacata" adını vermişlerdi. Oyun, 'Hacata'nın eğitime adanmış örnek hayatını ve özellikle Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Orta Asya'da okul açma gayretlerini konu alıyor.
Ahmet Taha'nın yazıp Murat Dağlı'nın yönettiği oyunda, Hacı Kemal Erimez, 20 günlük evli Hikmet öğretmen ve Eşrefpaşalı kabadayı Eşref ile birlikte okul açma niyetiyle, bağımsızlığını ilan eden Türk cumhuriyetlerinden birine gider. Aradan geçen uzun yılların Anadolu ile bağlarını kopardığı bu coğrafyada dilini, âdetlerini, insanlarını tanımadıkları bir memleketin ortasında tek başlarına kalan kahramanlarımız, kimi zaman nezaketle kimi zaman de Eşrefpaşalı Eşref'in hudut bilmez kabadayılığıyla tek tek kapıları açarlar. Ancak "dostun bîperva, feleğin bîrahm olduğu" dönemler de yaşanır; gidilen ülkelerdeki siyasî çalkantılar, yapılan hizmetleri sindiremeyenlerin iftiraları… Yine de uğruna taze sevdalar terk edilen gerçek sevda, her engeli aşacaktır.
Seyircinin oyunda göreceklerinde hiçbir mübalağa bulunmadığını söylemek yanlış olmaz. Durup buradan bakınca, dil bilmez il bilmez, üstelik agresif bir insanın azamî titizlik gerektiren protokol işlerini halletmesi de kalp hastası bir pir-i fani'nin kilometrelerce yolu bir hayal uğruna tepmesi de çok rasyonel görünmeyebilir; ama gerçek, bu! 70'ine merdiven dayadığı yıllarda yine okul açmak için gittiği Tacikistan'da iç savaş çıkmış, Tacik Eğitim Bakanı "Hayatınızı garanti edemeyiz, Türkiye'ye dönün." dediğinde Hacata, "Bize isabet edecek kurşunda adımız yazılıdır. Biz buraya okul açmaya geldik. İzniniz olursa açmadan dönmek istemiyoruz." cevabını vermiş ve şartlar düzelene kadar ülkeden ayrılmamıştı. Karşılaşılan maddî imkansızlıkları aşmak için Ege'deki evlerini, bahçelerini satıp ihtiyaçları, kendi bütçesinden tedarik eden Hacı Kemal, 13 Mart 1997'de hayata gözlerini yummuştu. Galası, Erimez'in vefat yıldönümünde yapılacak oyun, mart ayında her hafta FKM'de seyirci karşısına çıkacak.
Türkiye ile Orta Asya cumhuriyetleri arasındaki açılımın, kapılarla temsil edildiği oyunda, Hacata yani Hacı Kemal Erimez'i Mustafa Cankılıç canlandırıyor. Eşrefpaşalı kabadayı Eşref rolünde Cengiz Demir'i, Hikmet Öğretmen rolünde ise Samet Terekli'yi izliyoruz. Fatma Tuba Salgın, Metin Tahirdağ, Kaan Karahan, Oğuz Pekin, Pınar Karahan, Nevra Kaya, oyunda rol alan diğer isimler. Bilgi için (0212 517 46 97-98) veya www.firatkultur.com
Hacı Kemal Erimez: Gülen'le tanıştı, bütün varlığını eğitime harcadı
Kemal Erimez, 22 Nisan 1926 tarihinde Samsun'un Havza ilçesinde dünyaya gelir. Ama, hayatının büyük bir kısmını Ege'de geçirir. Kabına sığmayan bir insan olan Kemal Erimez, gençlik yıllarında Ege Bölgesi'nde deve güreşleri tertip eder. Aydın-İncirliova'da ilk defa mehter takımını kurar. Sevincinden mehterin ilk gösterisinin yapıldığı gün de mehterin en önünde kendisi yürür. Tavsiyelerini dinleyeceği bir rehber arayan Hacı Kemal'in, ilk zamanlar Konyalı Tahir Büyükkörükçü ile başlayan münasebetleri, daha sonraları Edirne'den İzmir Kestanepazarı'na tayini çıkan Yaşar Tunagür ile devam eder. Siyasilerle de yakın ilişki içinde olan Erimez, Adnan Menderes'i karşılamak için kamyonlara insanları doldurur, dönemin başbakanı Süleyman Demirel Aydın'a geldiğinde onun evinde ağırlanırdı. Sonunda Fethullah Gülen'le karşılaşıp onun en yakın dostlarından biri oldu. Gülen'in tavsiyeleri doğrultusunda Orta Asya'daki eğitim faaliyetlerinin başını çekti ve bütün mal varlığını bu işte tüketti. Özellikle Tacik halkının tanıyıp sevdiği Hacı Kemal Erimez, 13 Mart 1997'de bu dünyadan ayrıldı. Kurulmasında maddi manevi bütün varlığını harcadığı Türk okullarından gelen yüzlerce öğrenci, cenazesine katılarak, 'Bizi bırakma Hacata!' diye ağladılar. (Günseli Işık, İstanbul)
- tarihinde hazırlandı.