İbresi Hakk'tan Dönen Kalplere Çağrı

Kırık Testi serisinin dokuzuncu kitabı Kalb İbresi başlığıyla yayımlandı. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin ikindi sohbetlerinden oluşan kitap, pek çok soruyu İslâm'ın asırlardır oluşan birikiminden gündelik meselelerin pratiğine geniş bir çerçevede ele alıp cevaplıyor.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Amerika sohbetlerinden derlenen ve "Kırık Testi" olarak bilinen kitaplar serisinin dokuzuncu halkası Kalb İbresi okuyucuyla buluştu. 11 yıldır gurbette olan Gülen, sağlığı elverdiğince aksatmadığı ikindi vakti sohbetlerinde muhataplarına aynı derinlik ve sadelikle hitap etmeye devam ediyor. Kendisine yöneltilen sorulan, İslâm'ın asırlardır oluşan birikiminden gündelik meselelerin pratiğine, Kur'an'ın hikmetli işaretlerinden Peygamber Efendimiz'in (sas) ve ashabının hayatlarından ariflerin ve âlimlerin ibretlik meselelerine geniş bir perspektiften süzerek cevaplıyor. Böylece "zamanın çıldırtıcılığı" altında ezilen, aktüel meselelerin hayhuyundan bunalan ve kalb ibresini ayarlamakta güçlük çeken insanlara rehberlik ediyor, yolları kesilen ve gadre uğrayan pek çok ahirzaman yolcusuna da yol gösteriyor.

Kalp olanın, kalb'e inkılâbı

Dilimizde nicedir "kalp" olarak kullanılan kelime, aslında "kalpazan" kelimesine de kökenlik eden ve "sahte" manasına da gelen bir söyleyiştir. Kalb İbresi, bu iki zıt manayı karıştırmamak adına "kalb" kelimesini kullanıyor kitabın muhtelif yerlerinde. Ariflerin dilinde çokça nazara verilen bu kelime oyunu, kalbin kalp olmaması şeklinde sıklıkla dile getirilir. Kalp olanın, kalbî olana dönüşmesi de dirilişin bir emaresi sayılır.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin meseleleri kuşatan ve cevap verirken soruları da analiz eden üslubu, iki dünyayı birden düşünen ve buradaki en basit amelin dahi ahret hayatındaki karşılığını hisseden bir tefekkür ufkuyla bütünleşiyor. "Musibetler karşısında nefis muhasebesi", "Kadere taş atma!", "İkaz görünümlü ilahî iltifatlar" gibi meseleler, insanın birey olarak ilahî icraat karşısındaki konumunu nazara veren tavsiyeler olarak literatürde yerini alırken "Müminlerin helaki iftirâktadır" gibi analizler Kur'an'ın ve Efendimiz'in (sav) toplumsal meselelere getirdiği bakışı aktarma açısından da büyük önem taşıyor. Son zamanlarda Amerika'daki sohbetlerinde dile getirdiği kardeşlik ve müminlerin ittifakı gibi konuların nüvesi halindeki toplumsal barış ve dayanışma tavsiyeleri de, kalb ibresini ayarlamada önemli görülen bir nokta-i nazar olarak kitapta yer buluyor.

Yaratan'ın kelimeleriyle tefekkür ve dua

Mevlânâ'nın sözlerinde vücut bulan, "Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım" düsturuyla, belki asırlardır İslam toplumlarında konuşulan meseleler, Kalb İbresi'nde tekrar ele alınıyor. Geçmişin eserlerine atıfta bulunulurken tarihsel bir metin nazara verilmek kalınmayıp bugün o tarihi baştan yazacak gönüllülere iş bağlanıyor. Hocaefendi'nin bu üslubu Kur'an'dan tevarüs edilen ve ibretlik meseleleri nazara vererek okuyana pratik bakış açılan kazandıran bir hitabet özelliği. Öyle ki, Gülen'in eserlerindeki aksiyon boyutu teorik kavgalarla asırlarını geçirmiş toplumlar için de önemli bir araştırma konusu olarak bekliyor. Bunda onun, konuştuğu her meseleyle ilgili ızdırabı da yanı başında taşıyor olması önemli bir etken elbette.

Gülen'in her defasında tartarak sarf ettiği, anlamlarının ötesinde çağrışımlarına dahi ihtimam gösterdiği kelimelerin kaynağına, Kur'an'a ve Yaratıcı'ya yönelmesi bambaşka bir tat bırakıyor okuyucuda. Kalb İbresi'nde de sık sık görülebileceği gibi bazen durup bir kelimenin etimolojik kökenlerinden onun hakikatine dair izler arayan Gülen, muhatabının anlayış ufkunu geliştirmekle kalmıyor, Allah-ı Teâlâ'nın kullandığı kelimeler üzerinde yeni tefsirlere imkân aralıyor. Kur'an'ı her kelimesini duyarak ve hissederek okumanın yollarına işaret ediyor, kâinatı da tıpkı Kur'an gibi kelime kelime algılayabilmenin ufkunu gösteriyor.

Nefsin tezkiyesiyle çıkılan burçlar

Kelimelerin manalarında olduğu gibi mekânların geçmişlerindeki saffet ve samimiyet de bugünkü bakışımızda yer etmesi gereken bir noktadır. Musibetler karşısında, "Benim yüzümden!" deyip inleyen, en ufak bir belaya karşı hep nefsini sorgulayan ve teyakkuzda duran, "Kurtarma yolunda bulun ki kurtuluşa eresin" sözünü emir telakki edip hep başkaları için yaşamaya gayret eden insanlar, muhtemel ki o derin bakışı yakalayacaklar. Gülen'in İzmir Bozyaka'daki yurdun ve Altunizade'deki dershanenin arsasına dair yaptığı tarihsel analizler, bu engin ufkun birer örneği olarak Kalb İbresi'nde yer alıyor.

Bütün bu hakikat endeksli sorgulamalar, şairane bakışlarla yaklaşılan burçlara ve Kalbin Zümrüt Tepeleri'ne işaret ederken, teyakkuz ve havf da 'bir vahidin iki yüzü'nü eksik bırakmama adına beliriyor kelimelerin arasında. "Münafık" başlıklı yazı, kendisini her dem "Acaba ben münafık mıyım?" diye sorgulayan Hazreti Ömer'in heyecanını ve telaşını hissettirmesi açısından oldukça önemli bir muhasebe sunuyor. Kur'an'da münafıklarla ilgili hükümlerin, nüzul sebebi açısından bilinen münafıklara yönelik ithamların, kendisini mümin gören gönüllerde de mâkes bulması gerektiğine rikkatle işaret ediliyor. Alkışlanma ihtiyacı, ödül talebi ve beğenilme arzusu gibi "elmasları cam parçalarıyla değiştirme" çağrışımlı hislerin önüne çekilecek setin, ancak ve ancak gözyaşları olacağı da vurgulanıyor. (Abdullah Yavuz Altun)

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.