İntihar Saldırıları İslam'ın Evrensel Çağrısına Uymuyor

İstanbul, dün Beyoğlu'ndaki iki sinagoga yapılan bombalı saldırı ile sarsıldı. Saldırıların failleri henüz belli değil. Ancak, eylemin niteliği bir intihar saldırısı ihtimalini güçlendiriyor.

İntihar terörü, son 20 yılın terör taktikleri içinde parlayan ve sürekli yaygınlaşan bir saldırı tekniği olarak kendini gösteriyor. Dünya çapında bugüne kadar 17 farklı terör örgütünün 13 farklı ülkede uyguladığı intihar saldırıları, son dönemde Filistin'de ve Irak'ta yoğunlaştığı için İslami bir mücadele metodu olarak algılanıyor. Oysa intihar terörünün tarihi, İslam öncesi çağlara kadar uzanıyor. Geçmişte Yahudilerin, Hinduların, İsmaililerin ve Japonların kullandığı taktik bugün de çeşitli terör örgütlerinin son kozu durumunda.

Filistinli örgütler eylemlerinin meşrûiyet temelini 'İslam dininin şahadet doktrinine' ve Filistin halkının çaresizliğine dayandırıyor. Eylemler, dünya kamuoyunda intihar saldırıları ile İslam dini arasında doğal bir bağ olduğu şeklinde bir kanaatin oluşmasına yol açıyor. Konunun önemine dikkat çeken yayın organlarından biri, geçen yıl konuyla alakalı bir dosya yayınlayan haftalık Aksiyon Dergisi olmuştu. Dergi, 11 Kasım 2002 tarihinde, Kerim Balcı'nın hazırladığı ve 'Öldürmek için ölmek' başlığı ile yayınladığı kapak dosyasında intihar saldırılarının tarihî gelişimini ve İslam dini ile uyuşmazlığını ele almıştı. Söz konusu dosya dün İstanbul'da yaşanan saldırıların arkasında dinî dürtülerle harekete geçirilmiş insanların olması ihtimalini bir yıl önceden reddetmişti. Dosyada aşağıdaki satırlara da yer verilmişti.

İntihar Terörü Milattan Önce de Var

Tarihe bakıldığında intihar terörünün yeni bir fenomen olmadığı anlaşılır. Modern dönemde intihar saldırıları, tarihî örneklerinden farklı olarak hedef genişletmiştir. Milattan önce intihar terörünü bir taktik olarak kullanan Yahudi Sikayrileri ya da Haçlılar döneminde ortaya çıkan ve adını İngilizce suikast (assasin) kelimesine verecek kadar profesyonel terör yapan ve intihar terörünü sıklıkla kullanan İsmaili Haşhaşiler mezhebi, bu tür saldırılarda kişi ya da kişileri hedefliyordu. Oysa modern intihar saldırılarında kurban, hedefin ancak bir parçası. Günümüzde intihar saldırganı, öldüreceği veya yaralayacağı kişiler kadar ekran karşısında korkutacağı kişileri de hedefliyor. Bu sebeple günümüz intihar saldırılarında hedefe ulaşılabildiği takdirde kurban ya da kurbanlar gelişigüzel seçilebiliyor. Saldırgan, bombayı, yeter sayıda insana zarar verebileceğine ve nihai görüntünün yeterince kanlı olabileceğine inandığı anda patlatıyor. Dolayısıyla, modern intihar saldırılarında daha kolay hedef haline geldikleri için sivil ve masum insanlar kurban olarak seçiliyor.

Eski Yahudi terör örgütleri istisna sayılırsa intihar terörü taktiğinin ağırlıklı olarak Müslüman örgütler tarafından bazen yabancı işgalci güçlere karşı, bazen de yine Müslüman rejimlere karşı kullanıldığı söylenebilir. Bu durum, İslam'ın intihar saldırılarını teşvik ettiği şeklinde yanlış bir kanaatin uyanmasına sebep oluyor. Halbuki, intihar terörünün kullanıldığı her kültür ortamında o kültürün dinî kavram ve kuramlarının kullanıldığına şüphe yok. Oysa, asıl sorgulanması gereken bu kullanımın din açısından meşrû olup olmadığı hususu. Müslüman örgütler, kendi intihar saldırganlarını şehit olarak adlandırıyor ve İslam kültürü bu örgütler tarafından kullanılabilecek pek çok malzeme sunuyor. Ancak bu durum İslam'ın intihar saldırılarını desteklediği anlamına gelmiyor. Yine din, intihar saldırganının eylemini meşrûlaştırmak için kullanıldığı gibi hedefin meşrû bir hedef olduğunu ispat için de kullanılıyor. İntihar saldırılarını destekleyen İslamistler, Kur'an'ın belli bir zaman ve zemin dahilinde tel'in ettiği Yahudileri Kur'an'daki zamanlarından çıkararak günümüzdeki Yahudileri de kapsar hale getiryor ve öldürülmelerini meşrû görüyor.

İslam dünyasından intihar saldırılarına ilk fetva Hizbullah'ın 1983 sonrasında başlattığı operasyonlara destek veren İranlı mollalardan geldi. Filistin'e intihar saldırılarını aktaran İslami Cihat'ın kurucusu Fethi Şikaki, bu operasyonların ancak çok özel durumlarda kullanılabilecek bir taktik olduğunu söyledi; ancak gerek kendi örgütü gerekse Hamas kısa zamanda intihar saldırılarını bir 'istisnai icazet'ten çıkararak 'genel bir mükellefiyet' olarak algılamaya başladı. Bazı Müslüman din adamlarının, Filistin'in bir işgal edilmiş toprak olduğu (Dar'ül-Harb) ve İsraillilerin bir ulus olarak işgalci ve zalim oldukları; savaş şartlarında asker ile sivilin birbirinden ayırt edilemeyeceği gerekçesiyle İsraillilere yönelik intihar saldırılarını meşrûlaştırma çabaları oldu. Bugün İslam dünyasında intihar saldırılarına verilen desteğin büyük kısmı Vahhabi ulemasından geliyor. Filistin asıllı İslam âlimleri de saldırıları İslam ile uzlaştıramasalar dahi telin edemiyorlar.

Muasır İslam uleması arasında intihar terörüne karşı net bir konumu olan kişilerin başında El-Ezher İmamı Şeyh Muhammed Tantavi geliyor. Tantavi, Filistin'de yaşanan terör eylemlerinin bir bağımsızlık savaşının parçası olduğunu kabul etmekle birlikte intihar saldırılarının İslami bir söylemle meşrû kılınamayacağını söylüyor. Özellikle gerek Eski Ahit'te gerekse Kur'an'da bulunan 'Bir kısas olmadan bir insanı öldüren bütün bir kainatı öldürmüş gibidir' ayetini referans kabul eden Şeyh Tantavi, intihar saldırılarının İslam'ın savaş doktrinine de tamamen zıt olduğunu vurguluyor.

Tantavi, intihar saldırısının onursuz bir öldürme eylemi olduğunu ve 'arkadan vurma' olarak algılanacağını söyleyerek bunu şöyle ifade ediyor: "İslam savaş doktrini bırakın kadın, çocuk ve yaşlıların öldürülmesini, din adamlarının, silahsızların, aman dileyenlerin ve hatta aman dilemeksizin çekilmekte olan bir ordunun askerlerinin dahi öldürülmesini kabul etmez. Kamu binalarına ve tarım ürünlerine zararı men eder. İslam savaş doktrininde öldürülenin bile onuru kırılmaz. İntihar saldırısı, ölen ve ölerek öldürenlerin her ikisi için de onursuz bir yöntemdir ve bunun cihat doktrini ile uyuşması mümkün değildir."

"İntihar Saldırıları İslam'la Bağdaşmaz"

Fethullah Gülen Hocaefendi de net bir ifadeyle intihar saldırılarının İslam'la bağdaştırılamayacağını kaydeder. "Filistin halkı her kesimiyle çok sıkıntılı günler geçirse bile intihar saldırıları doğru değildir. Hedefi ve kimin öleceği belli olmayan saldırılara girişmek, sadece öldürmek için üzerine bombalar bağlayarak hiçbir şeyden habersiz, masum çoluk çocuğun da bulunduğu insanlar arasında pimi çekmek Müslümanca bir hareket olamaz. İslam, savaşın en kızıştığı bir noktada bile olsa 'nasıl ölünür, nasıl öldürülür, düşmana karşı nasıl mücadele edilir' meselelerinde bazı kural ve kaideler koymuştur." şeklinde konuşan Gülen, Filistinlilerin çaresizliğini anlamakla birlikte içine düşülen bu mücadele yanlışlığı ve bir kısım insanların tavrıyla İslam'ın ve bütün inananların mahkum edilmesinin üzücü olduğunu söylemektedir.

Ancak Tantavi ve Gülen gibi isimlerin intihar saldırılarını açık bir dille reddeden ifadeleri bugün için İslam dünyasında gerekli yankıyı uyandıramadı. Asrımızın büyük İslam âlimlerinden biri olarak kabul edilen Şeyh Yusuf Kardavi'nin bazı açıklamaları Filistinli intihar

saldırganlarının şehit olduklarını destekler mahiyette. Kardavi hususen Tantavi'nin onursuz ölüm tezine karşı bir cevap olarak Filistinli intihar saldırganlarının zayıflık ve çaresizlik noktasından değil, düşmanın kalbine korku saçmayı hedefleyen bir güçlülük ve isteklilik noktasından hareket ettiklerini iddia ediyor.

İslam, intiharı ve terörü 'ama'sı ve 'şayet'i olmayan bir dille reddediyor. İki reddedilmişin bir araya geldiği intihar terörünün İslam dini açısından kabullenilebilir addedilmesi mümkün değil. Ancak İslam dünyası kendi evlatlarını intihar saldırganı olarak yetiştiren kültür yozlaşmasını durdurmaz ve bu saldırıları destekleyen din adamlarını susturmayı başaramazsa intihar saldırıları İslam'ın evrensel çağrısına darbe vuran ve kalplerin İslam'a ısınmasına engel olan bir gaile olarak varlığını devam ettirecektir.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.