Yüce Kitabımızı Anlama Kılavuzu

Kur'an yılının Ramazan ayına girerken M. Fethullah Gülen'in yeni kitabı Kur'an'ın Altın İkliminde okurla buluşuyor. Prof. Dr. Suat Yıldırım, Ahmet Kurucan ve Hamdi İşcan, Kur'an yılını, Gülen Hocaefendi'nin eserini ve tefsir anlayışını değerlendirdi.

Prof. Dr. Suat Yıldırım: Kur’an’ı anlatan birçok kitaptan farklı

Kur'an'ı anlatan birçok kitaptan farklı Kur'an-ı Kerim'in indirilmesinin 1400. yıldönümü olan 2010 yılının hayli verimli ve bereketli olacağını umuyorum. Bu ümidimin gerçekleşmesinin alametlerinden biri, değerli ilim, tefekkür ve hizmet adamı Fethullah Gülen'in Kur’an’ın Altın İkliminde adlı kitabının gün yüzüne çıkmasıdır. Kamuoyunun yakından izlediği yazarımızı tanıyanlar bilirler ki ona göre müslümanın ilimden maksadı, Kur’an’ı anlamak, Kur'an'ı anlamaktan da gaye, onun kurtarıcı prensiplerini hayatına hayat yapmak ve kendisini, yasayan bir Kur'an haline getirmeye çalışmaktır (Kur’an’ın Altın İkliminde, s. 38).

Bu kitabında da görüyoruz ki o, ilmi konulan ihtisas adamı tarzında ihtisas ehline anlatma tarzı yerine, anladığı ve tattığı güzellikleri müslüman cemaatle paylaşmaya büyük önem vermektedir. Kitap, Kur'an'ı tanıtma gayesiyle yaptığı vaaz ve sohbetlerden derlenmiştir (s. 4). Muhterem Fethullah Gülen, Kur’an ilimlerine, tefsirine ve belagat ilmine mütehassıs derecesinde vakıftır. Fakat onun öncelik verdiği husus, Kur'an hakkındaki incelemelerinin sonuçlarını, geniş kitleye aktarmaktır. Bu dersler İslam dini öğretimi yapan fakültelerin lisans programında ders notu olacak niteliktedir. Bu kitabın gerek planının, gerek muhtevasının ve gerekse üslubunun Kur'an'ı anlatmak üzere yazılan birçok kitaptan oldukça farklı olduğu daha ilk nazarda anlaşılır. Öyle anlaşılıyor ki kitabın muhtevasını müellifin öncelikleri belirlemiştir.

596 sayfadan oluşan kitap uzun bir Giriş'ten sonra “Kur'an'ın Üstün İfadesi”. “Belagati”, “Üslubundaki Mucizevi Özellikleri”, “Kur'an'ın Kendisine Has İfade Dili ve Karakter Tasvirleri”, “Kur'an'ı Anlama”, “Kur'an'da Gaybi Haberler”. “Kur'an Işığında İlmi Gelişmeler”, “Kur’an'da Terbiye” bölümlerini ihtiva edip bu önemli konulan doyurucu bir şekilde işliyor.

Mesela “Karakter Tasvirleri” bölümünde Kur'an'ın tasvir ettiği toplumları, fertleri ve yerleri bütün karakteristik çizgileriyle muhatapların gözlerinin önüne serdiğini dile getirir. Fakat bu pasajlarda Muhterem Fethullah Gülen'in, Kur'an tiplemelerinin eski tarihi hadiseleri olduğu kadar günümüzdeki tip ve karakterleri de tasvir ettiğini güzelce açıkladığını, Kur'an'ın maksadının, tarihi hadiseleri sıralama olmayıp tebliğ fonksiyonunu mükemmel bir şekilde sürdürdüğünü yeterince dile getirir. “Kur'an'ı Anlama” bölümünde başlıca tefsir kitaplarını kuşbakışı bir değerlendirmeye tabi tuttuğunu (s. 282-295) görüyoruz.

Bütün bu tefsirler hakkında Muhterem Fethullah Gülen'in büyük bir vukufla yaptığı değerlendirmelerden, onları alıcı bir gözle, eleştirel bir bakışla bizzat okuduğu sonucunu çıkarıyoruz. Zira her birinin, can alıcı noktalarına parmak basarak haklarını vermeye gayret etmiştir. Daha sonra temenni ettiği tefsir tarzını dile getirir, psikolojik ve pedagojik alanda modern insanlığın Kur'an’dan öğreneceği önemli hususlar olduğunu belirtir (s. 338-339). Terbiye bölümünde Kur'an'ın, Allah'ın ahlakı ile ahlaklanma, fert, toplum, aile ve yöneticileri terbiye metodunu açıklar. Kur'an'ı iyice tanımak isteyenlere bahşettiği bu eserinden ötürü değerli yazarımıza tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Ahmet Kurucan: Kur’an şaşmaz ve şaşırtmaz rehber…

Kur’an, tarihin hangi döneminde olursa ve nerede yaşarsa yaşasın Müslümanın dünya ve ukbası için yegâne, şaşmaz ve şaşırtmaz rehberdir. Dünyevî ve uhrevî mutluluğun, huzurun, saadetin, istikametin tek adresidir. Kur'an'a böylesi bir bakış ve inanış öylesine önemlidir ki, aksi bir kabul, Müslümanın kaybedişi demektir. Modernizm, oryantalist etkiler, tarihselci anlayışlar, zahiri yaklaşımlar, hadislerin reddi, geleneğin inkarı gibi konuların Kur’an'ı anlamada birinci dereceden etken olduğu dünyamızda Hocaefendi gibi “Kâinat-kâinatullah, Kur'an-kelamullah ve insan- Abdullah” sözlerinin delaleti ile hayata bütüncül bakabilen müstesna bir alimin Kur'an'a yaklaşımı her zamankinden çok daha fazla önem arz ediyor. Hocaefendi'nin Kur'an in Altın İkliminde eserinden önce Fatiha Üzerine Mülahazalar ve Kur'an'dan İdrake Yansıyanlar adlı iki kitabı onun tefsirdeki faikiyetini gösteren iki önemli delil. Bunların haricinde yazılı ve sözlü, kapağı açılmamış büyük bir müdevvenat var ortada. Daha geçen hafta bizzat katıldığım ders halkasında sadece bir ayet üzerinde yaptığı yorumlar bu ve benzeri çalışmaların zaruretini ortaya koyuyor.

Şahsi kanaatime göre bugün Hocaefendi'nin yurt içi ve yurt dışında en az bilinen yönü onun İslamî ilimlere olan vukufiyeti. Ayetlerle ilgili dile getirdiği yorumlar, fıkhı meselelerde yaptığı içtihatlar, hadis ekseninde seslendirdiği şerhler, tasavvuf alanında üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan kitapları, rahle-i tedris geleneğini günümüze taşıyarak yetiştirdiği talebeler ve bütün bunların toplamından oluştuğunu düşündüğüm İslamî ilimler nezdinde durduğu yer, bakir bir alan olarak üzerinde çalışılmayı bekliyor.

Hamdi İşcan: İnsan eksenli tefsir anlayışı

Kur’an’ın Altın İkliminde adlı bu geniş hacimli eser, her biri tefsir sahasında ayrı bir uzmanlık isteyen konular; derin ve vukufiyet, sağlam bir ilmî bir ilmi altyapı ve akıcı bir üslüpla ele alıp ortaya koymaktadır. Eserde, Kur’an’ın lafız ve ifade üstünlüğünden ayet ve süreler arasındaki insicama; mana ve muhteva derinliğinden geçmiş ve geleceğe dair verdiği gaybî haberlere; çağımızdaki ilmî ve fennî gelişmelere işaretinden terbiye usul ve metoduna kadar pek çok konunun, temel kaynaklar ve belli bir usûl çerçevesinde, sağlam bir muhakeme ve canlı tablolar halinde ele alınıp izah edildiğini görmekteyiz. Fakat ben burada bilhassa onun “insan eksenli tefsir anlayışı”na dikkat çekmek istiyorum. Çünkü kitabın müellifine göre Kur’an bütün yönleriyle insanı şerh etmekte, gizli ve açık duygularıyla adım adım onu takip etmekte, kalbi, ruhu, sırrı, hafisi, ahfâsa… ve bugüne kadar henüz keşfedilmemiş daha nice latife ve hisleriyle onu bir bütünlük içinde analize tâbi tutmaktadır. Bu mucize kelam, aynı zamanda bütün asırlara hitap ettiğinden, onun ayetlerinin her bir asra bakan bir yüzü, her asır için ifade ettiği bir manası bulunduğundan çağımızın insanının şerh ve analizine de onda görmemiz mümkündür. Kanaatimce eserin tefsir ilmine getirdiği bu yeni açılım sayesinde, bizler, Kur’an perspektifinden kendimizi yeniden keşfedebilir, özümüzle buluşabilir ve kendimizi yeniden tanıyıp tanımlayabiliriz. Evet, bir insan olarak varlık içindeki gerçek konum ve kıymetimizi, donanım ve kabiliyetlerimizi, zaaf ve boşluklarımızı, hâsılı “ne olduğumuzu” ve aynı zamanda “ne olmamız gerektiğini” tefsire getirilen bu yeni yaklaşım sayesinde Kur’an perspektifinden görüp idrak edebilmemiz mümkün olacaktır.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.