Kosova, Nihai Statüsü İçin BM Kararını Bekliyor
Gül'ü Piriştine Havaalanı'nda Kosova'da Türk müteşebbisler tarafından kurulan International School of Pristina ve Mehmet Akif Ersoy Koleji öğrencileri karşıladı. Bakan ve eşi Hayrunnisa Hanım'a gül hediye eden öğrencilerin 'Avrupa'nın Gül'ü hoş geldin' yazılı pankartı dikkat çekti.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kosova yolunda "AB seferimizi bitirdik şimdi Balkanlara gidiyoruz. Dedelerimiz atla gitmiş, biz uçakla.'' diye espiri yapıyor.
Gül'ün 'Türkiye'de buradakinden fazla Kosovalı yaşıyor'' dediği bölge ise nihai statü konusuna kilitlenmiş durumda. 1999'daki NATO operasyonundan beri BM idaresinde bulunan bölgenin nihai statüsü için görüşmelerin gelecek aylarda başlaması bekleniyor. Uluslararası toplumun bölgenin statüsünün belirlenmesi için ortaya koyduğu "işleyen bir demokrasinin kurulması, azınlıkların korunması, ekonomik kalkınmanın sağlanması, hukuk devleti, hareket özgürlüğü ve mülkiyet haklarının sağlanması gibi sekiz şartı inceleyen BM Kosova Özel Temsilcisi Kai Eide, sorunlara rağmen eyaletin statüsünü belirleme vaktinin geldiği ni bir raporla BM Güvenlik Konseyi'ne sunmuş durumda. 24 Ekim'de raporu değerlendirecek Güvenlik Konseyi'nin nihai statüye ilişkin görüşmelerin başlatılması kararını alması bekleniyor.
Başkan İbrahim Rugova ile görüşen Gül, ziyaretinin raporun sunulmasının ardındanki ilk ziyaret olması açısından önemli olduğunu vurguluyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Nicholas Burns'ün de bu hafta Brüksel, Priştine ve Belgrad'ı ziyaret etmesi bekleniyor. Burns'ün temaslarının ardınan müzakereler için özel bir elçi atayacağı da konuşulan Washington'ın, görüşmelere ilişkin vereceği mesajın önemli olduğu ifade ediliyor.
Gül'e Türkiye'nin yaptığı yardımlar ve bölgedeki Türk askerleri için şükranlarını sunan Rugova, bölgenin bağımsızlığını kaçınılmaz olduğunu; ancak bunun peşinen tanınmasını istediklerini belirtiyor. Başbakan Bayram Kosumi de bölgenin Haziran 2006'da bağımsız olması yönündeki beklentisini dile getiriyor.
Dışişleri Bakanı'nın, Kosova temaslarından edindiği izlenimleri statü görüşmelerinin diğer tarafı olan Belgrad'a aktarması bekleniyor. Dün akşam geçtiği Belgrad'da Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç ile görüşen Gül, bugün de Sırbistan-Karadağ Devlet Başkanı Svetozer Maroviç, Sırbistan Başbakanı Voyislav Koştunitsa ve Sırp dengi Vuk Draskoviç ile bir araya gelmesi bekleniyor. Belgrad, 1244 nolu BM kararı uyarınca hukuken parçası olarak görülen Kosova'nın bağımsızlığına karşı çıkıyor.
Abdullah Gül, Kosova'nın geleceğine ilişkin bakışını, ''Kosova, NATO müdahalesinin yapıldığı 1999 öncesine dönemez, bölünemez ve komşu ülkelere iltihak edilemez. Bunun dışında bütün seçenekler açıktır.'' diye özetliyor. Gül, Rugova ile basın toplantısında da Türkiye'nin konuya yaklaşımını, ''BM'nin bölgeye ilişkin sürecini destekliyoruz. Kosova halkının iradesine büyük saygımız var. Bölge ile ilişkilerimizi geliştirmek için elimizden geleni yapacağız.'' ifadeleriyle dile getiriyor. Bakan Gül'ün Priştine'de ziyaret ettiği Türk müteşebbüsler tarafından kurulan 'International School of Priştina' ile Mehmet Akif Ersoy kolejleri, ilişkilerin geliştirilmesi bakımından geleceğe yönelik atılmış önemli adım olarak göze çarpıyor. Priştina sokaklarğ dnı süsleyen Osmanlı camileri ile kent yakınındaki Sultan Murat Hüdavendigar türbesi bu iş için yeterli tarihi altyapının bulunduğunun delili.
Gül'ün öğlenden sonraki temaslarında Türklerin yoğun yaşadığı Prizren kenti ile Mamuşa beldesi vardı. Prizren'de Türk Taburu'nu ziyaret eden Gül, Türklerin sevgi gösterileri arasında şadırvan meydanında yürüdükten sonra Sinan Paşa Camii'nde namaz kıldı. Bakan, iftarını ise bir saat geçikmeli geldiği Mamuşa'da açtı. Türklerin yönetimindeki ilk belediye statüsüne 27 Eylül'de kavuşan Mamuşa'da sevgi gösterileriyle karşılanan Gül, ''Kosova'da daha demokratik bir düzen olacak. Farklı etnik yapılar olsa da bölgenin neredeyse tamamı Müslüman,'' diyerek birlik mesajı verdi. Kosova Türkleri, üniversite seviyesinde eğitim konusundaki bazı taleplerinin yanı sıra Türkçe'nin 1989'da iptal edilen 3. resmi dil statüsünün geri verilmesini istiyor. 2.2 milyon nüfuslu bölgenin hakim unsuru Arn avutların yanı sıra Sırplar, Boşnaklar ve diğer azınlıklar gibi Türkler de talepleri için gözlerini BM Güvenlik Konseyi'nin bölgenin geleceğine ilişkin alacağı karara çevirmiş durumda... (Celil Sağır-Priştine)
- tarihinde hazırlandı.