Bir diriliş çağrısı!
Metafizik gerilim... Bu iki kelimeyle yıllar evvel Fethullah Gülen'in sohbetlerinde, yazılarında karşılaşmıştım. Hocaefendi, metafizik gerilimi; 'iç coşkunluğu, aşk, heyecan ve şevk potansiyeli, mânevî duygularımızın daima aktif hâlde bulunması, bizi dine ve ibadetlere sevk edip koşturacak bir güç kaynağı' olarak tanımlıyordu. Ülfete, lakaytlığa, kalp katılığına karşı, uyanık olmayı salık veriyor, metafizik gerilimi şart koşuyordu. Kendi içinde yeniden bir diriliş anlamı da taşıyan metafizik gerilimi korumanın yollarından biri olarak da okumak gösteriliyordu.
Fethullah Gülen'in yeni kitabı Kendi Ruhumuzu Ararken'in sayfaları arasında gezinirken dünyalık dertlerin, kavgaların nasıl ufkumuzu daralttığını; bizleri nasıl gaflete düşürdüğünü fark ediyor insan. Belki dil alışkanlığı kolayca söylüyoruz, 'ölümlü dünya' deyip geçiyoruz. Bu sözün ağırlığını ruhlarımızda, kalplerimizde duymadan... Kitapta Müslümanca yaşamanın ve öyle ölmenin davası güdülüyor. Bütün yazılarda ölçü olarak 'Allah rızasını gözetme' ısrarla vurgulanıyor: "Amelde Rıza-i İlahi Olmalı."
'Kendi Ruhumuzu Ararken' Fethullah Gülen Hocaefendi'nin külliyatından Prizma serisinin dokuzuncu kitabı. Dört bölümden oluşan kitapta Gülen'in çeşitli sorulara cami kürsüsünden verdiği cevaplar yer alıyor. Kitabın bölüm başlıkları şöyle: 'Perspektif', 'Düşünce Boyutu', 'Din Ekseni Etrafında' ve 'Büyüteç'. İlk bölümde imana ve kulluğa dair sorular yer alıyor. İhlas, uhuvvet, istişare, havf ve reca dengesine vurgu yapılıyor. Kitabın ikinci bölümünde madde-mana münasebetinden uykunun mahiyetine kadar farklı konularda merak edilen sorulara verilen cevaplar var. Bu sorulardan örnek verecek olursak "Allah, kâinatı ve insanları yaratmadan önce ne ile meşgul oluyordu?" "İçgüdü ne demektir?" Bu tür sorulara Hocaefendi'nin 70'li yılların sonunda muhatap olduğunu, cevapların da yaklaşık 35 yıl önce verilmiş olduğunu akılda tutmak önemli. Üçüncü bölüm köle-cariye hukukundan nazara, tevhid mertebelerinden Hz. Yusuf kıssasına kadar değişik konularda yöneltilmiş sorulara verilmiş cevaplardan oluşuyor. Son kısımda Müslümanlar için bazı düsturların altı çiziliyor. 'Afaki ve enfüsi tefekkür', 'Hizmette önde, ücrette geride olmak' öne çıkan başlıklar.
'Kendi Ruhumuzu Ararken' aslında durmamız gereken yeri, kendimiz olarak dirilişi işaretliyor. Bir de bu sohbetlerin yıllar evvel gerçekleştiğini hatırda tutarsak Hocaefendi'nin yıllardır bıkıp usanmadan hep aynı çizgide 'Kur'an' dediğini, 'sünnet' dediğini, 'hizmet' dediğini görüyoruz.
- tarihinde hazırlandı.