Başbakan'ın 'vaiz lobisi' sözlerine tepki yağdı

Başbakan'ın 'vaiz lobisi' sözlerine tepki yağdı

Başbakan Erdoğan’ın vaiz lobisi söylemine siyasiler ve sendikalar tepki gösterdi.

CHP’li Tanrıkulu, Başbakan’ın kullandığı üslubun yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarıyla düştüğü psikolojik durumdan kaynaklandığını söyledi. MHP’li Vural ise “Başbakan kendi kendine düşman üretiyor” dedi. İşte o görüşler:

Dinleme ekibi kurdu

MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural: Kendisi imam hatibi bitirmiş ama iftira hatibi olmuş. İnsanları tahrik eden, iftira atan hor gören bir zihniyet imam hatipten herhalde dersleri takmış birisi olsa gerek. Kendisi faiz lobisine hizmet ediyor. Dolayısıyla asıl rüşvetin ve yolsuzluğun üstünü örtmek için bağış ve hayır kullanan kendisi. Yalan yanlış vaizlerle kendi pis işlerinin üstünü örtüyor.

Vaiz lobisi ifadesi dini camiaları hedef alan bir açıklama. Kendi kendine düşman üretiyor. Kendi kendiyle savaşıyor. Bir aynaya baksa bu işlerin sorumlusunu görecekte, iyi olur. Yolsuzluk ve rüşvetin üstünü örtmek için her türlü, her şeyi kullanıyor. Yargıya ve emniyete müdahale ediyor. Hazırlanan iddianamelerden birçok delilin karartılması söz konusu. Yargıya savaş açmış açıkçası. Kendisi bu işin başında olduğu için, bu şekilde Başbakan bir suçluluk kompleksi içinde davranıyor. Bu tüm yaptıkları da iddiaların doğru olduğunu ve daha büyük olduğunu ispatlıyor.

Başbakan’ın abdesti şüpheli namazı olmaz yani. Yasa dışı dinlemelerden görülüyor ki, dinleme ekibini kuran kendisi. MHP üzerinde oynanan kasetleri kullanan da kendisi, dinlemeleri kullanan da kendisi. Mahkeme tarafından yapılan tespitler ve dinlemelere cevap vermeli. Villa pazarlığından bahsetmesi gerekiyor Başbakan’ın. Buradan bakıldığından bu yasa dışı dinlemelerin kimler tarafından yapıldığı gayet açık ve net. Türkiye’nin haberleşme özgürlüğündeki tek engel Başbakan ve AK Parti’dir. Bütün yasa dışı, her türlü aracı iktidarda kullanmak için mubah gören bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu dinlemeleri malzeme yapanlar aslında, Cumhurbaşkanı’nı dinlemiş derken şecaat arz ederken sirkatin söylüyorlar.”

Dini siyasete alet ettiğinin göstergesi

DSP Genel Başkanı Masum Türker: Türkiye’de vaizlerin terfi ettirilmesi, yükselttirilmesi vaizlerin işe alınması ve başka görev ve bakanlığa atanması bu Başbakan döneminde oldu. Bunlara ilaveten Güneydoğu Anadolu’da mele olarak adlandırılan kesimi işe alanda kendisi, şimdi bu kişilerin görevi Diyanet İşleri tarafından çeşitli şekillerde camilerde dini nasihatlerde bulunmak, geçmişteki tecrübeleri dini açıdan değerlendirmek. Bunların sendikası da Memur-Sen’e bağlı. Memur-Sen’de Fethullah Gülen’e karşı bildirge yayınlayan sendika. O zaman demek ki organize olan vaizlerin lobisi Başbakan’ın kontrolünde.

Burada Başbakan vaiz lobisinden çok Fethullah Gülen’e hakaret etme amacı gütmüştür. Daha düne kadar Fethullah Gülen’i din adamı olarak tanıtıyordu. Herhalde çevresindeki akıl hocaları buna Fethullah Gülen’i din adamı yorumcusu olarak değil, resmi olarak görev yaptığı vaizlikle suçlamak amacıyla böyle yapmışlardır. Başbakan düzeyine gelmiş biri tutarsız olmamalı, bir öyle bir böyle dememeli. Düne kadar söylediği her şeye söylediği sözleri kullanmak için alim düzeyine çıkaran Başbakan şimdi böyle yaparak imamlara ve vaizlere hakaret etmiş oluyor. Onları yok sayıyor. Dini referans göstererek din adamlarının desteğiyle gelmek için her şeyi yapan Başbakan, dini siyasete alet ettiğinin bariz bir göstergesidir. Bir vaiz lobisinin olması için camilerde Erdoğan aleyhine ya da bu Türkiye’nin içinde bulunduğu durumla ilgili vaizde bulunmaları gerekir. Tam tersine bakıldığında camilerde Erdoğan’ın tüm politikalarını desteklendiğini görüyoruz. Bu olayı bana karşı bir yapılanmadır diye göstermesine gerek yok.

Bence Erdoğan kendi kafasındaki yapıyı oluşturmak için, kendisinin iktidar olmasını sağlayan tüm dini gruplara gözdağı vermeye çalışıyor. ‘Ya benim yolumda yürüyeceksiniz ya da sizi aynı şekilde aşağılatacak yapılar yaparım’ diyor. Kendisine gelen anket sonuçlarının olumsuz olduğunu görenler panik halindedir. Kayıt dışı dinlemeler doğru değildir. Fethullah Gülen kayıtları Başbakan’ın adamları arkadaşları tarafından yapılmıştır. Başbakan için o gün ne düşünüyorsa o gün meşrudur. Kendi düşüncesine aykırı olan her şey gayrimeşrudur. Türkiye tek adam tarafından yönetilir hale geldi. Vaizlerin işe alınması başka görevlere verilmesi genellikle bu Başbakan’ın döneminde oldu.

Hakaret ediyor

Kamu Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk: Vaiz denildiği zaman yüce dinimizi vaaz eden insanlar olarak anlarım. Yüce dinimizi vaaz eden insanları vaiz lobisi olarak adlandırmak da güzel olmaz. Son derece yanlış bir ifade. Bir insanla ilgili bir değerlendirme yapıyorsanız, kanaatiniz varsa o insanın adını verirsiniz. Ama vaiz lobisi denildiği zaman biz din adamlarını anlarız. Bizim dinimizde ruhban sınıfları yoktur. Hıristiyanlık gibi değildir. Ruhban sınıfı Hıristiyanlık anlayışında vardır. Vaiz lobisi olarak tanımlayacağımız insanlarda yoktur. Dinle uğraşan insanlar lobi diye isimlendirilmez. Dinimizi vaaz eden insanlara herhangi bir lobi benzetmesi yapmak bu insanlara hakaret olarak algılanır. Başbakan’ın bu ifadesi Başbakan üslubuyla örtüşen bir anlayış olmamıştır.

Bu üslup fayda getirmez

SP Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın: Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının, cemaatlerin, kanaat önderlerinin ve onların etrafında toplanan insanların çok doğal olarak nüfus alanlarını ve etkinliklerini artırma girişimleri vardır. Başbakan üslubu doğru değil. Ülkeyi geren kutuplaştıran üslup kullanması doğru bir yaklaşım değildir. Türkiye’ye ve bu dili kullananlara fayda getirmez. Günü kurtarmaya yönelik açıklamalar yapılıyor. Her seçim öncesi olduğu gibi Türkiye kamplaştırma senaryolarına maruz bırakılmıştır. Bu dil bu kadar aşırı ise daha yoğun bir beklenti vardır ya da birtakım kayıpların giderilmesi için bu dil kullanılıyor. Türkiye’nin son birkaç aydan beridir yaşadığı süreç iktidar partisinin ve yetkililerinin diline hakim olan üslup doğrusu Türkiye fayda sağlayan sonuç çıkarmaz. Hükümet edenler, yani aile reisleri her ortamda önüne geldiği gibi konuşamaz. Kabul ederiz ya da etmeyiz birçok insanın canını yaksa da bir hukuk var ve işliyor. Türkiye’de yaşanan bütün süreç belirlenmiş. İddiaların üstüne gidilmeli. Yolsuzluk, rüşvet, yasadışı dinleme iddialarının üzerine vicdanı yediremeyecek ve belli hukuk sınırları içinde gidilmesi gerekir. Adalet çerçevesi içinde herkese cezasının verilmesi gerekir.

Bir gün bunları sorarlar

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu: CHP’den AK Parti’ye geçen milletvekillerini kim ikna etmişti diye sormak gerekir. Başbakan sorunu kendisinde ve kendi politikalarında arayacağına böyle bir suçlamada bulunması kabul edilemez. Bu ayrıca Başbakan’ın içinde bulunduğu psikolojiyi de gösteriyor. Sorun kendisinde istifa edenlerde değil. Sorun Başbakan’ın oluşturduğu kaos ortamında ve bunu kabul etmeyen yaklaşımlarında. O yüzden böyle korku oluşturup o lobi bu lobi göstermesine gerek yok. Eğer böyle bir lobi varsa gereğini yapmalı. Neden yapmıyor 11, 12 yıldır? Başbakan’ın kendisini eleştiren karşı çıkan bütün kesimleri aşağılayan, suçlayan, birer savaş kavramı olan hain ve ihanetle itham etmesi aslında kendisinin içinde bulunduğu çıkmazı gösteriyor.

Başbakan’ın yapması gereken bu tür kavram ve ithamları kullanmak değil. Asıl yapması gereken kendi yakın çevresinin içinde bulunduğu rüşvet ve yolsuzluğu ortaya çıkaracak, yargı önüne çıkaracak mekanizmaları açık tutmaktır. Bunu yapacağına yargıya ve güvenlik güçlerine baskı uygulayarak rüşvet ve yolsuzlukla ilgili soruşturmaları engellemeye çalışıyor. Buna karşı duran eleştiren herkesi de ağır kavramlarla hainlikle ihanetle suçluyor. Birgün bunları kendisine sorarlar, bu politikaların hesabı sorulur, kendisi hangi pozisyonda diye. Başkalarına bu sıfatları kullanan bir siyasetçiye başkaları da bu sıfatlarla itham edebilir. O yüzden Başbakan kullandığı ifadelere dikkat etmeli.

Toplum bölünmek istemiyor

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: Bu açıklamalar bir panik ve şaşkınlık havası içinde söylenen sözler. Doğru bulmuyorum. Vesayet kelimesi de çok ayağa düştü diyebiliriz. Yargı vesayeti çıktı, çeşit çeşit vesayetler çıktı. Yürütmenin de yasama üzerindeki vesayetinden bahsetmek gerekir. Türkiye’de ve dünyada İslam’ı anlatan Kuran-ı Kerim’i anlatan, hadisleri vaaz eden bütün vaizlerimize karşı büyük bir haksızlık diye düşünüyorum. Başbakan’a da yakışmadığını düşünüyorum. Bu tür benzetmeler ve ifadeler kullanıldığında binlerce vaiz bundan etkilenecektir. Bizim İslam literatüründe vaazın, nasihatin, vaizin çok büyük önemi vardır. Bu süreçte bu tür benzetmelerden kaçınılması gerekiyor.

Ülkeyi yönetenlerin hassas davranması gerekir. Milleti birbirine kırdırmak isteyen sureti haktan görünen güruhun yalan ve yanlış haberlerle kin ve nefretlerle genetik mirasları gereği emrolundukları, görevlendirildiklerini düşünüyorum. Basında dergilerde görebiliyorum. Dolayısıyla bunlara itibar etmemiz gerektiğini ve dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Milleti temsil etme noktasında olanların kılı kırk yararak hareket etmeleri gerekir.

Toplum hastanesinden, televizyonundan gazetesine, okulundan dershanesine kadar bölünmeye çalışıyor. Toplum bunu istemiyor toplum birlik ve beraberlik istiyor. Politize edici dil kullanıldığı için, gelinen noktada toplumsal damarları şişirilmiş durumda. Bu çatışma dilinden herkesin uzak durması lazım. Millet olup bitenleri görüyor. Özel Yetkili Mahkemeler’in kaldırılması, savcıların soruşturma izninin valilera bağlanması, HSYK değişikliği gibi düzenlemeler yargı bağımsız için yapılıyor şeklinde görülmüyor. PKK ve KCK’lılara örtülü bir af, Ergenekon ve Balyozculara yeniden yargılama yolu açılıp bunları mahkemelerin tozlu raflarına kaldırılması olarak görülüyor halkın gözünde.

Vaiz lobisini duymadım

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar: Başbakan’ın açıklamasını dinlemedim. Ne dedi bilmiyorum. Başbakan’ın direkt Hocaefendi ve Camia’yı neden hedef alsın? Türkiye’de bir sıkıntı var Başbakan da elbette bir şey söylemeye hakkı var. Vaiz lobisi diye bir şey duymadım. Başbakan niçin söyledi? Kelimelerin önünde arkasında ne var bakmak lazım.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.