İhlas ve sadakat abidesi: Bayram Yüksel

İhlas ve sadakat abidesi: Bayram Yüksel

İman ve Kur'an hizmetini binbir çile ile sürdüren isimlerdendi Bediüzzaman Said Nursî. Harp meydanlarında, sürgünlerde, mahkeme salonlarında, hapishanelerde, gözetim altında geçen çileli ömrüne asırları aydınlatacak bir dava sığdırdı. Onun ızdıraplı hayatına şahitlik eden, ocağında pişen, davasını omuzlayan nice bahtiyar insanlar vardı yanında. Bunlardan bazıları daha talihliydi. Bediüzzaman'la aynı evi paylaşacak, rahle-i tedrisinden geçecek kadar yakındılar ona. Üstad'ın hizmet metoduna, yaşantısına bizzat şahit olarak sonradan gelenlere aktardılar. Bediüzzaman'dan aldıkları ilhamı muhtaç sinelere sundular.

O talihli insanlardan biriydi Bayram Yüksel. İhlas ve sadakati ile örnek alınan bu büyük hizmet insanını vefatının 15. sene-i devriyesinde bizde yâd etmek istedik.

16 yaşında Bediüzzaman'la tanışan, vefat edeceği ana kadar onun yanından ayrılmayan isimlerden biri Bayram Yüksel. Üstad'la aynı evi paylaşan ve onun terbiyesinden geçen bu kutlu zat, hayatını iman ve Kur'an hizmeti ile taçlandırır. Öyle ki bugün Risale-i Nur'un iman dersine diz çöken herkesin üzerinde onun hakkı var.

Bayram Yüksel, 1931 yılında Afyon'un Bolvadin ilçesine bağlı Çoğlu köyünde dünyaya gelir. Çiftçilikle uğraşan Mehmet Ali ve Güllü Hanım'ın 4 çocuğundan biridir. Çocukluğu Türkiye'nin yasaklı yıllarına denk gelir. Kur'an-ı Kerim'i gizlice, kuytu köşelerde öğrenir. Ezan okumayı çok seven ve her vakit namaza heyecanla koşan Bayram ağabey, ezansız yıllara da şahit olur. Eğitim hayatını ise güçlükle sürdürmeye çalışır. Babasının rahatsızlığı, ağabeyinin askerde olması ve maddi imkânsızlıklar nedeniyle ilkokulu bitirdikten sonra eğitime devam etmez.

Bediüzzaman'la hapiste tanışır

Bayram ağabey, 16 yaşlarına vardığında hayatını etkileyen bir rüya görür. Rüyasında halk arasında 'Emir Dede' olarak bilinen bir zatın türbesini ziyaret eder. Türbenin yanına vardığında heybetli bir zat ile karşılaşır. Ondan bugüne kadar hiç duymadığı güzel kokular alır. Beraber kahve içerler. Aynı hoş kokuyu içtikleri kahvede de hisseder. Bayram Yüksel, uzun süre etkisinden kurtulamadığı rüyanın hikmetini sorgularken başından geçen acı bir olay sebebiyle Afyon Hapishanesi'ne sevk edilir. Burada Bediüzzaman Hazretleri ile karşılaşır. Ve Emir Dede türbesinde gördüğü heybetli zatın Üstad olduğunu fark eder. O hoş kokuyu onun ellerini öperken bir kez daha duyar.

Bediüzzaman'la tanışmasından sonra Bayram Yüksel ağabey için yeni bir dönem başlar. Kendisini Risale-i Nur hizmetine adar. Hapishanede bulunduğu müddetçe Nur talebeleri ile kaynaşır. Onlardan Arap harfleri ile yazı yazmayı öğrenir. Kısa süre sonra Risale-i Nur'ları kendi eliyle neşretmeye başlar. Yazdığı ilk risaleyi tashih için heyecanla Bediüzzaman'a verir. Üstad, Bayram ağabeyin binbir özenle yazdığı Risale-i Nur'ların altına şu duayı kendi eliyle yazar: "Ya Erhamerrahimin. İsm-i azam hürmetine bu risaleyi yazan Bayram'ı Cennetü'l-Firdevs'te saadet-i ebediyeye mazhar eyle ve hizmet-i imaniyeye ve Kur'aniye de daima muvaffak eyle."

Bediüzzaman'a olan muhabbeti sebebiyle gardiyanlardan dayak yer. Hakaretlere maruz kalır. Ama yine de onun hizmetinden ayrılmaz. Hapisten çıktıktan sonra hasretle Üstad'ın tahliyesini bekler. Bediüzzaman tahliye olup Emirdağ'a yerleşince onun yanına gidip gelmeye başlar. Ta ki askere gidene kadar. Vatanî görevini yapmak üzere İskenderun'a gider. Orada bulunduğu sırada Kore Savaşı patlak verir. Türkiye de NATO çerçevesinde bu savaşa asker gönderme kararı alır. O askerlerden biri de Bayram Yüksel'dir.

Kore'ye gitmeden önce Üstad'ın yanına uğrar ve müsaade ister. O da "Ben de bir Nur talebesini Kore'ye göndermek istiyordum. Orada kafana göre bir arkadaş edin. Nefis ve şeytan seni sıkıştırdığında ve korktuğun zaman beni hatırla. Senin lisan-ı halin, lisan-ı kâlinden daha ziyade tesir edecektir." der. Bediüzzaman, Yüksel'e her gün okuduğu Cevşen'i vererek yanında taşımasını ister. Onu uğurlarken de Japon başkumandanına verilmek üzere bazı kitaplar verir ve ekler; "Japon başkomutanı benim dostumdur. Benden selam söyle ve bu risaleleri ona ver." der.

Bayram Yüksel, Kore'de sıcak savaşa katılır. Çok tehlikeli ve kritik anlar yaşar. Hatta bir ara düşman birliği içerisinde mahsur kalır. Kahramanca savaşır. O zorlu anlarında en dikkat ettiği husus ise namazları olur. Çok zor zamanlarda bile canını tehlikeye atarak kulluk vazifesini aksatmaz.

Kore'de yaşadığı şu anı Bediüzzaman Hazretleri ile Bayram Yüksel arasındaki muhabbeti anlamaya yeter. TRT Radyosu Kore'den canlı yayın yaparak askerlerin seslerini Türkiye'deki yakınlarına duyurur. Herkes annesi ve babasına selam söylerken Bayram ağabey, "Üstad'ıma ve Emirdağ'daki Nur talebelerine selam eder ellerinden öperim." der. Onun bu mesajını İstanbul'da mahkemeden çıkan Üstad, bindiği taksinin radyosundan işitir ve ona dua eder.

Kore'den Türk birliklerinin ayrılık vakti gelince Bayram Yüksel, bir yolunu bulup Üstad'ın kitaplarını Japon başkomutanına ulaştırmak için Tokyo'ya gider. Yaptığı araştırmada başkomutanın öldüğünü öğrenir. Bunun üzerine Japonya'da yaşayan Müslüman Kazan Türklerine Bediüzzaman'ın eserlerini bırakır.

Bayram Yüksel 1953 yılında Kore'den ayrılır ve Türkiye'ye döner. Üstad onun gelişine çok sevinir. Yanında kalmasını ister. Yüksel, bunun üzerine yatağını yorganını toplayarak Bediüzzaman'ın kaldığı eve taşınır. Said Nursî Hazretleri vefat edene kadar beraberlikleri devam eder.

Üstad'ın son anlarına tanıklık etti

Üstad'ın etrafında halkalanan talebeleri arasında Yüksel'in önemli bir yeri vardır. Zira Bediüzzaman'ın hizmet tarzını yakından görüp, onu geleceğe taşıyanlardan biridir o. Özellikle Üstad'ın son dönemine ve önemli anlarına şahitlik eder. Öyle ki Bediüzzaman, son nefesini verirken başı Bayram Yüksel'in kucağındadır.

Bayram ağabey Bediüzzaman'dan ayrılmanın hüznünün yanı sıra 27 Mayıs'ın acısını da çeker. İhtilalciler tarafından yoğun baskı altında tutulur. Buna rağmen hizmetlerine devam eder. Bir süre sonra Ankara'ya taşınır. Hacı Bayram Camii'nin yakınında Nur talebeleri arasında '27 numara' olarak bilinen bir eve yerleşir. Bu mütevazı mekân uzun yıllar hizmet merkezi olur. Bayram Yüksel, daha sonra Ankara'da öğrencilerin kalacağı evler açmaya başlar. Talebelerin ihtiyaçlarını karşılamak için çabalar.

Bayram ağabey, 1975 yılı sonuna kadar bekâr olarak hizmet eder. Aslında evlenmeyi hiç düşünmez fakat Tahiri Mutlu ağabeyin ısrarı üzerine Nuriye Çalışkan Hanımefendi ile hayatını birleştirir. Evlilik, hizmetlerini aksatmasına yol açmaz. Eşi onun halini şöyle anlatır: "Eve hiç erken geldiğini hatırlamıyorum. Hep gece yarılarına kadar hizmete devam etti. Ben onunla hizmet evliliği yaptığım için hayatta bir kez bile 'Nerede kaldın?' demedim."

Bayram Yüksel, 1990'lı yıllarda Türkiye'nin dört bir yanını dolaşır. Gönül birliği yaptığı insanları ziyaret ederek onlara moral verir. Derken rotasını 1997 yılında Avrupa'ya çevirir. Orada iman ve Kur'an hizmetinde koşturan arkadaşlarını ziyaret eder. Yoğun geçen Avrupa seyahatinin ardından Ali Uçar ve Mehmet Çiçek ile birlikte karayolu ile Türkiye'ye dönmek üzere yola çıkar. 19 Kasım 1997 tarihinde Bulgaristan'ın başkenti Sofya yakınlarında geçirdikleri trafik kazası sonucu bu üç kutlu insan Hakk'a yürür.

Bayram Yüksel kader birliği yaptığı arkadaşlarıyla birlikte, 22 Kasım Pazar günü Fatih Camii'nde düzenlenen cenaze töreninde muazzam bir kalabalık tarafından son yolculuğuna uğurlanır. Yüksel'in cenaze namazını Fethullah Gülen Hocaefendi kıldırır. Ali Uçar'la birlikte naaşı Isparta'ya götürülür. Ertesi gün Isparta Ulu Camii'nde Osman Demirci Hocaefendi'nin imametinde cenaze namazı bir kez daha kılınır. Bediüzzaman Said Nursî'nin risaleleri ilk kaleme aldığı yer olan Barla'da toprağa verilir.

Nur'un ilk halkasını oluşturan talebeler arasında sadakat ve ihlası ile öne çıkar Bayram Yüksel. Fedakârlığı, samimiyeti ve dava aşkı ile gelecek nesillere ışık tutar. Bu sebepledir ki Risale-i Nur'un iman dersine diz çöken herkesin üzerinde bu özverili insanın hakkı var. (Cihan Yenilmez)

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.