Altı kardeş O’nu Okudu, anne duası kabul oldu

Altı kardeş O’nu Okudu, anne duası kabul oldu

Hz. Peygamber’i (sas) anlamak ve anlatmak için yapılan ‘Herkes O’nu Okuyor’ yarışmasına çocuklarını dualarla hazırlayan Gülnur Söğüt’ün 6 evladı umre kazandı. Yarışma için çok çalışan altı kardeş, “Bu süreçte siyer bilgimiz taş gibi oldu!” diyor.

Herkes O’nu Okuyor yarışması finalistlerinin ödüllerini aldığı gecede kazananlar sahnedeki yerlerini alıyor. Gözyaşı, sevinç ve heyecanın birbirine karıştığı dakikalarda salonun bütün bakışları bir isimde toplanıyor. Herkes ödül belgesini alıp kenara çekilirken o sırayla bir, üç, beş, derken altı belgeyi kucağına sığdırmayı başarıyor. O sahneden inene kadar alkışlar susmuyor. Çünkü yedi çocuğunu sınava hazırlayan anne, tam altı çocuğunu umreye göndermenin haklı gururunu yaşıyor.  ‘Rabb’im bize umreyi ailecek nasip eylesin.’ duası kabul olunan anne Gülnur Söğüt’ten bahsediyoruz. Bir imam hatip lisesinde meslek dersleri öğretmeni olan oğlu Engin Söğüt’ün yarışmaya kaydolmasıyla başlar kutlu yarış. Diğer kardeşler de bir bir kaydını yaptırır. Beşi hafız altı kardeşten her birinin bambaşka hikâyeleri var. Geçen yıl öğrencilerini Efendimiz kitabından sınava hazırlayan Engin Söğüt, bu yıl aynı heyecanı tadar.  Söğüt umreyle taçlanan kazanımlarını “Siyer dersleri anlatan birisi olarak, Hocaefendi’nin Sonsuz Nur kitabının ne kadar kapsamlı olduğunu gördüm. Bu süreç benim Efendimiz’in hayatını daha güzel bir şekilde anlamamı ve örnek almamı sağladı.” ifadeleriyle özetliyor.

Kardeşlerden Şennur Tay’ın eşi Arabistan’a umre niyetiyle çalışmaya gider. Ancak bir iş kazasıyla hafızasını kaybeder. Bu süreç hem Şennur Hanım’ı hem de küçük oğlunu derinden sarsar. Ailesinin yanına geldiğinde herkesin siyer çalıştığını gören Tay da eşinin üzüntüsüne teselli olarak yarışmaya katılmaya karar verir. Gündüzleri öğrenci yetiştiren, hasta eşinin bakımıyla ilgilenen ve kıraat derslerine devam eden Şennur Tay, büyük bir azimle Efendimiz’in hayatını her ayrıntısıyla kavrar. Öyle ki, verdiği dersi Kur’an-ı Kerim’den siyere çevirir. ‘Başarının sırrı nedir?’ sorumuza cevabı şöyle Şennur Hanım’ın: “ Öncelikle şunu belirteyim hiçbirimizin evinde televizyon yok. Yıllardır ilimle meşgul olmanın avantajını gördük. Ancak kitaplardan üç bine yakın soru çıkardık. Bir buçuk ay boyunca her çarşamba ve cuma akşamları mütalaalı ders yaptık. Diyebilirim ki, her dakikamız siyerle geçti. Tabii 6 bin 666 ayeti ezberleyenler olarak çok zorlanmadık ama hafızlığa hazırlanırken bile bu kadar zorlanmamıştık.”

Bir diğer kardeş Peruze Büşra Öztürk, işi en baştan sıkı tuttuklarını söylüyor. İki ay boyunca her gün siyere vakit ayırdıkları için başarı kaçınılmaz olmuş. Öztürk, önce Hocaefendi’nin üslubunu benimsemeye çalıştıklarını şöyle ifade ediyor: “Mesela sürmeden bahsederken tıp diline giriyor. Yani evrensel bir dil alıyor. Ben Arapçadan başka yabancı dili olmayan bir insanım ama yabancı isim bilgim arttı. Bernard Shaw’lar gibi… Siyer bilgimiz çok sağlamlaştı. En zayıf olduğumuz konu buydu. Konu bilgisi vardı, hadis çok okuyorduk ancak parçaları birleştiremiyorduk.”  Öztürk, ayrıca Sonsuz Nur’u yedi kere okuyup yazarak çalıştıklarını da vurguluyor. Zaten onlar ayrıntılarla umreyi hak ettiler Öztürk’e göre: “Ayrıntılardan kavrayan birinci olacak, tarihleri ve isimleri herkes ezberleyecek’ dedim. Bu sebeple detaylara çok çalıştık.”  Bu süreçte birçok yakını ve komşuları da onlardan yeni doğan çocukları için isim ister. Yeni kurulan nakliye şirketi için isim istenince Efendimiz’in devesini önerirler örneğin. Yeni doğan bir bebeğe ise, sahabe isimlerinden birini yollar Söğüt ailesi.

Yarışmaya manevî olarak da hazırlanmış yedi kardeş.  Yedi çocuğun hepsinin birlikte umreye gitmesi güç olacağından anne duasına gayreti eklemişler.  Hafızlığına devam eden ve talebe yetiştiren Kübra Söğüt, herkesten dua istediklerini dile getiriyor. Söğüt, “Evli olanların sabahtan öğleye kadar ders okuttukları talebeleri var. Bekâr olanların da sabahtan akşama kadar vermeleri gereken dersleri var. Sınavdan önce annem bize okudu. Ayetelkürsi yazılı bileklikler taktık. Kalemlerimize Kalem Sûresi’ni okuduk. Ashab-ı Keyf’in isimlerini üzerimizde taşıdık. Fetih Sûresi’ni her akşam okuyorduk.” diyor. Bu süreçte talebeleri de onlardan desteğini esirgememiş. Hatta ailenin torunları umre için dua seferberliğine katılmış.

Akademik seviyede bir sınavdı

Umre heyecanı yaşayan Nergiz Buruşuk, eşinden çok destek görmüş. Nergiz Hanım, “Normalde siyer bilgimiz vardır ama bu sınav akademik seviyedeydi. Siyer bilgimiz şimdi taş gibi oldu. Şu anda da karar aldık, halifelerin hayatını okuyacağız.” diyor. Engin Bey’in eşi Tuba Söğüt de derece aldığı halde umre kazanamamış. Ancak sınavdaki başarısından dolayı cumartesi günü tekrar final sınavına girme şansı verilmiş. Tuba Hanım, bugünkü sınavıyla umre kervanına katılabilir.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.